Paylaş
Fark etmek istiyor, fark edemiyor, fark edilmek istiyor, edilemiyor, neticede darılıp bir kenara çekiliyor, kabuğumuzun içinde kavruluyoruz.
Netice malum: Kaygılar, endişeler ve onları izleyen depresyon atakları ya da ruhsal gelgitler. Çare mi?
Biraz olanla yetinmek, biraz iç barış, biraz beklentilere törpü, biraz da “bu da geçer”i devreye sokmak.
Peki, bunlar kolay başarılabilecek şeyler mi?
Hayır! Peki ne yapmalı? “Ört ki ölem!” deyip dükkânı tamamen kapatmalı mı? Tabii ki hayır. Çare var ve o çare şu...
Yürümek lazım...
Ben eldeki en etkili çarelerden birinin egzersiz, özellikle de doğa yürüyüşleri olduğunu düşünüyorum. Bence ruhu yeniden dengeye getirmenin yolunu sadece bir cümlede özetleyen Albert Einstein’a kulak vermek bu aşamada en kolay, etkili, kalıcı çözüm:
“Yaşam bisiklete binmeye benzer. Dengenizi korumak için hareket etmeyi sürdürmeniz gerekir.”
“Yorgunum, halsiz ve bitkinim!” ya da “Keyifsiz, isteksiz, moralsizim!” diyorsanız karamsar tripleri bırakın ve gelin siz de çözümü “egzersiz” haplarında arayın. Yürüyün, yüzün, yoganın ve pilatesin keyfine varın...
Glutation neden önemli?
◊ Hastalık-sağlık ve iyi, kaliteli yaşamın temel oyuncularından biri.
◊ Bilinen en güçlü serbest radikal avcısı, pas-oksidasyon engelleyicisi
◊ Mükemmel bir ağır metal temizleyicisi
◊ Harika bir bağışıklık güçlendirici
◊ Bulunmaz bir kanser önleyici
◊ Sigara ve alkole bağlı toksik etkileri en çok azaltan doğal ilaç
◊ Eşi bulunmaz bir enerji yükleyici
◊ Detoks sistemlerinin patronu
◊ Antioksidan senfoni orkestrasının şefi
◊ Kısacası iyi hayatın vazgeçilmezi
Tavsiyeler
(Paul Arden’den)
◊ İlgi çekmek istiyorsan konuşma, dinle...
◊ Başarmak istiyorsan risk ve sorumluluk al...
◊ Patlama yapmak istiyorsan sınırları zorla...
◊ Yenilik yapmak istiyorsan esinlenmekten korkma, zira “önemli olan bir şeyi nereden aldığın değil, nereye götürdüğündür (Sean Luc Godard)”...
◊ Cevabı bilmeye değil, problemi çözmeye odaklan...
◊ Her başarısızlığın yeni bir başlangıç olduğunu unutma...
Şu 5 şeyi unutmayın
◊ Acıkmadan yeme.
◊ Yavaş ye, iyice çiğne.
◊ Yemekte su içme.
◊ Akşamları çiğ yeme.
◊ Kahvaltıyı pas geçme.
(Dr. Hasan İnsel’e teşekkürler.)
Kabartma tozu ile asidoz savaşı olmaz!
İngiliz tuzu içeren damlalarla, tozlarla, dandik, uyduruk, kalitesiz ve etkisiz “anti-asit” haplarla, klinik tecrübesi olmayan çakma diyetisyenlerin ürettiği kerameti kendinden menkul diyetlerle asidoz ile savaşılmaz. Asidozla savaş sofrada değil, markette başlar, akılda ve bedende biter.
B12 eksiğiniz varsa
◊ Daha sık ve çok hayvansal ürün, özellikle yumurta ve yoğurt yiyin.
◊ Daha az mide hapı, mümkünse asit pompasını felç eden ilaçlardan uzak bir yaşam sürün.
◊ Kaliteli B12 desteği (metil siyano kobalamin hapları) günde 800 mcg-1200 mcg kullanın.
◊ Mümkünse burna sıkılan “nasal B12” destekleri ve/veya ağızdan emilen B12 oral spreylerden faydalanmaya çalışın.
◊ B12’nin kas içi ve damar içi uygulanan iğnelerden istifade etmeyi düşünün (doktor tavsiyesi ile).
◊ B12 azaltan ilaçları (metformin) kontrolsüz kullanmayın.
Yaşlanan beyinde...
◊ En çok “bilgiyi işleme hızı ile ayrıntıya dikkat etme yetisi” zarar görüyor.
◊ Dikkati odaklama ve sürdürme yetisi, mantık yürütme kabiliyeti, yaratıcılık ve akıl yürütme güçleri ise pek etkilenmiyor.
Bizi Instagram’da izleyin
Sosyal medya vazgeçilmez ve etkili iletişim araçlarından biri ve biz de biraz gecikerek de olsa Instagram sayfamızı açtık. Kullanıcı adımız “prof.dr.osmanmuftuoglu”. İzlemenizi tavsiye ederim.
Sütü değil yoğurdu tercih edin
Yetişkin bedeni sütten çok yoğurttan faydalanıyor ve hoşlanıyor. Süt yüksek laktoz içeriği, düşük probiyotik gücü, yüksek fosfor içeriği ve kazenin yapılanması nedeniyle zannedildiği kadar faydalı bir besin değil. Yetişkin bedeninin süte değil, yoğurda ihtiyacı var.
Neden sabah aç karna ılık su içelim?
Adettendir, sağlık tavsiyeleri hep “sabah 1 bardak ılık su” ile başlar.
Peki neden?
Ayurvedik inanışa göre de hafif ısıtılmış suyu aç karna içmek daha doğru imiş.
İşin uzmanları ılıtılmış suda depolanmış enerjinin suyun yüzey gerilimini azalttığını, bu sayede suyun hücrelere geçişinin hızlandığını ileri sürüyor, bunun da hücrelerin toksinlerden arınmasını kolaylaştırdığını söylüyorlar.
Kısacası gece boyunca bedenin tamir süreçlerinde biriken toksinlerden kurtulmak için güne bir bardak dolusu ılıtılmış su ile başlamak, mümkünse de bu suya bir tatlı kaşığı kadar taze limon suyu eklemekte fayda var.
Tavsiye ederim, deneyin derim.
Paylaş