Paylaş
NEDEN TEKRARLAR?
Adipositlerin kök hücreleri yani preadipositler çoğalma yeteneğine sahiptir. Oysa olgunlaşmış adipositler çoğalmaz. Yalnızca dolup boşalabilir. Yağ aldırma operasyonlarından 4-5 yıl sonra alınan bölgelerin dolmaya başlamasının nedeni budur. Burada önemli olan, toplanan kök yağ hücrelerinin sayısı ve geride kalanların çoğalma hızıdır. İşte bunu etkileyen en önemli noktalar da yaş ve kalıtımsal mirastır.
NE YAPMALI?
Selülit uğraşısında pek çok uzman değişik önerilerde bulunuyor. Önemli olan kalıcı çözüm. Bunu elde etmenin yolu da kararlılık, süreklilik ve düzenlilikten geçiyor.
Evet, kremler işe yarıyor. Ama her gün, yeterli miktarda ve uygun biçimde uygulanırsa sonuç veriyor.
Evet, masajlar etkili. Elbette düzenli gidilirse ve yaptırılırsa... Tabii konunun uzmanı kişilerce uygulanması başarıya giden yoldaki en önemli unsurlardan biri.
Evet, cihaz yardımı ile adiposit yani yağ hücrelerini hareketlendirmek yararlı.
Ama mutlaka ardından serbest kalan yağları yakacak bir fizik aktivite yapılacaksa. Farklı farklı yöntemlerle yağlar hareketlendirilebiliyor. Piyasada birçok cihaz var. Hepsi de en iyi sonucu veriyor!
Burada unutulmaması gereken nokta, depolarından çıkarılan yağların yakılması için kasları kullanmanın şart olduğudur.
SUDA PEDAL ÇEVİRİN
Son yıllarda giderek daha çok konuşulan ve yapılan bir aktivite var: AQUABIKING. Suyun içerisinde bisiklete binilen bu uygulama ilk olarak lenfödemin tıbbi tedavisi sırasında kullanılmış. Hem dolaşımı hızlandırıyor, hem kasların yağ depolarını kullanmasını sağlıyor, hem de kalori harcatıyor. Üstelik zindelik katıyor.
Bir yandan pedal çevirirken öte yandan suyun direnci ile mücadele etmek, karşıt kas gruplarının çalışması sayesinde çok etkili oluyor. Suyun sıcaklığının nispeten düşük olması, derinin en azından 34-35 derecelere kadar ısıyı yükseltme çabasına ve dolayısıyla daha çok enerji yakılmasına neden oluyor. Bir taş ile kaç kuş?!
Bana sorarsanız illa suyun içerisine bisikleti sokup binmek de gerekmez. Havuzda ya da denizde sanki bisiklete binermişçesine hareket etmek de neredeyse aynı etkiyi yaratır.
Uzmanlara göre yaklaşık yarım saat, tempolu ama nefes nefese kalmadan pedal çevirmek (ya da pedal çevirme hareketi yapmak) selülitle başa çıkmak için yeterli oluyor.
Selülitten korunmak için
* Sık sık su için.
* Yapay tatlandırıcılardan, renklendiricilerden, cipsler ve hazır gıdalardan uzak durun.
* Meşrubatlara, kolalı içeceklere elinizi sürmeyin.
* Bol ve sık sebze ve meyve yiyin. Özellikle koyu renkli olanlarını tüketin.
* Daha az kafein tüketin.
* Alkol kullanmayın ya da azaltın.
* Şekeri kesin. Tatlılardan uzak durun.
* Bilinçli masaj selülit oluşumunu azaltabiliyor. Haftada 2-3 kez derin masajdan yararlanın.
* Güneşte fazlaca kalmak da selüliti artırıyor. Saat 10.00-15.00 arasında güneşlenmeyin. Güneşten koruma etkisi 15’ten yüksek koruyucular kullanın.
* Selüliti azaltabilecek en etkili yolun aerobik egzersizler olduğunu sakın unutmayın.
* Daha az kalori tüketin. Düşük yağlı bir diyet, aerobik egzersiz kadar etkin bir selülit azaltıcısıdır.
* Son bir öneri: Selülit deyip geçmeyin ama bu “kozmetik” sorunu fazla da önemsemeyin. Selülitlerinizden sizden çok genetik mirasınızın sorumlu olduğundan şüphe etmeyin.
Ve kısa bir not:
Selülit ile mücadelenin yolu en çok da düzenli yürümek ve yüzmekten, karbonhidratları (özellikle unlu-şekerli besinleri), kötü yağları ve tuzu az tüketmekten geçiyor, unutmayın!
Paylaş