Trans yağlar neden tehlikeli

Beslenme alanında en önemli kazanımlarınızdan biri “trans yağlardan uzak durmak” olmalıdır.

Haberin Devamı

Bir yandan “fast food” beslenmenin yaygınlaşması, diğer taraftan “fırın pastane ürünleri”nin çok fazla kullanılması trans yağ kazanımımızı arttırdı ve sonuçta bu “insan yapımı yağ”lar sağlığımız için çok önemli tehditler haline geldi.
Trans yağların hepsi “insan yapımı” değil. Bu yağlar bazı doğal besinlerde de bulunabiliyor. Ama miktarları önemsenmeyecek kadar az. Bu yağların sağlığımız için zararlı düzeye ulaşmaları hazır hamur işleri ve ticari unlu ürünlerin (pasta, kek, poğaça, kurabiye, browni, kraker, gofret), patates kızartmaları ve cipslerin yaygın olarak yenmeye başlamasından sonradır.
Kısacası bundan yüz yıl önce de trans yağ tüketiyorduk ama et ve sütten kazandığımız doğal trans yağ miktarı önemsenmeyecek kadar azdı. Bugün ise durum farklı. Dikkat etmezsek tam bir trans yağ sağanağı altında kalabiliriz!
Ve bu durumun bir tek nedeni var: Beslenme planlarımızda eskiye oranla daha fazla hazır unlu pastane veya fırın ürünü ya da paketlenmiş unlu yağlı yiyecekler var. Fast food besinleri eskisinden daha sık yiyoruz.
Bunların oranı arttıkça bedenimize giren trans yağ miktarı çoğalıyor. Öyle ki bazı fast food tutkunu çocuklarda günlük kalori kazanımının %5-10’u trans yağlardan gelebiliyor. Sorun da işte o zaman başlıyor.

DAMAR SERTLİĞİNE YOL AÇIYOR

Trans yağların sağlığımız için kötü olmasının iki temel nedeni var.
Birincisi bu yağların tıpkı doymuş yağlar gibi (hayvansal yağlar) kötü kolesterol LDL’nin düzeyini yükseltmeleri. ıkincisi aynı zamanda iyi kolesterol HDL’yi de azaltmaları.
Trans yağların trigliserid ve lipo protein (a) düzeylerini de yükselttikleri biliniyor. Damarlara verdikleri zarar sadece kolesterol dengesini bozmakla kalsa iyi! Bu yağlar pıhtılaşmada en önemli kan hücreleri olan trombositlerin olağandan daha yapışkan hale getiriyor, pıhtı oluşması kolaylaşıyor.
Bu yağların damar düşmanı yangısal problemleri tetikledikleri de anlaşıldı. Yangısal süreçlerin tetiklenmesi ise damar yaşlanmasının hızlanması bağışıklık sisteminin zayıflaması kanserden şeker hastalığına kadar pek çok kronik hastalığın devreye girmesi anlamına geliyor.
Kısacası gıdalardan kazandığımız trans yağ miktarı arttıkça sağlık sorunları kapımızı çalmaya başlıyor.

NE YAPMALI?

Konunun önemini ilk kavrayan ülkelerden biri Danimarka. Bu ülkede trans yağ kullanımı tamamen yasak. Bu nedenle de fast food üreticileri bu ülkede trans yağ içermeyen yağlar kullanmak zorunda.
ABD’de bu konuyu ilk kez New York belediyesi gündeme getirdi ve trans yağ kullanımına sınırlamalar koydu (aslında New York belediyesinin sağlıklı beslenme konusundaki duyarlılığı bununla da sınırlı kalmadı. Geçenlerde fazla miktarda tuz kullanımını engelleyen yeni yasaklar da uygulamaya konuldu).
Kısacası trans yağ özellikle damar sisteminize bağışıklık gücünüze ve yaşlandırıcı hastalıklara karşı direncinizi azalttığı için zararlı oldukları kabul edilen yağların ilk sırasına yerleşti.
Yediğiniz her gıdayı trans yağlar yönünden kontrol etmenizde, fırın, pastane mamullerini daha az yemenizde, paketlenmiş “un-yağ-şeker” karışımı atıştırmalıkları yemeden önce iyi düşünmenizde, cips ve kızarmış patatesleri midenize indirirken “acaba” demenizde fayda var.

Haberin Devamı

Karaciğerde hemanjiom tehlikeli mi?

Haberin Devamı

Hemanjiom, en sık karşılaşılan iyi huylu karaciğer tümörüdür. Her yaşta görülebilmesine rağmen %60-80’i 30-50 yaş arasında görülür. Kadınlarda 3 kat daha fazla görülen karaciğer hemanjiomları çoğunlukla hiçbir belirti vermez. Genellikle başka bir nedenle yapılan ultrasonda saptanırlar.
Çoğunlukla tek olurlar, %40 sıklıkla karaciğerin her iki lobunda çoklu sayıda olabilirler. Büyüklüğü milimetrik boyuttan 20 cm’e kadar değişebilir, ancak çoğu 5 cm’den küçüktür. 5 cm’den büyüklere dev hemanjiom denir.
Çapı 4 cm’den büyük olanları belirti vermeye meyillidir. Karnın sağ üst tarafında ağrı olabilir.
Hemanjiomlar görüntüleme yöntemleri (ultrason, BT, MRI ) ile takip edildiğinde çoğunun boyutunun hiç değişmediği görülür.
Ağrı yaparsa ya da büyüklüğü nedeniyle çevre yapılara bası yaparsa ameliyatla çıkarılmaları gerekebilir. Onun dışında ciddi yakınmaya neden olmayan hemanjiomlarda ameliyat gerekmez.
Bu hastalara kanser olmadıkları özenle anlatılmalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları