Doğal ürünlere ilgi artıyor. Hayatın gittikçe sentetik hale gelmesi, yiyecek ve içeceklerin hormon, antibiyotik, böcek ilaçları vs. ile kirlenmesi bunun en önemli nedeni.
Bir başka nedeni de sağlığımızı güçlendirecek doğal mucizelerin doğada olduğunu keşfetmemiz. Ünlü "naturopat" Dr. James. A. Duke’un deyimiyle "yeşil eczane"yi yeniden fark ettik. Fark ettik ama kullanmasını bilmiyoruz.
YEŞİL eczaneyi keşfeder etmez, bir ticaret haline getirmekte geç kalmadık. Olur olmaz otu, çöpü, bitkiyi, dalı, yaprağı "faydalı mı, zararlı mı" sorularına yanıt bile aramadan, çay yapıp içmeye, tablet yapıp yutmaya başladık. Bu güvenli "yeşil eczanenin ürünleri" ile zehirlenenlerin, alerjik reaksiyonlar geçirenlerin sayısı her gün artıyor. Doktor muayenehanelerine, hastane polikliniklerine bu ürünlerin yanlış hazırlanması, pazarlanması ve bilinçsiz kullanılmasına bağlı sağlık sorunları ile mücadele eden hastaların sayısında ciddi bir artış var.
ÖNCE GÜVENLİK
Bitkisel kaynaklı ürünlerin sağlığa yararlı olabileceklerine inananlardanım. Bitkilerin köklerinde, yaprak, gövde ve çiçeklerinde yer alan yüzlerce doğal şifanın bize yardımcı olmak üzere ihsan edildiğinden hiç ama hiç kuşku duymam. Bunlardan yapılan şurup, damla, kapsül veya tabletlerin ilaçlara göre muhtemelen daha az toksik etki gösterebileceklerini ben de kabul ediyorum. Ne var ki Hipokrat’ın koyduğu o ilk kural burada da değişmiyor: "Premium Nihil Nocere", yani "Önce zarar verme!" Şu kuralın altını kesinlikle çizmek gerekiyor: "Önce güvenlik!" Bunun nedeni bitkisel ilaçların da, bunlardan hazırlanan sağlık desteklerinin de tümüyle tehlikesiz olmamalarıdır.
ZARAR VEREBİLİRLER
Eğer bu ürünler gereğinden yüksek dozlarda ve tavsiye edilenden daha uzun süre kullanılırlarsa zarar verebiliyorlar. Ayrıca kullandığınız reçeteli ilaçlarla birlikte alındıklarında beklenmeyen bazı reaksiyonlara sebep olabiliyorlar. Ayrı ayrı kullanıldıklarında faydalı olabilen bitkisel destekler, birlikte kullanıldıklarında vücudu hırpalayabiliyor. Bu desteklerden bazıları, bazı insanlarda beklenmedik ağır alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Bazıları karaciğer veya böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Hamilelikte kullanıldığında anne ve çocukta önemli reaksiyonlara yol açabilenleri var. Küçük çocuklarda ve/veya yaşlılarda kullanılmaması gerekenleri var. Kısacası bu yeşil eczaneden faydalanırken çok dikkatli hareket etmek gerekiyor. Fayda göreceğim derken zarar görmemek, başınıza iş açmak istemiyorsanız bazı temel kurallar uymanız şart.
BU KURALLARA MUTLAKA UYUN
Eğer doğal ürünlerden faydalanmak istiyorsanız, bu kararın mutlaka bilgi ve deneyim ile onaylanması gerektiğini unutmayın. Doğal ürünler kullanıp sağlık kazanayım derken sağlığınızı tehlikeye atmak istemiyorsanız bazı temel kurallara uymaya çalışın. İşte o kurallar:
Bu ürünleri bir doktor, eczacı veya beslenme uzmanıyla görüşmeden kesinlikle kullanmayın.
Bir sağlık sorunundan korunmak için değil de, o sorunu çözmek için yani hastalığı tedavi etmek için bu ürünlerden faydalanmayı düşünüyorsanız doktorunuz ne diyorsa onu yapın. Doktorunuza bilgi vermeden herhangi bir hastalığın tedavisi için bu ürünleri kullanmayın.
Korunmak ve güçlenmek amacıyla kullandığınızda da yan etkilere karşı uyanık olun. Bitkilerin içinde tıpkı ilaçlardaki gibi kimyasal maddelerin olduğunu, bu kimyasalların vücudunuzda bazı toksik reaksiyonlara, alerjik tepkilere sebep olabileceğini unutmayın.
Eğer reçeteli bir ilaç kullanıyorsanız bu ürünlere başlamadan önce mutlaka doktorunuzla konuşun.
Ortaya çıkabilecek belirtileri dikkatle izleyin ve en kısa zamanda eczacınıza veya doktorunuza haber verin.
Bu ürünleri eczanelerden veya resmi makamlardan onaylanmış ürünleri satan yerlerden satın alın.
Standardize edilmiş ürünleri kullanın. "Standardize edilmiş ürün" demek, belirli işlemlerden geçirilerek temel aktif bileşenlerinin mevcudiyeti ve miktarı garanti edilmiş ürünler demektir.
Eğer geleneksel bitkisel ürünlerin satıldığı aktarlardan bazı bitkisel ürünleri almayı düşünüyorsanız bu ürünlerle ilgili doğru bilgilenmeye, etiket bilgileri ile yetinmemeye çalışın. Bu ürünlerin çoğunun bir sağlık sorununu tamamen çözmeye gücünün yetmeyeceğini, bu ürünleri kullanmaya başlayınca reçete ilaçlarınızı terk etmemeniz gerektiğini unutmayın. Aktarlardan aldınız ürünleri küçük dozlarda ve yavaş yavaş miktarı arttırarak kullanmaya çalışmanız da bir çözüm olabilir.
BAZI BİTKİLER VE SAĞLIK YARARLARI
Ekinezya Bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Papatya Sakinleştirici, mide rahatlatıcı olduğu belirtiliyor.
Tarçın Kan şekeri ve kolesterolü dengeliyor.
Meyan kökü Hazım sisteminin güçlü bir destekleyicisi.
Zencefil Mide ve bağırsakları sindirim açısından rahatlatıyor.
Nane Hazımsızlığı gidermede, bağırsak kaslarını gevşetmede ve gazı azaltmada yardımcı oluyor.
Yandaki bilgiler, bilimsel verilere dayanmaktan çok geleneksel tıbbın üzerinde durduğu yararlardır. Bu desteklerden yararlanırken doktorunuzla görüşmek zorunda olduğunuzu unutmamalısınız.