Teşhis olmadan tedavi olmaz

Özel bazı istisnalar dışında şu kural tıpta her zaman geçerlidir:

Haberin Devamı

Teşhis olmadan tedavi olmaz. Bunun anlamı şu: Eğer tedaviyi teşhisi esas alarak yönlendirmezseniz, ya başarısız olursunuz ya da elde ettiğiniz şey geçici bir başarıdır. Sorun gizliden gizliye ilerlemeye devam eder, zamanla ya yeniden daha ağır bir şekilde tekrarlar ya da tedavinizin başarı şansı azalır.
Bu nedenle işinin uzmanı doktorlar, teşhislerinden emin olmadıkları sürece tedavi için adımlarını bile atmazlar.
Kilo sorunu, özellikle obezite tıbbi bir problem, bir hastalıktır. Her kilo veya obezite hikâyesinin arkasında metabolik, hormonal, psikolojik bir sebep vardır.
Bu sebebi belirlemeden sorunu sadece kalori kısıtlamaları ya da salon çalışmalarıyla çözmeye kalkarsanız ya yolda kalırsınız ya da arzuladığınız başarıyı yakalayamazsınız.
Geçici başarılar yakalasanız da “kilo vereyim” derken sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Kilo verseniz bile verdiğiniz kiloları fazlasıyla ya da daha hızlı bir şekilde geri alacağınızı garanti ederim.
SORUN NE?
Herkesin kilo alma nedeni farklıdır. Bazıları hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde sadece gereğinden fazla yedikleri ve/veya yeteri kadar hareket etmedikleri için kilo alırlar.
Onların sorunu, yaşam tarzlarında farkına varamadıkları bazı küçük yanlışları büyüterek devam etmeleridir. Örneğin tatlılara daha fazla ağırlık vermek, daha önceden yapılan egzersizleri bir kenara bırakıp hareketsiz bir hayat tarzına dönmek herkese kilo aldırır.
Ama bu şekilde kilo kazanımları zannedildiği kadar sık görülmüyor. Sorunun arkasında çoğu zaman bedensel ya da ruhsal problemler yatıyor.
PROBLEMİ BELİRLEMEK ŞART!
Tiroid hormonu yetmezliği ya da insülin hormonu fazlalığı sonucu gelişen insülin direnci nedeniyle kilo alan birinde, tiroid hormonu eksikliği giderilmediği veya insülin direnci kırılmadığı sürece kilo problemini çözmek hayaldir.
Kuşing hastalığı nedeniyle, polikistik over hastalığı sebebiyle “kilo alma+adet dengesizliği+tüylenme+ödem” sarmanına giren bir genç kız sadece diyetle, hatta diyet ve egzersizi aynı anda uygulasanız bile boşa kürek çekebilirsiniz.
Testosteron eksikliği nedeniyle kilo alan bir erkekte de hormon eksikliği sorununu çözmeden başarılı olmak mümkün değildir.
Benzer şekilde farkına varmadığı depresyonu, çözemediği stresi, aile problemleri ya da benzer psikolojik nedenlerle yeme yanlışları yapmaya başlayan birinde psikolojik sorunları en azından hafifletmeden, uyku problemi olan birinde uykusuzluk sorununu çözmeden kalıcı bir başarı olanaksızdır.
İnsülin direnci nedeniyle açlık atakları, tatlı krizleri yaşayan, hipoglisemi nöbetlerinde önüne geleni silip süpüren, hızla yiyen, çok yiyen, hatta çiğnemeden yutan, geceleri şeker düşmeleriyle uyanıp soluğu buzdolabında alan bir hastada kandaki insülin hormonunu düşürmeden, dengelemeden doğrudan diyet uygulamasına geçmek, daha fazla kilo kazanımına davetiye çıkarmakla aynı şeydir.

CÖZÜM NE?

Haberin Devamı

Anlatmak istediğim şey şu: Diğer sağlık sorunlarınızda olduğu gibi kilo sorununuzu çözerken de teşhisin ne olduğunu, sorunun nereden kaynaklandığını anlamaya çalışın.
Problemin özünü bilmeden ve çözmeden (en azından kontrol altına almadan) kilo vermeye kalkarsanız ya siz de o çevrenizdeki kronik diyetçilerden biri olursunuz ya da sonra “az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim, bir de baktım ki bir parmak yol gitmişim” şarkısını söylersiniz.
Eğer kilo sorununuz 2-3 kilogramlık bir fazlalık değilse, doğrudan diyetisyene müracaat etmek yerine önce bir doktora başvurmak, daha sonra “tıbbi tedavi+diyet+egzersiz” çözümlerinden hangilerini, nasıl ve ne oranda kullanacağınızı öğrenmeniz gerekiyor.

Haberin Devamı

Hormonal korunmanın, gebelik önlemeden başka faydaları da vardır

Gebelikten korunmak amaçlı hormon kullanımının çeşitli şekilleri vardır: Haplar, enjeksiyonlar, implantlar, vajinal halkalar ve hormonlu spiraller.
Bütün bunlar, gebelikten korunma haricinde tedavi amaçlı da kullanılabilir veya farkında olmadan bazı avantajlar da sağlayabilir. Örneğin bunlarla adet kanamaları azalacağından kansızlık önlenebilir, ayrıca bazı yumurtalık kistlerinin büyümesi engellenebilir.
Östrojen+progesteron hormonu içeren kombine haplar, adetlerin düzenlenmesi ve adet ağrılarının azaltılmasında faydalı olur. Bunlar aynı zamanda erkeklik hormonlarını da baskıladığından, tüylenme ve akne-sivilcelere faydalı olurlar.
ACOG kuruluşunun verilerine göre, kombine hormon içeren ilaçlar rahim, kolorektal kanser riskini de azaltmaktadır. Hatta bu faydalı etkiyi kullanımdan sonraki yıllarda bile devam ettirmektedir.

Haberin Devamı

Türkler egzersİzİ sevmİyor (mu?)

Ege Üniver-sitesi’nde yapılan bir çalışma, halkımızın yüzde 96’sının egzersiz yapmayı sevmediğini (hatta bu konuda olumsuz görüş bildirdiğini) ortaya koymuş.
Sonuç bana göre sürpriz sayılmaz. Çünkü bu ülkede birkaç yıl öncesine kadar hiç kimse topluma spor alışkanlığı kazandırmanın önemini ciddiye almıyordu. Özellikle resmi makamlar spor denince sadece futbolu düşünüyor, biraz daha iyi niyetli bakanları basketbol, voleybol ve benzeri amatör olmaktan çok profesyonel anlamları olan spor dallarını destekliyordu.
1960’lı yılları takiben bütün dünyada, özellikle Amerika’da salgın haline gelen kilo probleminin de egzersiz noksanlığıyla ilişkili olmasının anlaşılması sonucu pek çok ülke bu konuda önemli adımlar attı.
Özellikle son 10-15 yılda gelişmiş ülkelerin çoğu “toplumsal aktivite kampanyaları” oluşturdu. Avrupa ve Amerika’da bu kampanyalar devlet tarafından da destekleniyor.
Bizde ise iş belediyelerin “görünür yerlere” yaptırdığı ve daha çok reklam amacı güttüğü, çoğu hiçbir işe yaramayan (hatta yaralanmalara sebep olabilen), açık hava “aktivite merkezleri”nden öteye gitmedi.
Bu konuda Ankara Belediyesi’nin açtığı halka açık, ücretsiz, ciddi donanımlara sahip aktivite merkezleri dışında önemli bir örnek olmadığı kanaatindeyim.
Oysa “aktivite” konusu sağlığın, sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır ve en az iyi beslenme kadar önemlidir. Bu araştırmayı yapanlara teşekkür ediyor, mümkünse araştırma sonuçlarını detaylı olarak bana da ulaştırmalarını buradan rica ediyorum.
Bu konuda neler yapılabileceğini önümüzdeki günlerde daha çok tartışacağız.

Yazarın Tüm Yazıları