Yine Bir Gül Nihal ruha iyi gelir

Hazımsızlık, şişkinlik veya gaz stresle boğuşanların ortak problemi. Bu kişilerin büyük bir kısmında ya gastrit, reflü, ülser ya da sinirsel kolit vardır. Bu hastalıkların son yıllarda çok sık görülmesinin nedeni de stres olmalı!

Beyinle yani düşünce ve duygularınız ile mide ve bağırsaklar arasında bir "kırmızı telefon"hattının bulunduğunu daha önce de yazmıştım. Bu iki sistem ruhsal durumunuzdan fevkalade etkileniyor. İç dünyanız karmaşıklaşıp çatışmalar ve çözümsüzlükler çoğaldıkça (ya da stres yükü üzerinize abandıkça) mideniz asit üretmeye, yemek borunuz gıda kaçırmaya, bağırsaklarınız büzülüp kasılmaya başlar. Neticede, sık sık midesi ağrıyan, şişkinlik, hazımsızlık, geğirmeden yakınan, art arda kolit atakları geçiren bir kişi olursunuz.

Bilim ve sanat dünyasından çok sayıda kişinin sağlığını yönetmesine yardım ediyorum. Bu kişilerin iki ortak özelliği var: Üretken ve duyarlı bir kişilik yapısına sahipler. Etraflarında olan bitenden, herkesten önce etkileniyorlar. Toplumsal yaşamda, o çok moda deyimle, "bir sorun havalanıp kanatlarını kelebek gibi çırpmaya başladı" mı bunu bir fırtına olarak hissediyorlar. Kalplerinde çarpıntı, midelerinde asit, bağırsaklarında gaz, ciltlerinde döküntü, nefeslerinde darlık başlıyor.

GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDA KÖPRÜ KURMAK

Ayrıca, üretme sancıları bu kişileri fevkalade yoruyor. İleriyi, geleceği, olacakları önceden görmek, hissetmek, daha da kötüsü herkesten önce yazmak, çizmek (hatta biraz daha ileri gidip değiştirmeye veya önlemeye gayret etmek) bu güzel insanları stres gelgitlerinde savurmaya başlıyor. Sonra da ekstra sistoller, tansiyon atakları, kolit nöbetleri, baş ağrıları gibi sorunlar sıraya giriyor. Bu sorunları pek çok hastamda gördüm! Onları, uyku kaçmalarının, hava açlıklarının, baş ağrılarının tansiyon zıplamalarının, hatta mide kanamalarının arkasında yukarıda anlatmaya çalıştığım sorunların bulunduğuna ikna edene kadar az sıkıntı çekmedim!

Nebil Bey de bu dünyanın insanlarından biri. Sanatçı ve üretken... Sadece geleceğe yönelik sancıları, heyecanları, kaygıları olsa iyi. O, aynı zamanda geçmişle gelecek arasındaki bağlantıyı koparmamaya çalışıyor. Sevgili Sezen Aksu’yla, Ajda Pekkan’la ve diğer sanatçılarla yaptığı "geçmiş zaman koleksiyonlarının" nedeni de bu sancılar olmalı. Bu sancıların kendisine iyi geleceğini unutmasın. Birkaç gün önce yayınlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre geçmiş zamanla kurulan bağlantılar ruha iyi geliyor. Yani zaman zaman "Yine Bir Gül Nihal"i veya "yıldızların altında"yı dinlemekte fayda var.

SORUNLARI KALICI MI?

Nebil Bey’e bir de kötü haberim var: Hazımsızlıktan da, gastritten de, uykusuzluktan da, yorgunluktan da asla kurtulamayacak! Çünkü bu yakınmaları, sahip olduğu "ruhsal bahçe"nin doğal meyveleri. Yapabileceği tek şey var. Bu ayrık otlarının arasında kendisine iyi gelecek güller, yaseminler, menekşeler yetiştirmek. Zaten o da öyle yapıyor. Filmler, anı-diziler çekip kitaplar yazıyor. Bu eserlerin her biri Nebil Özgentürk’ün bahçesinin güzel ve ölümsüz çiçekleri.

Nebil Bey, işin yapısal ve duygusal yanını yani "imalatıyla ilişkili" değiştirilemeyen kısmını bir tarafa bırakacak, hayatın değiştirilebilir bölümünde yoğunlaşacak. Mesela, aspirin kullanmayacak. Eğer baş ağrısı problemi için mutlaka bir ağrı kesiciye ihtiyaç duyuyorsa "paracetamol" içeren ağrı kesicilerden yararlanacak. Sigara ve içkiye veda edecek. Özellikle sigaranın tam bir asit üretici olduğunu, içkinin gastritli bir mide için asit görevi yaptığını unutmayacak. Ve becerebilirse biraz da boş vermeye, hoş görmeye çalışacak... Tahmin edeceğiniz gibi Nebil Bey’in stres yönetimi notu düşük: 6

Nebil Özgentürk’ün ailesinde hipertansiyon olduğuna göre kilolarını daha dikkatli izlemesi, beslenmesini biraz daha özenli hale getirmesi gerekiyor. Hipertansiyon mirasına sahip birinin sigara konusunda ayrı bir dikkat göstermesi şart! Genetik mirasının genelde iyi olduğunu söyleyebilirim. Genetik miras notu: 8

KEBABI YAKMAYIN!

Nebil Özgentürk bir Türk mutfağı tutkunu. İyi ki de öyle. Dikkat etmesi gereken birkaç noktayı sırası gelmişken hatırlatmak istiyorum. Patlıcanlı yemekler Türk mutfağının lezzet şampiyonudur. Ama bu güzel sebzeyle yapılan yiyeceklerde nedense çok fazla yağ kullanılır. Patlıcanın imambayıldısı ya da kızartması Türk mutfağının kalori şampiyonları.

Kebabı çok sevdiğini, bazen ölçüyü kaçırdığını biliyorum. Miktarını abartmamak koşuluyla kimsenin kebaptan vazgeçmesi gerekmiyor. Kebap yerken dikkat edilmesi gereken ikinci nokta yağsız kısımlar seçmek ya da hazırlanırken bu konuda aşçıya talimat göndermek! Diğer bir nokta da kebabın pişirilirken yoğun ateşe tutulmaması yani yakılmaması! Yanmış kırmızı etin özellikle kalınbağırsak kanseri yönünden çok risk taşıdığı biliniyor.

Hamur işi ve tatlıları ben de seviyorum. Ama sadece tatlarına bakıyor, canım çok çektiğinde sütlü tatlıları tercih ediyorum. Nebil Bey gözlemlediğim kadarıyla hızlı yiyen ve sofradan aç kalkmayı kolay beceremeyen bir kişi. Bunu noktalara dikkat etmesi halinde notunu daha da artırabilir. Beslenme yönünden şimdilik orta not alıyor: 7

YÜZME ÇOK İYİ BİR AKTİVİTE

Nebil Bey kendine çok güzel bir aktivite alanı seçmiş. Yüzmek, sağlık bakımından çok yararlı bir egzersiz. Yalnızca kasları geliştirmek, kemikleri güçlendirmek, kas ve dolaşım sisteminin performansını yükseltmekle kalmaz aynı zamanda sudaki diğer egzersizler gibi "suyun tonik uyarıcı- hissini bedene taşıdığından" stresi azaltır, iyilik hissini yükseltir. Bu aktivitenin önemli bir özelliği de diz ve kalça eklemlerine ağırlık vermemesi, yaralanma zedelenme ihtimalinin az olması. Nebil Bey’e aktivite yönünden iyi bir not veriyoruz: 8
Nebil Özgentürk yaşam tarzı alışkanlıkları bakımından sınıfta kalıyor. Sigara içtiğini değil sigaranın tiryakisi olduğunu söyleyen, alkolü ılımlı ölçünün sanıyorum biraz üzerinde tüketen birinin iyi bir not alması mümkün değil. Notu: 6

Uyku bakımından da sorunlu gibi görülüyor. Yeteri kadar uyusa bile uyku kalitesinin pek iyi olmadığı anlaşılıyor. Nebil Bey’e uyku için de iyi bir not veremiyoruz: 7 Nebil Özgentürk’e sağlık ve mutluluk diliyorum.

NEBİL ÖZGENTÜRK NE YAPMALI?

Sigarayı bırakmalı. Alkolü ya terk etmeli ya da azaltmalı. Daha az kalorili besinler yemeye, sofradan biraz aç kalkmaya, daha yavaş yemeye, lokmaları uzun uzun çiğnemeye çalışmalı. Uyku konusunda biraz daha hassas davranmalı. Mide sorunları düzelene kadar aspirini bırakmalı (mide asidini azaltan bir ilaç olan "Lansoprozol" ile aspirini aynı anda kullanmak otomobil sürerken frene ve gaza aynı basmak gibi bir şey). Eğer becerebilirse stres yönetimi hakkında bir şeyler okumalı veya bir klinik psikologdan bu konuda uygulaması kolay ve etkili bazı tüyolar almalı. Kilosunu daha iyi kontrol etmeli. Dinlenmeye biraz daha zaman ayırmalı.

STRESLE İLİŞKİLİ SİNDİRİM SİSTEMİ SORUNLARI

Yemek borusu spazmları, yutma güçlükleri

Reflü özafajiti

Gastrit

Mide ve on iki parmak bağırsağı ülseri

Safra kesesi sorunları

Hassas bağırsak sendromu ya da sinirsel kolit

İshal atakları


NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Nebil Özgentürk (47)

Gazeteci ve yapımcı

En başta midemde birtakım sorunlar var. Hazımsızlıktan kurtulamıyorum. Gastritim var. Ayrıca uykumu iyi alamıyorum. Biraz da stres kaynaklı olarak sabahları yorgun uyanıyorum. Çünkü stresli durumlarda bocalıyorum. Biraz duygularını ifade etmekte zorlanan birisiyim. En büyük ilacım ise büyük bir keyifle yaptığım işim. Midem için lansor ve ayrıca aspirin kullanıyorum. Sigara tiryakisiyim ve içki içiyorum. Ailemde hipertansiyon ve romatizma dışında bir sorun çıktığını hatırlamıyorum. Bu sayede ileri yaşlarda bile sağlıklı yaşam sürmeyi başarıyorlar.

Zaman zaman yürüyüş yapıyorum ama en zevkle yaptığım spor yüzme. Haftada dört gün yüzüyorum. Tabii işim gereği çok seyahat ediyorum, hareketli bir yaşamım var. Öğün saatlerim düzenli. Sık sık kilo alıp veriyorum. Halbuki öğün saatleri arasında da atıştırma, abur cubur yeme alışkanlığım yok. Pek yemek seçmem. Ama bayıldığım birkaç yiyecek var: En başta patlıcanlı yemekler, sonra da makarna ve kebap çeşitleri geliyor. Hamur işlerini ve tatlıları da severim. Meyve, yoğurt, süt ve peynir çeşitlerini de düzenli yiyorum. Kısacası boğazımı tutmayı pek beceremiyorum. Kahveyle pek aram yok, ama çayı severim. Ayrıca gün içinde bol bol su içme alışkanlığı edindim.

Nebil Özgentürk’ün not ortalaması: 7
Yazarın Tüm Yazıları