Tatsız, tuzsuz bir hayatın ne anlamı var demeyin! Şekeri ve tuzu az bir hayatın daha sağlıklı ve uzun olduğunu gösteren bilimsel verilerin sayısı artıyor.
Özellikle, beyaz şekerin fazla miktarda tüketilmesi sağlığı bozuyor. Fazla miktarda şeker ve şekerli besinleri yiyip içenlerde bir süre sonra kanda insülin seviyesi artmaya, daha sonra da insüline karşı cevapsızlık oluşmaya başlıyor. Hücrelerin dış duvarında bulunan insülin reseptörlerin insüline karşı duyarsızlaşması pankreasın daha fazla insülin salgılamasına, kanda insülin seviyesinin artmasına yani hiperinsülinemiye neden oluyor. İnsülin fazlalığı bir taraftan şişmanlığı artırırken diğer taraftan başta şeker hastalığı olmak üzere kanser, damar sertliği, osteoporoz ve daha pek çok yaşlandırıcı hastalığın devreye girmesine neden oluyor. İnsülinin yaşlanmayı hızlandıran bir hormon olduğunu bir kez daha hatırlatalım.
YILDA 100 KİLODAN FAZLA ŞEKER YİYORUZ
Modern beslenme alışkanlıkları yiyecek ve içeceklerimizdeki şeker miktarını artırdı. Bir kutu kolalı içecekte neredeyse 8-10 adet kesme şekere eşdeğer şeker var. Orta yaşlı bir şehirli bir yılda 100 kilodan fazla beyaz şeker tüketiyor. Tatlı içeceklerin, kolaların, meyve suyu konsantrelerin, gazozların çoğu birer şeker deposu. Yiyecek içeceklerle tüketilen şeker miktarı o kadar arttı ki üreticiler yeni ve ucuz şeker kaynaklarının peşine düştürler. Sonuç olarak hayatımız şekerlendikçe, yaşam kalitemiz düşmeye, sağlıklı bir yaşam sürmemiz güçleşmeye başladı. Eğer yaşlılığınızı daha tatlı ve sağlıklı geçirmek istiyorsanız şeker ve tatlılarla ilişkilerinizi mümkün olduğu kadar erken yaşlarda sınırlamaya bakmalısınız.
Aşırı şeker tüketmek diyabete, kilo sorununa, hipertansiyona, karaciğer yağlanmasına, bellek zayıflamasına hatta kansere kadar pek çok soruna zemin hazırlıyor. Şeker tüketiminizi takip edin. Fazla şeker kullanmamaya özen gösterin.
Beyin yaşlanır mı
Yaşlanmadan her organ gibi beyin de nasibini alır. Bununla birlikte beyniniz yaşlanmadan sandığınız kadar da çok etkilenmez. 75 yaşında birinin doğduğu zaman sahip olduğu beyin hücrelerinin en az yüzde 85’ine hálá sahip olduğu belirtilmektedir. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar beyin hücrelerinin kendilerini yenileyemediği düşüncesinin yanlış olduğunu ortaya çıkardı. Salk Üniversitesi araştırmacıları (ABD) beyin hücrelerinin de kendilerini yenileyebileceklerini gösterdi. Yaşlanma sürecinde beynin kaybı hücrelerde değil hücreler arası bilgi alışverişini sağlayan ara bağlantılardadır. Beyinde yaklaşık yüz milyar sinir hücresi (nöron) var. Bu hücrelerin arasında binlerce bağlantı mevcut. Beyin hücreleriniz arasındaki bu bağlantıyı korumak istiyorsanız yeni şeyler öğrenmeye, hatırlamaya, problem çözmeye, ve fikir üretmeye devam edin.
Adrenal yorgunluk ne anlama geliyor
Adrenal yorgunlukta böbrek üstü bezleri yeteri kadar hormon üretemiyor. Yani bir böbrek üstü bezi yetmezliği tablosu sergiliyor. Bu durumda yorgunluğa vücut ağrıları, tansiyon düşüklüğü, kilo kaybı, saç dökülmesi, kas kaybı gibi işaretler de ekleniyor. Adrenal yorgunluğun tanımlanabilmesi için bazı kan testlerinin yapılması ve bu testlerin uzman gözüyle değerlendirilmesi gerekiyor. Yönetilmesi mümkün olan bu sorunun çözümünde bir endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı ile işbirliği yapmak şart!
Erkeklerde meme kanseri olur mu
Kadınlar kadar sık görülmemekle birlikte erkeklerde de meme kanseri ortaya çıkabiliyor. Meme kanserinin erkeklerde daha ağır ve daha hızlı seyredebileceği belirtiliyor. Göğüste şişlik, ağrı, meme başında çekilmeler gibi belirtilerin bu nedenle önemsenmesi gerekiyor.
Besin zehirlenmelerinden korunmak için
n Çiğ hazırlanmış deniz ürünlerini, et, tavuk ve yumurta içeren besinleri sıcak havalarda tüketmeyin.
n Çiğ balık, tavuk ve et sularının diğer besinlere temasını önleyin.
n Bozuk olduğundan kuşkulandığınız deniz ürünlerini, tavukları kullanmayın.
n Besinleri belirtilen saklama koşullarında muhafaza edin.
n Bütün meyve ve sebzeleri temiz suda yıkamadan yemeyin.
n Elektrikler uzun süre kesildiğinde buzdolabınızdaki besinleri kontrol edin. Bozulan besinleri imha edin.
n Suşilerin, kabuklu deniz hayvanlarının buzdolabında bile bakterilerle kirlenebileceklerini unutmayın. Bu besinleri güvenilir restoranlarda yiyin.
n Diyetisyen Ali Dereli
Balık yağı alzheimer hastalığının önlenmesine yardımcı oluyor
Amerikanın önemli üniversitelerinden UCLA’da (Los Angeles) yapılan bir çalışma balıkta bulunan Omega-3 yağ asitlerinin Alzheimer hastalığını önlemede önemli faydalar sağladığını ortaya koydu. Yaşlanmaya bağlı hafıza kaybı, erken bunama, kişilik değişikliği ve nihayet ölümle sonuçlanan bu ciddi sağlık sorunundan korunmak için alınacak önlemler arasına bir Omega-3 yağ asidi olan Dokosa Hekzaenoik asitten (DHA) daha fazla yararlanmak da geliyor. UCLA’da yapılan çalışmalardan sonra UCLA Alzheimer Araştırma Derneği Başkanı Dr. Greg Cole tarafından yapılan açıklamada farelerde DHA’nın LR11 isimli maddeyi artırdığı belirlendi. LR11 seviyesinin artması "Beta amyloid" isimli toksik proteinin çoğalmasını engelliyor. Beta amyloid beyinde çoğaldıkça beyin hücrelerinin fonksiyonları bozuluyor. Beta amyloid azaldıkça Alzheimer olasılığı düşüyor veya hastalığın ilerlemesi azalıyor.
DHA vücut tarafından üretilemiyor. Mutlaka besinlerle kazanılması gerekiyor. Vücuda yeteri kadar DHA kazandırabilmek için bol bol balık yemek veya bitkisel Omega-3 kaynaklarından ceviz, keten tohumu, yeşil yapraklı sebzelerden faydalanmak gerekiyor. Dr. Greg Cole, DHA’nın henüz doğmamış bebekler ve süt çocuklarının gelişiminde de kritik bir önemi olan besin olduğunu belirtiliyor. Bu nedenle hamilelere ve yeni doğanlara daha fazla DHA kazanmalarını tavsiye ediyor. Çalışma grubu Alzheimer hastalığını önlemede gerekli olan DHA dozunu saptayamamıştır. Bununla birlikte daha fazla balık veya daha çok DHA desteği tüketmeyi tavsiye etmektedir. Aynı grup Alzheimer hastalığı olanlarda DHA almanın hastalığın gidişini etkilemediğini belirtmiştir.
B12 vitamini desteği hafıza kaybını azaltır mı
Eğer bir B12 vitamini eksikliği söz konusuysa B12 vitamini desteği kullanmak hafızayı olumlu yönde etkilemektedir. Bellek zayıflaması bazen B12 vitamini azlığının işareti olabiliyor. Bununla birlikte B12 seviyesi normal olanlara da belleğe destek olması amacıyla bu vitamini önerenler var. Eğer bir bellek problemi yaşadığınızı düşünüyorsanız B12 seviyenizi kontrol ettirin, doktorunuzla B12 vitamini kullanmayı tartışın. B12 vitamininin bellek dışında yorgunluğu azaltmak için de kullanılabileceğini hatırlatalım.
Kas ve kemiklerinizi güçlendirin
n Aktif olun, egzersizi ihmal etmeyin.
n Güneşten istifade edin.
n Süt ve süt ürünleri tüketin.
n Kalsiyum ve D vitamini desteklerinden yararlanın.
n Sigara, alkol kullanmayın.
n Kafeini fazla tüketmeyin.
Erkekler daha fazla terliyor
"Aslında bu sürpriz bir haber gibi görülmüyor, erkeklerin terlemeye daha eğilimli oldukları zaten biliniyor" diye düşünebilirsiniz. Ama bu terlemenin strese, hayat telaşına, iş kaygısına bağlı terlemelerden farklı olduğunu belirtelim. Fizyolojik olarak erkekler kadınlardan daha fazla terliyorlar. Bunun nedeni de ter bezlerinin kadınlardan daha çok çalışması. Yani erkekleri terleten sorunlar ne işleri ne de eşleri. Fazla terlemelerinin nedeni gereğinden çok çalışan ter bezleri.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00
Kilo vermenin sırrı küçük ama emin adımlar
Cips ve sandviç yerine taze, çiğ sebze tüketin. Bu yöntem kulağa pek hoş gelmeyebilir. Ancak evde bir meyve kasesinin içine yıkanmış, ayıklanmış salatalık, domates, marul ve havuç dilimleri koymaya ne dersiniz. 1 bardak, yarım bardak ve 1 yemek kaşığının ne kadar olduğundan emin olana kadar porsiyonlarınızı ölçün. Bu kilo-kaybı başarısı için gerekli bir anahtardır ve porsiyon kontrolü için size yardımcı olacaktır.
Yüksek kalori içeren içecekleri menünüzden çıkarın, kalori bakımından ne kadar kara geçtiğinizi hayal bile edemezsininiz! Bütün favori yiyecekleriniz için alternatif sağlıklı bir besin bulun.
Asla çanta veya kutudan besin tüketimi yapmayın. Besinin miktarını ölçün veya sayın ve bir kaseye koyun. Bu tam olarak ne kadar yediğinizi bilmenizi sağlayacaktır. Her zaman kahvaltı yapın. Bir menü planlayın ve önünüzde tam bir alışveriş listesi bulundurun. İhmal etmeden-eksiksiz bir şekilde yediğiniz ve içtiğiniz her şeyi yazın.
Diyet yaparken sabahları peynir yiyorum. Kolesterol problemim yok. Acaba her sabah kahvaltıda yumurta da yiyebilir miyim? İştahımı artırır mı ya da kilo aldırır mı?
Yumurta şişmanlatır mı
Doktor muayenenizin sonucunda yapılan kan tahlillerinde bir problem çıkmadıysa eğer her sabah 1 dilim (30 gr) peynir yerine 1 adet haşlanmış yumurta veya yağsız tavada pişmiş yumurta tüketebilirsiniz. Bazen sabah peynire ilave olarak yanında yumurta yemek isterseniz veya peynirli bir omlet yemek istiyorsanız gün içindeki et hakkınızdan azaltarak bu değişikliği sağlayabilirsiniz. Yumurta, demir yönünden zengin, çok kaliteli bir protein olduğundan en az haftada 1 gün yemenizi tavsiye ederim. Az yağlı ve az kolesterolü bir diyet uygulamanız gerekmiyor ise ve alerjiniz yok ise haftada birden fazla rahatlıkla tüketebilirisiniz. Yumurtanın iştahınızı artırma özelliği yoktur yani kilo almanızı olumsuz yönde etkilemeyecektir.
Diyet dengeli yapılmalı
Kalıcı kilo kaybı için en uygun diyet ne yüksek ne de düşük yağlı diyettir. En uygun diyet yağı, karbonhidratı ve proteini bir, dengeli diyettir. Dengeli bir diyet kalorinin yüzde 20-30’unun yağdan geldiği diyet demektir. Bu miktarlar düşük yağ içeren diyetler olarak düşünülmektedir. Bazı popüler diyetler yağların, kalorinin yüzde 10’nundan azını oluşturacak şekilde planlanmıştır. Dengeli bir diyet Akdeniz diyetinde olduğu gibi yağların kalorinin en fazla yüzde 35’ine kadarını sağladığı, meyve-sebze ve az yağlı süt ürünlerinden zengindir. Yüksek yağlı bir diyetten dengeli bir diyete geçmek kilo vermenize de yardımcı olabilir, çünkü toplam kalori alımınız eskisinden az olacaktır.