Bu sabah size iyi bir teklifim var: Gelin bugünden başlayarak hayatınızı birazcık değiştirin. Size hayatı sağlıklı ve keyifle sürdürmenin bazı ipuçlarını aktaracağım. Eğer hayatı ıskalamak istemiyorsanız bir kez daha deneyin. Yaşam ve yaşlanma hakkındaki görüşler derinden değişiyor, neredeyse sessiz bir devrim gerçekleşiyor. Gelin bu "bahar temizliği"ne hayır demeyin.
BU sabah gazetenizi elinize daha kahvaltıyı yapmadan aldıysanız, güne ılık bir bardak su içerek başlayın. Suyun içine birkaç dilim limon, birkaç yaprak nane atarsanız keyfiniz daha da artacaktır. Bugünden itibaren kahvaltınızı da yavaş yavaş farklılaştırmaya başlayın. Kendinize her zamankinden farklı olarak ceviz, kayısı, meyveli yoğurt ağırlıklı bir kahvaltı hazırlayın. Meyveli yoğurdu hazır almak yerine, yarım yağlı bir yoğurdun içine taze meyve dilimleri koyarak sizin yapmasını tavsiye ederim.
Eğer işiniz evinize yakınsa bugün işe yürüyerek gidin. Uzak bir yerde çalışıyorsanız, dolmuştan, otobüsten birkaç sokak önce inin, son 15-20 dakikalık bir mesafeyi yürüyerek gidin. İş yerinizde herkese günaydın demeyi ve gülümsemeyi de ihmal etmeyin. Bugünün farklı bir gün olduğunu ve bundan sonra her şeyin daha farklı olacağını hissedin, hissettirin. İşinize daha bir keyifli sarılın. Dinlenme aralıklarında bilgisayara dalıp gitmek yerine, arkadaşlarınızla sohbet edin. Araştırmaların tümü işyerinde mutlu bir çalışma ortamı oluşturanların daha uzun ve sağlıklı yaşadıklarını gösteriyor.
Yalnız yemek yasak!
Bugün daha çok gülün ve gülümsemeyin. Bu değişimi de kalıcı alışkanlık haline getirmeye gayret edin. Konuşurken de, düşünürken de (hatta gergin ve sinirli hissettiğiniz zamanlarda bile) gülümsemekten vazgeçmeyin.
Bugün öğle yemeğini sakın ofisinizde yemeyin! Hele hele masanızda yalnız başına yemek yemeyi asla düşünmeyin! Öğle yemeğini dostluklarınızı geliştirmek ve kendinizi ödüllendirmek için fırsat zamanlarına çevirin. Hafif ama güçlü protein kaynaklarına yönelin. Olanağınız varsa ızgara balık veya balık buğulama, haşlanmış ya da ızgara et-tavuk deneyebilirsiniz. Protein ihtiyacınızı karşılamak için peynir, yoğurt, hatta ayran bile iyi seçimlerdir. Öğle yemeklerinize ne yapın edin bir gökkuşağı salatası eklemeyi de ihmal etmeyin. Salatanızın içinde kırmızı-yeşil biber, havuç ve domates mutlaka olsun. İkinci bir yemek ısmarlayacaksanız o da zeytinyağlı olsun. Öğle yemeğinde alkol almayın. Alsanız bile bir kadeh şarap ile sınırlayın. Yemeği kısa kesip en yakın parkta biraz yürüyebilirseniz yatırımınızın değeri daha da artacaktır.
Bugün akşam işten çıkarken eve iş götürmeyin. Zamanınız varsa akşamüzeri de yine biraz yürümeyi ihmal etmeyin ya da eşinizle dışarıda bir yerde buluşup biraz sohbet etmeyi deneyin. Sohbetinize ekmek içi balık, peynirli ya da ton balıklı bir sandviç veya bir parça peyniri katık bile edebilirsiniz.
Akşam yemeğiniz hafif olsun. Bu akşam yemeği erken yemeye, yemekten önce biraz egzersiz yapmaya gayret edin. Akşam yemeğini eşiniz (ve dostlarınızla) hayatı paylaştığınız keyif zamanları haline getirmeyi unutmayın. Alkol almamak, alsanız bile abartmamak koşuluyla bu yemeği bazen biraz uzatmanızda fayda bile olabilir. Kötü haberleri izlemek, korku filmleri seyretmek, karmaşık siyasi senaryoların tartışıldığı programlarla ruhunuzu didiklemek yerine, eğlenceli bir film veya dizi izlemeyi tercih edin. Mutlaka televizyon izlemek zorunda da değilsiniz. Kitap okumak, eşinizle sohbet etmek, hatta sevişmek gibi (!) seçimler de var.
Motivasyonun önemi
Yatmadan bir saat kadar öncesi alacağınız hafif bir duşun, dinleyeceğiniz keyifli bir müziğin, ruhunuza hediye edeceğiniz inanç yolculuklarının, huzur odaklanmalarının, gözünüzün önünden geçireceğiniz iyi ve güzel anıların size mükemmel bir uyku sağlayacağını da aklınızdan hiç çıkarmayın.
Bu yeniliklerin hiçbiri zor şeyler değil. Böyle bir sistemi binlerce farklı değişiklikle süslemeniz de mümkün. Bu değişiklikler sadece bir şeye bağlı: Motivasyon. Eğer isterseniz sadece başarmakla da kalmaz bu değişimleri kalıcı hale getirebilirsiniz.
Başta da söylediğim gibi sizi iyileştiren şeyler sadece yiyip içtikleriniz, verdiğiniz kararlar değildir. Sizi siz yapan temel faktörlerden biri ve belki de en önemlisi motivasyonunuz ve bunu sürdürme becerinizdir.
Gelin bu teklifi ciddiye alın. Ciddiye almakla da kalmayın hayatınızın bir parçası yapın.