Zayıflatıcı ürünlerdeki tehlike

Zayıflatıcı etkisi olduğu iddiası ile pazarlanan destek ürünlerinin sayısı şaşırtıcı bir hızla artıyor.

Bu ürünlerin üretici firmalara çok büyük gelir sağladıkları doğrudur. Ama zayıflama-kilo kontrol programlarına dişe dokunur bir yarar sağlamadıkları da gerçektir. Birçoğu kesinlikle faydasız ve içlerinden bazıları önemsenmeyecek düzeyde kilo kaybı sağlayabilen bu desteklerin bedeniniz için son derece toksik olabileceklerini de bilmelisiniz.

PİYASADAKİ faydasız, ama zararı kuşkusuz ürünler sizi değil, sadece cüzdanınızı zayıflatabilir. Reçetesiz satılan ve son günlerde evlere ve işyerlerine pazarlanır hale gelen bu faydasız ve etkisiz ürünleri kullanmakta hálá ısrarlıysanız bu yazıyı dikkatle okumalısınız.

Kilo verme programlarında metabolizmanızı hızlandıracağı ya da iştahınızı baskılayarak kilo vermenize yardımcı olacağı, bağırsaklarınızdan besin emilimini engelleyeceği ve hatta neredeyse vücudunuzdaki yağları bile eriteceği iddiasıyla pazarlanan zayıflatıcı (!) ürünlerin bir kısmı bitkisel ama çoğunluğu sentetik kimyasallardır. Hiçbirinin uzun süreli kullanımına ilişkin bilimsel ve güvenli bir veri veya bir çalışma yoktur. Sadece birkaç tanesi doktor gözetiminde ve dikkatli kullanıldığında değişik mekanizmalarla zayıflama çabanıza sınırlı bir ölçüde destek olabilmektedir.

İLAÇ DAHA GÜVENLİ

Kilo kontrolünde yararlı olabileceği bilinen ve kilo verme programlarında destek olmaları amacıyla kullanılan reçeteli ilaçların satışı ve pazarlanması ise son derece dikkatli ve kontrollü bir şekilde yapılmaktadır. Bu doğru bir davranıştır. Buna karşın, reçetesiz satılan bitkisel ya da sentetik besin desteği ürünlerin kullanımı, bu kadar rahat satışının pazarlama ve reklamının şaşırtıcı kontrolsüz oluşunu izah etmek oldukça zordur.

HİNDİSTAN BİTKİSİ

Hindistan'da yetişen bir bitki olan ‘‘Garcinia Cambogia’’ ekstraktlarından elde edilen bu aktif maddenin kilo kaybı sağlayıcı etkisi olduğu neredeyse elli yıldır ileri sürülür. Ancak 1998'de American Medical Association tıp dergisinde (JAMA) yayınlanan bir makale bu ürünün herhangi bir etkisinin olmadığını açıkça ortaya koymuştur.

EPHEDRINE: EN TEHLİKELİ

Kilo kaybı sağlayan ürünlerin en popüleridir. ‘‘Ephedra’’ bitkisinden elde edilebilir veya laboratuvar koşullarında da sentetik olarak üretilebilir. Piyasada yaygın olarak satılan zayıflama haplarının (!) neredeyse hepsinde bir miktar Ephedrine aktif maddesi yer alır. Ephedrine, iştahınızı bir miktar baskılayarak veya ayrıca stres hormonu adrenaline benzer etkilerle metabolizmanızı yanlış, zararlı, tehlikeli yollardan etkileyerek sizi bir miktar zayıflatabilir. Ama aynı zamanda kan basıncınızın yükselmesine, kalp ritminizin bozulmasına, uykusuzluğa, sinirliliğe, ellerde titremeye ve çarpıntıya yol açar. Her yıl Ephedrine'in kontrolsüz kullanımı ile meydana gelen çok sayıda kalp krizi, inme ve ölüm vakası geri bildirim raporlarında yer almaktadır. Amerikan Besin ve ilaç İdaresi (FDA) son zamanlarda yayınladığı raporlarla bu çok tehlikeli maddenin kullanımına ilişkin sınırlamalar getirmiştir.

