Yağlar, aslında yaşamsal besin unsurlarıdır. Yağ tüketiminde sorun, onun 1 gramının 9 kalori içeren bir enerji kaynağı olmasından ve katı (doymuş) yağların kanda kolesterolü arttırmasından kaynaklanıyor.
Yağın faydalısı ise Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri. En çok balık yağında bulunan Omega-3, son 20 yıldır sağlıklı yaşamın başaktörü.
KOLESTEROLÜN artması, kalp, beyin ve diğer organlara giden damarların daralıp tıkanması; yüksek kalorili beslenme, yağların kalça ve göbekte toplanıp bizi şekilsiz, tombul ve mutsuz biri yapması demek! Ama her gün mutlaka alınması gerekli asgari bir yağ miktarı var. Yağların sadece katı yağlar gibi zararlısı değil, Omega-3 yağ asitleri gibi faydalısı da var.
DOYMUŞ DOYMAMIŞ
Doymamış yağlar, oda ısısında katılaşmayan, doymuş yağlar ise oda ısısında katılaşan yağlardır. Tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı, süt ve süt ürünlerinde bulunan yağlar, yumurta ve kırmızı et yağları doymuş yağlardır.
Doymamış yağlar sıvı yağlardır, onları Omega-3 ve Omega-6 yağları olarak ayırabilirsiniz. Omega-6 yağ asitleri ayçiçeği, pamuk yağı, susam yağı, mısır ve pamuk yağında bulunan yağlardır. Omega-3’ler balık yağında, derin ve soğuk denizlerin yağlı balıklarında (uskumru, ton balığı, sardalya, somon) bulunan ve bu balıklarda antifriz görevi yapıp onları soğuktan koruyan izolasyon yapıcılardır. Omega-3 yağları sadece deniz ürünlerinde bulunmaz.
SAĞLIK İÇİN ZORUNLU
Bitkisel kaynaklı olanları da var bu sağlıklı yağların. Ceviz, keten tohumu, keten yağı ve soya yağı bitkisel Omega-3 yağ depolarıdır. Omega-6 yağ asitleri ile Omega-3 yağ asitlerinin belirli bir dengede tüketilmesi gerekiyor. İdeal oran 3/1-10/1 arasında. Bu oran arttıkça sağlıksız bir denge oluşuyor.
Omega-3 yağ asitleri ile modern tıp son 20 yılda tanıştı. Geçtiğimiz 10 yılda bu ilişki samimi ve güvenli bir hale dönüştü. Bir iki yıldır Omega-3 yağ asitleri sağlıklı yaşamın değişmez oyuncuları oldu. Her zorlu maçta takımda yer buluyorlar. Bazen beyinde, bazen kalpte inanılmaz maçlar çıkarıyorlar. Hayvansal kaynaklı Omega-3 yağ asitleri EPA (Eicosopentanoicacid) ve DHA(Docasahexanoicacid) adını alıyor. Bitkisel kaynaklı Omega-3 yağ asidinin kimyasal adı ise ‘Alphalinolenicacid’dir (ALA). Daha fazla Omega yağ asidi, daha çok sağlık demektir. Belleğin daha güçlü olması, damarların daha genç kalması, koroner kalp hastalığının, inme felç ve uç damar hastalıklarının azalması, egzama, romatoid artrit gibi yangısal hastalıkların azalması demektir.
OMEGA-3’ÜN NE FAYDASI VAR
Kanın incelmesi, pıhtılaşma olasılığının azalması
Kalp ritim bozukluklarının düzelmesi, engellenmesi
Damar içini döşeyen yüzeyin sağlıklı ve kaygan hale gelmesi
Trigliserid düzeyinin düşmesi
Faydalı HDL kolesterolün yükselmesi
Kan basıncının daha kolay ayarlanabilmesi
Belleğin güçlenmesi
Kilo almanın güçleşip, kilo kaybının belirginleşmesi
Bebeklerde beyin gelişiminin desteklenmesi
Eklem sorunlarının geciktirilmesi
NE KADAR TÜKETİLMELİ?
Günlük Omega-3 tüketiminin 1-2 gram civarında olması tavsiye edilmektedir. Bu konuda kesinleşmiş bir değer yoktur. Haftada 2-3 kez balık tüketen birinin o gün 1 grama yakın Omega-3 tükettiği söylenebilir. Tüketilen balığın cinsi ve miktarı çok önemlidir; soğuk sularda yetişen balıklarda Omega-3 yağ asitlerinin miktarları daha fazladır.
Haftada 2 kez düzenli balık tüketenlerin ek Omega-3 desteği almaları gerekmez. Düzenli balık tüketiminiz yoksa hazır Omega-3 desteklerinden yararlanabilirsiniz. EPA ve DHA içeren bu desteklerde EPA/DHA miktarları 360/850 mg civarındadır. Omega-3 desteklerini doktorunuzla konuşmadan kullanmamalısınız. 1 kapsül Omega-3 desteği 10 kalori kadardır. Kanı sulandırıcı ilaç kullananların (aspirin, Kumadin), gingko biloba ve E vitamini desteğinden yararlananların Omega-3 desteği alırken doktorları ile konuşmaları zorunludur. Aşırı miktarlarda tüketimi riskli ve tehlikeli olabilir.