Stres oburluğu beyni küçültüyor

Obezite-beyin ilişkisindeki tehlikeli gelişmenin temelinde, öncelikle “kortizol hormonu”nun yattığı söyleniyor. Küçük miktarları ve kısa dokunuşları ile beynimizi gelişmeye ve öğrenmeye zorlayan kortizolün miktarı artınca, işler uzun vadede tersine dönüyor.
Fazla kortizol yükü, yarattığı kronik stresle bir taraftan “stres oburluğu” yaratarak kilo aldırırken diğer yandan yorgunluğa, depresyona ve beyin hasarına yol açıyor, yaşlanma süreçlerini hızlandırıyor.
Netice alınacak ders şu: “Kronik stres” günümüzün en önemli sağlık sorunlarından. Kortizol üretiminde uzun süreli ve kalıcı yükselişlere neden oluyor.
Bu yükselişler kilo almayı, karın bölgesinde yağlanmayı kolaylaştırıyor. Gövdesel yağlanma ise sadece kalbi, damarları, eklemleri, karaciğer ya da pankreası değil beynimizi de yoruyor, üzüyor, hırpalıyor.

K2 VİTAMİNİ DAMAR PLAKLARINI AZALTIR MI?

K2 vitamini ile kalsiyumun ilişkisi önemli bir ayrıntı ve bunun nedenleri son yıllarda çok daha iyi anlaşılır oldu. K2, kalsiyum ile iki alanda işbirliği yapıyor: Birincisi kemik ve dişlerde kalsiyum birikimini teşvik eden bir proteini, “osteokalsin”i aktive ederek kanımızdaki kalsiyumun kemiğe yerleşimine yardımcı oluyor. İkinci görevi ise kalsiyumun kan damarları ve böbrek gibi yumuşak dokularda birikimini önleyen “matris gla proteinini” aktive edip kalsiyumun böbrekler ve damarlara çökmesini engellemek...
Bu nedenle kemik erimesi (osteoporoz) takviyelerinin içine kalsiyum ve D vitamininin yanında K2 vitamini de ekleniyor. Bugüne kadar yapılan gözlemsel çalışmalarda düşük
K vitamini düzeyleri ile damar kireçlenmesi riskindeki artış arasında bir bağlantı bulunmuştu.
Yapılan son araştırma ise böbrek yetmezliğine bağlı damar kireçlenmelerinin K2 vitamini ile azaldığını ortaya koydu. Bu çok önemli bir bilgi. Belki de yakın gelecekte damar sertliği ile mücadelede K2 vitamininden faydalanmaya başlayabiliriz.
“K2 doğal olarak hangi yiyeceklerde bulunuyor?” derseniz yanıtımız hazır: Maydanoz!
Bir demet maydanozda günlük ihtiyacınızın 10 katı kadar K vitamini var. Yeşil sebzelerin hepsinin aslında ciddi birer K vitamini deposu oldukları da kesin.

BALIKLI YUMURTALI AVOKADO SALATASI

Proteinler yapıtaşlarımız. Hayvansal ve bitkisel kaynakları var. Hayvansal proteinler yaşamın ilk 50 yılında bir tık daha önde. Zira yaşamsal amino asitlerin bazıları sadece onlarda var. Bu nedenle balık, süt, yoğurt, peynir, yumurta olmadan tam ve güvenli bir protein havuzu oluşturmak zor.
Özellikle omega 3 zengini balık ve yumurtanın proteinleri çok değerli. Bu nedenle kahvaltıdan haşlanmış yumurtayı, sofralardan balığı eksik etmemeli.
Benim favorilerim yumurta, yoğurt ve balıktır.
Özellikle mevsiminde yenilen taze balıklar veya zeytinyağına yatırılmış ton balığı salataları sofralarımızın olmazsa olmazı. Tabii bir de yoğurt. Bana göre o da her masanın kralı.
Kilo sorununuz, insülin direnciniz, kas yapma derdiniz varsa bu üçlüyü özellikle ihmal etmeyin. Bizim mutfağın vazgeçilmezi ton balıklı, yumurtalı, mercimekli avokado salatasını ilk fırsatta deneyin. Daha çok omega 3 istiyorsanız, üzerine biraz da chia tohumu ekleyebilirsiniz.

SUSUZ MUSUNUZ?

Şu basit yöntem bedenin suya ihtiyacını anlamanın en kolay yollarından biri. Denemeye değer...
◊ Mesanenizi iyice boşaltın.
◊ 3 bardak dolusu suyu ardı ardına için.
◊ Eğer bu işlemi takip eden 1 saat içinde 1 bardaktan daha az idrar yaptıysanız bu sizin susuz kaldığınıza işaret eder.
◊ Koyu renkli idrar yapmanın da susuzluk işareti olabileceği aklınızda olsun.