Paylaş
SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) 13 yıl sonra emekli maaşınızı düşürüp 16 bin lira borç çıkarırsa ne yaparsınız?
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları emeklisi Musa B.’nin başına bu geldi. “Tekniker” kadrosundaki Musa B., emekliliğini istedi. SGK’ca mezuniyet unvanının “makine mühendisi” ve “fiilen yerine getirdiği görevin mühendislik olduğu” dikkate alınarak “3600 ek gösterge üzerinden” 15 Şubat 1995’te maaş bağlandı. Musa B. 13 yıl süreyle 3600 ek gösterge üzerinden mühendis emeklisi maaşı aldı.
SGK DÜZELTİP 16 BİN 679 TL BORÇ ÇIKARDI
SGK, 1 Ağustos 2008’de 3600 olan ek göstergesini, 2200 olarak düzeltti. Geçmişe dönük 1/8/2003 ile 1/8/2008 tarihleri arasında fazla ödenen 16 bin 679.63 TL’yi Musa B.’den geri istedi. SGK, bu işleme 2007 tarihli Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı ile “ek gösterge rakamının, öğrenim sonucu değil, işgal edilen kadro unvanına göre yapılacağı” kararını gerekçe gösterdi. “Mühendis” değil “tekniker” kadrosunda olduğu için ek göstergenin 2200 olarak düzeltildiği bildirildi.
DANIŞTAY REDDETTİ AYM’YE TAŞIDI
Musa B. önce idare mahkemesine dava açtı. Kaybedince Danıştay’a gitti. Danıştay 11. Dairesi’nin davasını reddetmesi üzerine 4 Mart 2016’da, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvurusunda, SGK’nın hatalı intibakı yüzünden maaşının düşürülüp borç çıkarılmasının mülkiyet hakkının ihlali olduğunu iddia etti.
GEREKÇE: SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEYE YOL AÇAR
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 12 Aralık 2019’da 7’ye karşı 8 oyla Musa B.’nin başvurusunu reddetti. 1 oy farkla kıl payı verilen bu karar içtihat niteliğinde. SGK’nın hatası yüzünden maaşı düşen, borçlu çıkan, benzer şekilde mahkemelik olan ve “Davam nasıl sonuçlanır” diye soran okurlarım yönünden ise aleyhte örnek oluşturuyor. Anayasa Mahkemesi kararında özetle şöyle denildi:
“Hatalı intibak yapılmasındaki bütün kusur kamu makamlarına ait olsa da idarece yersiz ödendiği tespit edilen anapara tutarının iadesinin talep edilebileceği hususunda kuşku bulunmamaktadır. Aksi durumun başvurucunun sebepsiz zenginleşmesine yol açabileceği ve sosyal adaletle bağdaşmayacağı açıktır.”
7 ÜYE KARŞI ÇIKTI: MÜLKİYET HAKKININ İHLALİ
AYM üyeleri Hasan Tahsin Gökcan, Recep Kömürcü, Serdar Özgüldür, Celal Mümtaz Akıncı, Muammer Topal, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş mülkiyet hakkının ihlal edildiğini savundular. Karşı oy veren bu 7 üye, “sebepsiz zenginleşme olmadığını”, 2007 tarihli Danıştay İçtihatı Birleştirme kararının, “hukuk güvenliğine” aykırı şekilde 13 yıl geriye yürütülerek, intibak işleminin iptal edilip borç çıkarılmasının “hukuken mümkün olmadığını” ve “mülkiyet hakkının ihlal edildiğini” savundular. AYM üyeleri Gökcan, Özgüldür ve Akıncı, ortak karşı oylarında şu değerlendirmeyi yaptılar:
HATALI YA DA YANLIŞ OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ
“Başvurucunun işlemle ilgili dahli, kusuru, hatası, hilesi olmadığından; emekliye ayrıldığı tarihten 13 yıl sonra çıkan bir Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı gerekçe gösterilerek emekli aylığına esas ek göstergesinin 3600’den 2200’e düşürülmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Anılan idari işlem yargısal destekli bir idari yorumun sonucu olduğundan, ‘hatalı’ ya da ‘yanlış’ olarak nitelendirilemez. Konunun diğer bir cephesi, 7.12.2007 tarihli Danıştay İçtihadı Birleştirme kararının geçmişe yürürlü olarak uygulanamayacağı, ancak yayınlandığı tarihten sonraki hal ve durumlara tatbik kabiliyeti olduğu, yeni tesis edilecek işlemler bakımından hüküm ifade edeceği gerçeğidir. Başvurucunun mülkiyet hakkı ihlâl edilmiştir.”
FAİZSİZ TAKSİTLE ÖDEME ÖLÇÜLÜ
Son bir not. AYM, “SGK faiz uyguladığı ve üç ayda ödeme takvimiyle borçluya aşırı külfet yüklendiği” gerekçeleriyle benzer üç başvuruda mülkiyet hakkının ihlali kararı vermişti. Musa B. kararıyla ise AYM, faizsiz, maaştan 1/4 şeklindeki kesintiyle ödemeyi “ölçülü” buldu ve mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.
Paylaş