Paylaş
Dr. Walker, “Niçin Uyuruz?” isimli kitabında da bu konuya değiniyor ve bakın ne diyor: “İnsanoğlu kendini bilerek uykusuz bırakan ve ‘uykudan çalma’ gibi bir ‘HIRSIZLIĞIN’ altında imzası olan tek canlı türüdür.”
Uyku hırsızlığının, daha doğrusu uykusuzluk ve diğer uyku sorunlarının hızla yaygınlaştığı önemli bir dönemden geçiyoruz. Aslında Dünya Sağlık Örgütü, uykusuzluk probleminin sanayileşmiş ülkelerde salgın bir sağlık sorunu olduğunu açıklayalı çok oldu. Ne var ki COVID-19 pandemisi bu sorunu da sadece gelişmiş sanayi toplumlarının problemi olmaktan çıkardı, “YAYGIN VE HATTA SALGIN BİR SAĞLIK TEHDİDİ” haline dönüştürdü. Detaylara gelince...
SORU ŞU
UYKU VİTAMİNİNİZİ YUTTUNUZ MU?
BANA sorarsanız uyku sadece beynin ve ruhun değil, bedenin de gıdasıdır. Ve bedenlerimiz ondan tıpkı bir vitamin gibi yararlanır. Uyku vitamini, tıpkı “H” yani “HUZUR VİTAMİNİ” kadar önemlidir. “U” yani “UYKU VİTAMİNİ”ni de her gece düzenli olarak “yutmak(!)” vazgeçilmez bir görevdir. Ama ne yazık ki çoğumuz bu yaşamsal vitaminden özellikle son 1-1,5 yıldır yeterince yararlanamıyoruz. Oysa “U vitamini” eksikliği en az D veya B12 vitaminlerinin eksikliği kadar önemli bir problem. Her gün, her akşam, her gece düzenli olarak kazanılması/yutulması gereken bu önemli vitaminin eksikliği, sadece beden ve ruh sağlığımızı bozmuyor. Bizi daha fazla kaza yapma -trafik kazalarının çoğu alkol ve diğer hatalardan değil uykusuzluktan kaynaklanıyor-, daha gergin ve sinirli olma, daha az yaratıcılık, daha yetersiz işgücü, daha çok beceriksizlik ve daha kalitesiz bir yaşam standardına da zorluyor.
UNUTMAYIN
UYKU YOKSA SAĞLIK DA YOK
MÜKEMMEL bir gece uykusu ile sağlık arasındaki önemli ilişkinin çoğumuz farkında bile değiliz. Üstelik aramızda uykuda geçireceği süreyi “boşa harcanmış bir zaman dilimi” olarak düşünenler, “uyku biyoritmi”ni hiçe sayıp uykuyu bir çeşit “ömür hırsızı” gibi niteleyenlerimiz bile var. Bitmedi! Konuyu daha da abartan “Uykum gelmeden yatağa girmem arkadaş!” diye uyku düşmanlığı yapanlar da eksik değil. Oysa tıpkı nefes alıp vermek, yürümek, tıpkı yemek içmek, düşünmek gibi mühim ve vazgeçilmez “YAŞAMSAL BİR İHTİYAÇ”tır, kaliteli ve yeterli bir gece uykusu.
ÖNEMLİ
UYKU KAYBININ 10 KÖTÜ NETİCESİ VAR
DR. MATTHEW Walker’a göre, rutin olarak her gece düzenli ve kaliteli bir gece uykunuz yoksa, her gece 6 ya da 7 saatten az uyumak durumundaysanız uyku eksikliği problemi bakın size nelere mal olabiliyor:
1. Bağışıklık sisteminizi mahvediyor.
2. Kanser riskinizi ikiye katlıyor.
3. Alzheimer hastalığına yakalanmanızı kolaylaştırıyor.
4. Diyabet riskinizi arttırıyor.
5. Koroner kalp damarlarınızın tıkanması ve sertleşmesi ihtimalini çoğaltıyor.
6. Depresyon, kaygı ve intihara meyillilik gibi psikiyatrik bozukluklara zemin hazırlıyor.
7. Aç hissetmenize neden olan hormonu arttırıp tokluğu bildiren bir başka hormonu baskılayarak daha fazla yemenize ve kilo almanıza sebep olabiliyor.
8. Uykusuzluk diyet yapma çabanızı da sabote edebiliyor, üstelik diyetle kaybettiğiniz kiloların yağlarınızdan değil, kaslarınızdan oluşmasını tetikliyor.
9. Az uyumanın kronik iltihabı tetikleyerek kötü yaşlanma problemini de kolaylaştırdığı biliniyor.
10. Kısacası Dr. Matthew Walker’a göre, “Ne kadar az uyursanız, ömrünüz o kadar kısalıyor”. Ayrıca, “Ölünce zaten uyuyacağım” fikri de Dr. Walker’a göre çok kötü bir fikir. Zira bu zihniyeti benimserseniz sadece daha erken yaşlarda hayata veda etmekle kalmıyorsunuz, yaşadığınız ömrün kalitesi de düşük oluyor.
KESİP SAKLAYIN
UYKU ANAYASASININ İLK 10 MADDESİ
1. Her gün aynı saatte yatağa girin ve aynı saatte uyanın.
2. Hemen her gün ortalama 30 dakika egzersiz yapın ama bunu yatma saatinizden 2-3 saat önce tamamlayın.
3. Yatmadan önce kafein, nikotin, alkollü içecek ve uyku bozan ilaçlardan uzak durun.
4. Gece geç saatte fazla yiyip içmekten kaçının.
5. Saat 15.00’ten sonra şekerleme yapmayın.
6. Okumak, müzik dinlemek gibi gevşetici aktiviteleri yatma zamanınızın ritüelleri yapın.
7. Yatmadan önce sıcak bir duş alarak, duş sonrasında vücut ısınızda oluşacak düşüşü “uyku davetçisi” gibi kullanın.
8. Karanlık, serin ve elektronik cihazlardan, ses/parlak ışık gibi uyku kaçırıcılardan uzak bir yatak odanız olsun.
9. Gündüz en az 30 dakika kadar doğal gün ışığı alın ve mümkünse sabah güneşle uyanın.
10. Yatakta uyanık yatmayın. 20 dakikadan fazla sürede hâlâ uyanıksanız, endişelenmeye, kaygılanmaya başladıysanız yataktan çıkın ve sizi gevşetebilecek aktivitelerle meşgul olun.
Paylaş