Paylaş
Size de şaşırtıcı gelecek ama ruh sağlığı uzmanlarına göre, öfkenin de “sağlıklısı” ve “sağlıksızı” var. Prof. Dr. Zuhal Baltaş ve Prof. Dr. Acar Baltaş’a göre, “Öfke aslında normal ve sağlıklı bir duygudur. Öfkesi ve kızgınlığından ötürü insanın kendisini suçlu hissetmesi doğru değildir. SAĞLIKSIZ OLAN, ÖFKENİN SALDIRGANLIĞA DÖNÜŞMESİDİR... Sağlıklı bir biçimde dışlaştırılmış bir öfke amaca yöneliktir, çoğunlukla da toplumsal olarak kabul edilebilir bir biçimdedir... Öfkenin sağlıksız olarak dışlaştırılması ise SALDIRGANLIK ve ŞİDDET biçimindedir. Ve en büyük zararı KİŞİNİN KENDİSİNE verir.” (*)
Yazının girişinden de anlayacağınız gibi bugün “sağlık menümüz”de “ÖFKE KONTROLÜ MESELESİ” var. Çünkü daha iyi bir hayat için, daha çok mutluluk ve huzur için, neticede de daha keyifli bir ömür için öfke kontrolü meselesini öğrenmek zorundayız.
İYİ BİLGİ
ÖFKEYLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN...
PROF. Dr. Zuhal Baltaş ve Prof. Dr. Acar Baltaş’a göre, şu dört basamaklı yaklaşım sayesinde öfkenizle makul bir biçimde başa çıkabilirsiniz.
BASAMAK BİR: ÖFKENİZİ KABUL EDİN... Öfkeyle başa çıkmanın ilk şartı öfkeli olduğunuzu kabul etmek ve bunu kendinize itiraf etmektir. Kabul edilmeyen, itiraf edilmeyen öfkenin tehlikeli sonuçları vardır.
BASAMAK İKİ: ÖFKENİN KAYNAĞINI BULUN... Öfke kontrolünde ikinci adımınız “öfkenin nereden geldiğini bulmak” yani kaynağına inmek, onunla yüzleşmek olmalıdır.
BASAMAK ÜÇ: NEDEN ÖFKELİ OLDUĞUNUZU ANLAYIN... Öfkeli olduğunuzu kabul edip kaynağını da bulduktan sonra gerçekten sizi öfkelendirenin ne olduğunu anlamaya çalışın... Öfke buz dağının suyun üstünde kalan bölümü gibidir. Dışlaşan öfkedir. Gerçek sebebi bulmak isteyen derinlere inmek zorundadır. Bu adımın temel hedefi: “Öfkemizin gerçek sebebini bulmak ve bu sebebin gerçekçi olup olmadığını anlamaya çalışmak” olmalıdır.
BASAMAK DÖRT: ÖFKEYLE GERÇEKÇİ BİR ŞEKİLDE MÜCADELE EDİN... Baltaşlara göre, eğer ilk 3 adımı doğru attıysanız 4’üncü adım en kolayıdır. Öfkeli olduğunuzu kabul ettiyseniz, öfkenizin kaynağını biliyorsanız ve sebebinin gerçekçi bir temele dayandığına karar verdiyseniz öfkenizle “gerçekçi bir şekilde mücadele” etmeniz zor olmayacaktır.
SORU ŞU
NEDEN ÖFKELENİRİZ
ZUHAL ve Acar Baltaş Hocalara göre, “İnsanları öfkelendiren sebepler engellenme, önemsenmeme, aşağılanma, keyfi bir tutumla karşılaşma ve saldırıya uğramaktır. İnsan ‘HAZ’ yaşamaya dönük bir canlıdır. Haz dünyasını engelleyecek her durum, olay veya kişi insandaki öfke duygusunun başlıca sebebidir.”
Sizin de anlayacağınız gibi, öfkeyi yönetmek, kalıcı ve etkili bir öfke kontrolü sağlayabilmek pek öyle kolay başarılabilecek bir iş gibi görünmüyor. Çünkü haz yaşamaya dönük canlılarız ve haz duygumuzu kontrol etmemiz oldukça zor. Baltaşlara göre, haz duygusunu kontrol eden düzenlemelerin başında da “eğitim ve terbiye” var. Kısacası konu öfke kontrolü olduğunda da eğitim şart!
VE BİR ŞİİR
‘AN’LAR
HAYATIMI bir daha yaşayabilseydim,
Daha çok hata yapardım.
Mükemmel olmaya gayret etmez,
Daha sakin olurdum.
Daha fazla eğlenir,
Daha az şeyi ciddiye alırdım...
*
Hayatımı bir kere daha yaşayabilseydim,
Daha hafif seyahat ederdim.
İlkbaharda ayakkabılarımı çıkarır,
Sonbahara kadar çıplak ayakla gezerdim.
Eğer bir şansım daha olsa,
Bilmediğim yollarda daha çok gezer,
Daha çok şafak seyreder,
Daha çok çocukla oynardım.
Jorge Luis Borges
(Çeviri: Acar Valtaş)
(* NOT: Bu yazının hazırlanmasında mükemmel bir kitaptan yararlanmaya çalıştım: Stres ve Başa Çıkma Yolları/Prof. Dr. Zuhal Baltaş-Prof. Dr. Acar Baltaş - Remzi Kitabevi)
Paylaş