Paylaş
Yasal düzenleme tartışması sürerken toplumda aşı reddinde büyük artış yaşanıyor. AYM, kızamık aşısıyla ilgili son dönemde bir dizi ilginç karar verdi. Önce bu kararlar:
YEDİ BİREYSEL BAŞVURUYA RET
AYM 1. Bölümü beş, AYM 2. Bölümü iki olmak üzere kızamık aşısı nedeniyle çocuklarını kaybeden ailelerin, bu durumun “yaşam hakkının ihlali” olduğu iddiasıyla yaptığı yedi bireysel başvuruyu reddetti. Bu başvurular arasında en çok “kızamık aşısında Doğu ve Güneydoğu’da ayrımcılık yapıldığı” iddiası dikkat çekti.
ÇOCUKLARI SSPE’DEN ÖLDÜ
Üç yıl önce bir aile, kızamık aşısı yapılan çocuklarının beynine yerleşen virüsün neden olduğu, kesin tedavisi bulunmayan ölümcül SSPE’den hayatını kaybettiği için Sağlık Bakanlığı’na dava açtı. Dava reddedilince aile AYM 1. Bölümü’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda, “kızamık aşısı olunmasına rağmen kızamık hastalığına bağlı olarak ortaya çıkan bir rahatsızlık sonucunda ölüm olayının meydana gelmesi nedeniyle yaşam hakkının”, “SSPE hastalığının tamamının Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde meydana gelmesi nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiği” iddia edildi.
Anayasa Mahkemesi, anne-baba rızası olmadan çocuğa zorunlu aşı yaptırılmasını Anayasa’ya aykırı buldu ve tam üç yıl önce ihlal kararı verdi. Yasal düzenleme tartışması sürerken aşı reddindeki artış dikkat çekiyor. Yüksek Mahkeme ise aşıyla ilgili son dönemde bir dizi ilginç karar aldı.
AYM’DEN AYRIMCILIK İDDİASINA RET
AYM 1. bölümü, bu ilginç başvuruyu 11 Ekim’de karara bağladı. AYM, kızamık aşısı olan çocuğun yeterli bağışıklık düzeyine ulaşmadığı için SSPE’den öldüğü iddia eden ailenin bireysel başvurusunu reddetti. AYM, kızamık aşısı yapılması ile anayasanın 17. maddesinde güvence altına alınan “yaşam hakkının” ihlal edilmediğine karar verdi. AYM, Doğu ve Güneydoğu’ya dönük “ayrımcılık yasağının ihlali” iddiasını ise “kabul edilemez” buldu.
YAŞAM HAKKI İHLALİNE DE RET
AYM, 2015 yılına ait altı ayrı başvuruda ise “kızamık aşısı” oldukları halde çocukları ölen ve davaları 6 ila 9 yıl süren altı ailenin “yaşam hakkının” ihlali olduğuna dönük bireysel başvurularını da 10 ve 11 Ekim’de reddetti. AYM bu altı bireysel başvuruda da “yaşam hakkının ihlal edilmediğine” hükmetti. AYM’nin, bir ailenin altı yıl, iki ailenin yedi yıl, iki ailenin 8 yıl, bir ailenin de 9 yıl süren yargılamalarını makul sürede yargılama hakkının ihlali iddialarını kabul edilemez bularak geri çevirmesi de dikkat çekti. Böylece zorunlu aşı için yasal düzenleme yapılmasını isteyen AYM, Sağlık Bakanlığı’nın Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi’ndeki “kızamık aşısına” vize vermesi dikkat çekti.
SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ UYARIYOR
AYM’nin zorunlu aşıyla ilgili ihlal kararının ardından yasal düzenleme tartışması sürerken aşı reddinde büyük artış endişe uyandırıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2017’de 23 bin kişi çocuğuna aşı yapılmasını reddetti. Aşı reddi yıllar itibarıyla katlanarak arttı. 2011’de aşı reddi 183 iken, 2013’te 980, 2015’te 5 bin 400, 2016’da 12 bine yükseldi. Bu aşılar arasında kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, boğmaca, çocuk felci, menenjit aşıları bulunuyor. Aşıyı reddedenlerin sayısı 50 bine çıkarsa Türkiye’de ciddi bir kızamık salgını meydana geleceği ve bunun bir “toplum sağlığı sorunu” olacağı uyarısı yapılıyor.
TBB BAKANLIĞA BAŞVURDU
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük eylem planında, ailelerin büyük bölümünün “Domuz kanı var” gibi nedenlerle aşıyı reddetmeleri nedeniyle sağlık alanında atılacak en önemli adımlardan biri olarak “yerli aşı” ilan edilmişti. Hükümet, bu itirazları engellemek için “yerli aşı” üzerinde çalışırken, uzmanlar “zorunlu aşı” düzenlemesi gerektiğini savunuyorlar. Türk Tabipleri Birliği (TTB) de son olarak Sağlık Bakanlığı’na bu konuda Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda yasa değişikliği teklifi bile sundu.
Gözler Sağlık Bakanlığı’nda.
Paylaş