CHITOSAN: YARARI KUŞKULU

Kabuklu deniz ürünlerinin iskeletinden elde edilen ‘‘chitin’’ maddesi Chitosan'ın etken yapısıdır. Son beş on yıldır çok popüler hale gelen kilo kaybettirici bir besin desteğidir. Kalori değeri yoktur. Bağırsaklardan sindirilmeden ve emilmeden geçer. Chitosan'ın besinlerdeki yağın çok az bir kısmını bağlayabilme özelliği vardır. Böylece yemekle aldığınız yağın az bir kısmı vücudunuzda emilmeden atılır. Etkinliği bilimsel olarak henüz tam kanıtlanmış da değildir. Bağırsaklardan besinsel yağ emilimini neredeyse yüzde 30 oranında önleyebilen reçeteli ve daha güvenli Orlistat varken bu ürünün kullanılması gereksiz ve güvensizdir.

DİKKATLİ OLUN

Tiroid hormonu özütleri zaralı

Pek çok zayıflatıcı üründe neredeyse gözden kaçırılacak şekilde tiroid hormonu özütleri (hulasası) bulunmaktadır. Bu hormonun sadece tiroid hormonu üretiminin azalması ile ortaya çıkan ‘‘hipotririodi’’ sorununa bağlı şişmanlık veya kilo fazlalığı sorununun tedavisinde kullanılmasına izin verilmektedir. Normal miktarda tiroid hormonu üretenlerde kullanılması zararlı ve tehlikelidir.

Bizim önerimiz

Eğer kilolarınızdan şikáyetçiyseniz veya sürekli kilo almanızı sağlayan tıbbi bir sorununuz varsa, önce doktorunuzla konuşun. Kaybedeceğiniz ister 2 kg, isterse 30 kg olsun, kilonuzu kontrol edebilmek için dengeli ve yeterli, ama daha az kalori ile beslenmek ve mutlaka egzersiz yapmak zorundasınız. Bu ilaçların kısa dönem etkilerinden ve geçici kilo kaybı sağlamalarından başka hiçbir yararları olmaz. Kısacası, bu ürünlerin yararından çok zararları vardır. Son zamanlarda Chromium Picolinate, Conjugated Linoleic Acid ve Coenyme Q10 ile L-Carnitin'in reçeteli kilo kaybettirici ilaçlara destek olarak kullanılabilecekleri yönünde farklı merkezlerce yürütülen çok sayıda çalışma mevcuttur. Bununla birlikte çalışmalar henüz yeterli değildir.

Bitkisel kökenli laksatif ve diüretikler zararlı

Bu maddeler sadece su kaybetmenizi sağlar. Yağlarınızı eritmez, vücut suyunuzu azaltır. Potasyum düzeylerinizi düşürerek, kalp ritm bozukluklarına ve kas problemlerine neden olabilir. Eğer bu tür laksatifleri çok kullanırsanız, bir süre sonra bağırsaklarınızda bu bileşiklere karşı bir cevapsızlık oluşmasını da beklemelisiniz. Laksatiflerin ve diüretiklerin hiçbir zaman kilo verme desteği olarak kullanılmamaları gerekir.

İştah baskılayıcılar kalbinizi bozabilir

İştah baskılayıcı olarak satılan ilaçların pek çoğu Phenylpropanolamine Hydrochloride (PPA) isimli zararlı ve tehlikeli yan etkileri de olan kimyasalı içerirler. Bu madde bazı öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarında düşük dozlarda kullanılmaktadır. Kalp hastalığı veya yüksek kan basıncı gibi problemlerinizin olması halinde tehlikeli olabilen bu maddeyi kullanmaktan kaçının.

Kafeinin etkisi yok

Egzersiz yapıp düşük yağlı diyet tüketenlerde, çok fazla miktarlarda alınan kafeinin daha kolay kilo kaybı sağladığı belirtilmektedir. Ancak çok büyük dozlarda alındığında stres, huzursuzluk, uykusuzluk ve kan basıncı yüksekliğine neden olabilir. Ayrıca Ephedrine gibi diğer uyarıcılarla birlikte kullanılırsa, yan etkiler daha da ciddi ve öldürücü olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları