Cepte taahhüt mağduru olmayın

GSM şirketiyle cep telefonu faturanızın düşmesi için 12-24 aylık indirimli taahhüt kampanyasına imza attıysanız dikkat! Bu belgeleri çok iyi saklayın. Kesinlikle de atmayın. Çünkü “Taahhüt sürem doldu, ben ayrılıyorum” dediğinizde sürpriz faturalarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Mahkemelik bile olabilirsiniz. Bu şekilde kampanyaya katılıp süresi dolduktan sonra ayrıldıkları halde fatura çıkarılan okurlarımdan şikâyet yağıyor.

TİCARET MAHKEMESİNDEN İYİ HABER

Bu okurlarıma yargıdan iyi haber geldi. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, (24 Haziran 2020 günlü 2016/1205 Esas ve 2020/214 karar) bir GSM şirketinin 24 aylık taahhüt süresi dolmadan ayrıldığını iddia ederek icra takibi başlattığı bir yazılım-donanım şirketine açtığı yaklaşık 4 bin liralık davayı reddetti. Mahkeme, Adli Tıp incelemesiyle sözleşme tarihinde tahrifat yapıldığını, sahte paraf atıldığını ortaya çıkardı ve GSM şirketinin davası haksız olduğu gerekçesiyle geri çevrildi.

CEP TELEFONU KULLANICILARI DİKKAT!

Ankara Barosu avukatı Ebru Erdinç, GSM şirketleriyle benzer sorun yaşayan müvekkili şirket gibi icraya verilen ve hukuken ne yapabileceklerini soran okurlarıma yanıt verdi. Erdinç, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Pandeminin de etkisiyle cep telefonu operatör hizmetleri ve internet hizmetleri günlük hayatın can damarı haline geldi. Yoğun rekabet içerisindeki GSM operatörleri de abonelerini indirimli taahhüt kampanyaları ile 12 ila 24 aylık sürelerle adeta kendilerine mahkûm ediyorlar. Bu taahhüt süresi dolmadan hizmet sağlayıcıdan ayrılmak isteyen aboneleri ise sözleşmelerindeki tek yanlı hükümlere dayanarak bu defa uyguladıkları indirim bedellerini geri almak suretiyle cezalandırıyorlar.

SÜREYE DİKKAT

Telefon kullanıcılarını bekleyen çok daha büyük başka bir tehlike var. “Taahhüt sürem doldu, ben ayrılıyorum” dediğimizde, hizmet sağlayıcısı ‘taahhüt süremizin aslında hesapladığımız gibi olmadığını’ iddia ederek, kötü sürprizler yapabiliyor. Yüklü faturalar çıkarabiliyor. İşte bu nedenle imzaladığımız her evrakın bir suretini saklamak çok önemli.

MÜVEKKİLİM ŞİRKETE İCRA TAKİBİ YAPILDI

İstanbul’daki müvekkil şirket, çalışanlarına tahsis etmek üzere aldığı telefon hatları için davacı GSM şirketiyle 2 yıllık taahhütte bulunduktan sonra hizmet kalitesizliği nedeni ile taahhüt bitimi sonunda başka bir operatöre geçti. Ancak hizmet sağlayıcı taahhüt süresi içerisinde başka operatöre geçiş yapıldığı için yaklaşık dört bin lira fatura çıkararak icra takibi başlattı.

TARİH DEĞİŞTİRİLDİ SAHTE PARAF ATILDI

Yapılan yazışmalar neticesinde nihayet müvekkile abonelik ve taahhüt sözleşmelerinin bir sureti ulaştırıldığında gördük ki taahhütnamenin başlangıç tarihi üzerinde bir değişiklik yapılmış, tarihler değiştirilmiş ve yanına şirket yetkililerine ait olmayan sahte bir paraf atılmış. Bu suretle taahhüt süresi dolduktan sonra yapılan abonelikten ayrılma işlemi, sanki taahhüt süresi içerisinde yapılmış ve taahhüt ihlal edilmiş gibi gösterilmiş.

İCRA TAKİBİNE İTİRAZ ETTİK

Haksız icra takibine itirazımız üzerine, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen itirazın iptali davasını kazandık. Söz konusu icra takibinin iptalinin gerektiğini, müvekkilin taahhüt süresi dolduktan sonra farklı operatöre geçtiğini delillerimizle izah ettik. Taahhütnamedeki sonradan yapılan tarih değişikliği ve yanına atılan sahte imza hususunda Adli Tıp raporu aldırdık. İmzanın şirket yetkililerine ait olmadığını ispatladık.

HAKSIZ BEDEL ÖDEMEKTEN KURTARDIK

Bu suretle haksız bir bedeli ödemekten müvekkil firmayı kurtardık. Aslında kötü niyetli alacaklı aleyhine tazminat talebimiz vardı. Mahkeme bu hususu atladı. Kararın peşini bırakmayacağız. Bu konuda yerel mahkemeye gerekli başvuruları yaparak tazminat talebimize ilişkin karar verilmesini de talep ettik. Müvekkilin bu dava nedeniyle uğradığı maddi-manevi zararlar nedeniyle ya bu kararı istinafa götüreceğiz ya da yeni bir maddi-manevi tazminat davası açacağız.”

HAKKINIZI ARAYIN

Avukat Erdinç okurlarımın izlemesi gereken yolu da şöyle anlattı:

“İmza attığınız her belgeyi dikkatle okuyup inceleyin ve mutlaka saklayın. GSM şirketinin haksız çıkardığını düşündüğünüz kabarık faturayı da ödemeyin. Belgeleriyle önce o şirket nezdinde itirazda bulunun. Haksız olduğunu düşündüğünüz icra takibiyle karşılaştıysanız mutlaka itiraz edin. Bireysel kullanıcılar tüketici mahkemesinde, şirket hattı sahibi tacir kişiler ise ticaret mahkemesinde dava açabilir.

Yeni yasal düzenleme ile abonelikle ilgili bazı işlerde tüketici mahkemesinden önce arabulucuya gitmek zorunlu hale getirildi. Ancak bu tip ‘menfi tespit’ davaları ‘zorunlu arabuluculuk’ kapsamında değil. Bu yönde uygulamada tereddütler bulunuyor. Yargıtay ise şu anda ‘Menfi tespit davası için arabuluculuk zorunlu değil’ görüşünde.”