Protein tozları işe yarıyor mu?

Kas geliştirmek özellikle genç erkeklerin yeni hevesi. Toplumun rol model olarak benimsediği bazı sinema-dizi yıldızları, şarkıcı ve sunucular da bu işe merak sarıp magazin basınında “baklavalarını” gösterme yarışına girince onlara özenen gençlerin sayısı arttı.

Artık her köşede bir kas geliştirme uzmanı, her spor merkezinde bu işi bildiğini zanneden bir hoca (!),  her sokakta bu tür ürünler satan bir dükkan, hatta eczane var.

Ama ne ot çöp yutarak, ne de toz, hap, iğnelerden medet umarak kas yapmak mümkün. Böyle olmadığı için de süreç fena halde suiistimal edilmeye başlandı.

Sağlık Bakanlığı’nın haberi olsun: Bazı spor merkezleri diyabet tedavisinde kullanılan bir iğneyi (ilacı) “yağ yakar-kas yapar” diye gençlere uyguluyor. Ayrıca kimi merkez ve uzman da “protein tozu” adı altında steroid hormonları, testosteron vs. içeren ürünler, kimi büyüme hormonu salgılatıcısı haplar, adını sanını bile bilmediğimiz “davul tozu kimyasallar” kullanarak pazarda yer bulma telaşında.

Dahası vitaminci dükkanlarındaki tezgâhtarlar, egzersiz salonundaki sözde uzmanlar bile kırk yıllık “spor hekimi” edasıyla “onu yut, bunu yutma” gibi tavsiyelerde bulunuyor.

Sevgili gençler: Bu tavsiyelere uymaya çalışırken hayatını kaybedenlerin bile olduğunu lütfen unutmayın. 

ŞU BİLGİ KESİN:  “Hapla, tozla, çöple, otla kas yapılmaz. Kas yapacağım diye hormon içerikli ürünler kullanılmaz. İlave proteini de mümkünse protein zengini besinlerden (yumurta, et, balık, yoğurt, peynir) kazanın. Diyetinizi vegan yani bitkisel proteinlerle (mercimek, fasulye, bezelye) donatın. Hâlâ ve ille de protein tozu mu istiyorsunuz? Bezelye, mercimek veya diğer bitki bazlı proteinlere öncelik tanıyın.

BİR ÖNERİ

Hayata aktivite katın

Herkes her gün egzersiz yapamıyor. Bu durumda olanların hayata daha fazla aktivite katmaları gerekiyor. Benim tavsiyem şu: İster işyerinizde, ister evinizde fark etmiyor, hayata hareket katmak her geçen gün biraz daha önem kazanıyor.

Evde susadığınızda suyunuzu kalkın, kendiniz doldurup için. Kahvenizi, çayınızı kendiniz hazırlayıp tüketin. Ufak tefek ev işlerini çalışanlara ya da elektrikli aletlere değil el, kol ve ayaklarınıza emanet edin.

İşyerinizde telefon konuşmalarını, arkadaş sohbetlerini ayakta yapın. Yan odadakilerle chat’leşmeyi bırakıp onları ziyarete gidin. Fırsat buldukça işyerinizde de, evde de adım atın. Saat başı yapacağınız 5-10 dakikalık kısa adımlama turları bile işinize yarayacaktır.

İYİ BİLGİ

İP ATLAYIN

Hiçbir masrafa girmeden evinizde sıfır maliyetle yapabileceğiniz ev egzersizlerinin başında ip atlama geliyor.

İp atlamanın hızlı bir kalori yakıcı olduğu kesin! Burada sorun çoğu zaman işi ciddiye almamaktan kaynaklanıyor.

Ayağınıza düzgün bir aktivite çorabı ve zıplarken dizinize, belinize hasar vermenizi önleyecek egzersiz ayakkabısı giyerek bu işi yapmaya kalkarsanız sonuç almanız daha da garantili hale geliyor.

Dikkat edeceğiniz nokta diz ve bel eklemlerinizde ciddi bir sorun varsa ip atlamaya başlamadan önce doktorunuzla görüşmenizdir. Çünkü ip atlamak eklemlere fazla miktarda yük bindirir.

60 yaş üstündeyseniz güçlü motor yetenekler, kullanılabilir kaslar ve koordinasyon gerektirdiği için ip atlamayı tavsiye etmiyoruz.

Özellikle gençler, okul çağındaki öğrenciler, zaman sorunu yaşayanlar, egzersiz salonlarına devam edecek zamanı veya parası olmayanlar, “İşim çok, zamanım yok, imkânlarım sınırlı” deyip egzersizden sıyırmaya çalışanlar için ip atlama uygun ekonomik ve etkili bir çözümdür.

Evde yapabileceğiniz ikinci egzersiz merdivenleri çıkıp inmedir. Bu egzersizin de yaralanma riski düşük, kalori harcatma hızı yüksek, kas güçlendirici faydası oldukça fazladır.

Her iki egzersize de yavaş yavaş başlamak ve yoğunluğu da süreyi de zamanla artırmak gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

DİKKAT

Hareketsiz bir nesil geliyor

Çocuklarımız eskisi kadar hareket etmiyor. Eskiden eğlenmek için oynayıp zıplayan, koşan çocuklar günümüzde oturarak eğleniyor!

Bilgisayar oyunları, televizyon dizileri onlar için adeta birer tembellik davetiyeleri haline gelmiş durumda.

Okul bahçeleri otopark haline getirildi, mahallelerdeki parklar da ya otopark ya da inşaatlara terk edildi.

Kaldırımlarda yürümek mümkün değil, otomobiller tarafından işgal edilmiş durumda. Kısacası hareketli ve formda çocuklar yetiştirmek de artık gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayal gibi görünüyor.

BANA GÖRE

Hayat Bilgisi dersi şart

Sağlıklı yaşam bilincini ve egzersizin önemini daha okul çağı döneminde çocuk ve gençlere anlatmaya başlamamız lazım. “Hayat Bilgisi” veya “İyi Hayat” derslerine yeniden dönmek, 7-15 yaş grubunda sağlık bilinci yaratmak gerekiyor.

Çocuk ve gençlerin daha iyi beslenmeleri, daha aktif olmaları, hayatla daha keyifli, güzel, yaratıcı ve faydalı ilişkiler kurmaları için çalışmalıyız.

Okullarda bir türlü başlatılamayan “iyi hayat dersleri”ni hiç olmazsa evlerimizde başlatmalıyız.

Ev sofralarını yeniden kurup bu sofraları bir sohbet ve eğitim, keyif ve mutluluk alanları haline getirmeliyiz. Onlarla daha çok sohbet etmeliyiz.

Evde daha çok vakit geçirmeliyiz.

Kısacası evlerimizi sağlık ve mutluluk yuvaları haline getirmenin yeni ve farklı yollarını bulmalıyız.