Obezite salgınının nedeni bisphenol mü

Pet şişeler ve plastik, polyester, naylon ihtiva eden diğer malzemelerde kullanılan Bisphenol-A (BPA) isimli madde son yılların şüpheli kimyasallarından en önemlisi haline geldi.

Haberin Devamı

Geçen yıl İsviçre’de yapılan beslenme toplantılarından birinde araştırmacılar Bisphenol-A’nın önemli özelliklerinden birinin de kilo aldırma, yani yağlanmayı hızlandırma olduğunu ileri sürdüler. Yeni bir araştırmanın sonuçları da aynı yönde bulgulara işaret ediyor.
Bisphenol-A uzun süredir takip edilen şüpheli bir molekül. Bu molekülün sanki bir tür yapay östrojen olduğu (yani yapısının kadınlık hormonuna çok benzediği) ve bu nedenle de üremeye, cinsel hormon yapımına ciddi zararlar verebileceği belirtiliyordu. Ve belki de bu nedenle hormon dengesini bozan kimyasallar denince akla ilk önce BPA geliyordu.

Son olarak Cincinnati Üniversitesi’nde (Amerika) yapılan bir çalışmanın sonuçları BPA’nın şişmanlığa yol açabilecek metabolik bozuklukları tetikleyebileceğini de gösteriyor. BPA yağ dokusunda yapılan faydalı bir hormonun (adinopektin) yapımını azaltırken, zararlı yangısal süreçlere sebep olan bazı maddelerin (TNF-Alfa inter, lükin-6) üretimini artırıyor. Bu bulgu önceki çalışmalardan elde edilen sonuçlarla birleştirildiğinde BPA’yı şüpheli olarak izlenilmesi gereken yapay moleküllerin en önemlilerinden bir haline getiriyor.

NEDEN ÖNEMLİ?

BPA özellikle plastik sanayisinde çok yaygın kullanılan bir madde. Biberonlardan plastik su şişelerine, evdeki plastik damacanalardan pencere kaplamalarına, alışverişte kullandığımız naylon poşetlerden meşrubat kutularına kadar pek çok şeyde BPA var. Kısacası BPA’nın bulaşmadığı madde, alet, edevat, obje yok gibi bir şey.

Sırası gelmişken “Yaşasın Hayat Beslenme Enstitüsü” uzmanlarının daha şimdiden kilolu kişilere pet-plastik şişelerde bulunan içecekleri kullanmamaları yönünde uyardıklarını da yazalım.

Son yıllarda sıklığı gittikçe artan bazı sağlık sorunlarının arka planında (şişmanlık, kanserler, damar hastalığı, kısırlık, alerjiler) sadece yiyip içtiklerimizde bulunabilecek zararlı kimyasallar değil, temas ettiğimiz her türlü maddeye eklenen BPA benzeri moleküllerin de rol oynayabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Mümkün olduğu kadar doğal şeyler yiyip içmeye doğal maddeler kullanmaya gayret edin.

Astım cinsel yaşamı etkiler mi

Astım seks yaşamını çok fazla etkileyen bir hastalık değildir ama yine de bazı hastalarda cinsel ilişki sırasında astım krizleri görülebilir. Bunun birkaç nedeni olabilir:

- Cinsel ilişkinin eforu ve heyecanı astım belirtilerini şiddetlendirebilir. Bu özellikle astımı kontrol altında olmayan, uygun şekilde tedavi edilmeyen hastalarda rastlanabilecek bir durumdur.

- Yataktaki hareketler, yatak şiltesinden, yastıklardan fazla miktarda alerjenin havalanmasına neden olabilir ve bunları soluyan alerjik astımlılarda öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gelişebilir.

- Çok seyrek de olsa erkeklerde prezervatife, gebeliği önleyici krem ve köpüklere, hanımlarda ise erkeğin spermlerine ve sperm içinde bulunabilecek çeşitli maddelere karşı astım krizleri de dâhil çeşitli alerjik tepkiler görülebilmektedir. Bunların bazısı cinsel ilişkiden hemen sonra, bazıları ise saatler ya da hatta günler sonra ortaya çıkar.

Diş etlerinizi sağlıklı tutun

Haberin Devamı

Diş etlerine yerleşmiş enfeksiyonların hızlı yaşlandırdığı, hatta kalp krizi olasılığını bile artırdığı biliniyor. Eğer sağlıklı dişetlerine sahip olmak istiyorsanız anlamsız atıştırmalardan uzak durmanız, dişlerinizi günde 2-3 kez yumuşak bir fırçayla ve biraz sabırla fırçalamanız, florid içeren kaliteli bir diş macunu kullanmanız ve tam bir diş temizliğini de içeren diş muayenelerinizi ve kontrollerinizi ihmal etmemeniz gerekiyor.

Magnezyuma ihtiyacınız var mı

Haberin Devamı

Eğer yorgunluk, kas seğirmeleri, rahatsız ayak sendromu, tekrarlayan kas krampları, hatta uyku probleminiz varsa yatmadan önce alacağınız 200-300 mg.lık bir kalsiyum desteği şikayetlerinizi azaltabilir. Besinlerden özellikle yağlı tohumlarda (bilhassa cevizde), kuru baklagillerde (mesela kuru fasulyede) ve tam tahıllarda (kepekli bulgurda) bol miktarda magnezyum bulunuyor. Yeşil sebzelerin de güçlü birer magnezyum kaynağı oldukları da biliniyor.

Güneşin zararlı etkileri sonradan çıkar

Yaşam kaynağımız güneş ışınlarının pek çok faydası var. Yaz aylarında sağlık kaynağı güneşten faydalanırken zararlarını da bilmemiz lazım. Yaz aylarında, özellikle açık tenlilerde güneş yanığı oluşabilir. Yazın plajlarda güneşlenirken,  güneş yanığı etkileri hemen görülmez. Güneş yanığı etkileri 2-4 saatte başlar ve 14-20 saatte en şiddetli hale gelir. 24-72 saat içinde sonlanır.

Güneş yanığı deride kırmızılık, ödem ve su toplaması yapar. Deride çoğu kez acı ve kaşıntı vardır. Güneş yanıklarından korunmak için düzenli olarak 4 saatte bir en az 20 faktörlü güneşten koruyucu ürünler kullanılmalıdır. Bu ürünler deniz ve havuz sonrası yenilenmelidir. Öğlen saatlerinde güneşlenilmemeli ve güneşten koruyucu ürünlere güvenilerek uzun süre güneş altında kalınmamalıdır. Güneş yanığı gelişirse soğuk suyla kompres yapmalı, nemlendirici kremler sürmelisiniz. Şiddetli durumlarda bir dermatologa başvurmalısınız.

Haberin Devamı

Yemek yerken televizyon izlemeyin

Televizyon şişmanlatıyor! Bu bilgiyi kesinlikle ciddiye alın. Çünkü araştırmalar televizyon karşısında yenen yemeklerin daha fazla kalori tüketimi ile sonuçlanabileceğini gösteriyor. Bunun nedeni yemek yerken televizyon izlemenin yemeğe yöneltilen dikkati bir hayli azaltması. Televizyonda izlediği programa dalıp gidenler yemeleri gerekenden daha fazla yiyecek tüketiyorlar.

Televizyon izlerken çok tüketilen gıdaların başında pizza, kuruyemiş, cips gibi sağlığa yararı az, zararı çok ve kalori değeri oldukça yüksek olan yiyecekler geliyor. Yine aynı şekilde televizyon izlerken şekerli meşrubatların gereğinden fazla içilme olasılığı da artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları