Geçen hafta aldığımız bir e-mail sık karşılaşılan önemli bir problemin altını çiziyordu.
Okuyucumuz bütün moda diyetleri denediğini ve "aç gezse bile!" kilo veremediğini belirtiyordu. Okuyucu "neredeyse 20 kadar farklı diyet listesini denemiş" ve en sonunda bu listelerin birbirinden çok da farklı olmadığını öğrenmişti. O da popüler moda diyetlerinin kurbanlarından biriydi.
POPÜLER DİYETLERİN YANLIŞLARI
Her yıl onlarca yeni diyet listesi üretilir. Ve ne hikmetse bu listelerin her biri piyasaya sürüldüğünde "yeni bir mucize"dir. Diğer taraftan her yıl binlerce fazla kilolu ya da obez bu yeni ve mucize listelerin beklentisi içindedir. O diyet o hafta hemen uygulanır! Her diyette olduğu gibi az veya çok da zayıflanır. Ama ne var ki, temelde yatan sorunlar çözülüp, yanlışlar düzeltilmediği için verilen kilolar fazlasıyla geri alınır. O yılın mucize diyetleri ise "popüler diyetler mezarlığı"nda yerini alır. Greyfurt diyetini, Rus Hava Kuvvetleri diyetini, Elma sirkesi diyetini, Lahana çorbası ya da Hollywood diyetini şimdi hatırlayan bile yok! Çünkü bu diyetlerden hiç birisi sizin yeme davranışınızı ve yiyecekler hakkındaki düşünce veya duygularınızı tartışmadı. Hiç birisi size yemeniz veya yememeniz gereken besinleri yeteri kadar anlatmadı. Hiç birisi size özel hazırlanmadı. Ve hiç birisi, taşıdığınız metabolik sorunları, hormonal problemleri, ruhsal gelgitleri araştırmadı.
NASIL BİR DİYET SEÇMELİSİNİZ
Eğer kilo probleminize köklü bir çözüm bulmak niyetindeyseniz, moda diyetlerden uzak durun. Sizi sevdiğiniz şeylerden mahrum bırakan bu sıkıcı ve sadece kendini tekrar eden, faydasız, hatta zararlı listelere itibar etmeyin. Basit, uygulaması kolay, yeme alışkanlıklarınıza uygun, ekonominizi zorlamayan, kalıcı ve sağlıklı çözümler arayın. Temel noktanın daha az kalori tüketmek ve daha çok kalori yakmak olduğunu da asla unutmayın. Fazla kilolardan bu basit yöntemlerle kurtulamıyorsanız profesyonel yardım almayı düşünün. Vücut ağırlığınızın yüzde iki-üçünü kaybedeceğiniz bir kilo kaybı için diyet uzmanları yeterli çözümler üretirler. Daha ciddi bir kilo kaybı için mutlaka "ekip çalışması" yapan bir merkezden yardım almak gerekiyor. Ve son bir hatırlatma: Obez değilseniz fazla kilolu olmayı çok da büyütmeyin. Sağlıklı bir kiloda olmak, sağlıklı yaşamanın kriterlerinden sadece biridir. Yeteri kadar aktif, uykusu iyi, stresi az, huzuru bol, sağlık sorunları olmayan orta yaşlı birinin birkaç kilo fazlası için "kilo takıntısı"na girmemesi gerekiyor.
Sıcak havalar kalp krizi riskini artırıyor
YAZ VE SAĞLIK RİSKLERİ
Aşırı sıcaklar özellikle kalp hastaları için tehlikeli olabiliyor. Koroner kalp hastalığı, hipertansiyon ve kalp-ritim bozukluğu olanların çok sıcak saatlerde güneşe çıkmamaları, evlerinde dinlenmeleri tavsiye ediliyor. Özellikle yaşlılara saat 11:00 ile 15:00 arasında kalan zaman diliminde güneşten uzak durmaları gerektiği belirtiliyor.
Homeopati ile tanıştınız mı (3)
Homeopati, hastanın yakınmalarına karşı duyarlı ve ilgili, koruyucu hekimliğin ve önleyici tıbbın önemini her zaman göz önünde bulunduran, bilimsel gelişmeleri yakından izleyen bir tedavi yöntemidir. Hastayı herhangi bir tedavi yönteminin sınırları içine sokmaya çalışmak ya da tek bir açıdan görmek yerine onu özgünlüğünü koruyarak değerlendirmeyi amaçlar. Her bireyin "nezle", "adet sancısı" ya da "egzema" tablosu diğerlerinden farklıdır. Bulgu ve belirtiler ve onların özellikleri kişiden kişiye değişir. Homeopatik ilaçlar bitkisel, hayvansal ya da madensel kökenli olabildiği gibi çeşitli alaşımlardan da elde edilebilirler. Üretimleri sırasında uygulanan fiziko-kimyasal yöntemler özgündür. Benzerlik ilkesi doğrultusunda seçilen bir veya daha fazla sayıdaki ilacın birbirinin etkisini güçlendirici ya da etkinin devamını sağlayıcı özellikleri vardır. (Devam edecek...)
Cilt ürünlerinde peptid karmaşasına dikkat edin
Peptid içeren ürünler son yılların en çok satılan cilt kremleridir. Peptidlerin çok farklı çeşitleri var. Tümünün ortak yönü cilt hücrelerinin çoğalmalarını hızlandırmaları, kollajen ve elastin kaybını azaltmaları, cildin beslenmesini iyileştirmeleridir. Öyle görülüyor ki son yılların devrimi peptid ürünleridir. Bu ürünlerin çok farklı tipleri var ama bizim favorilerimiz "Acetyl Hexapeptide-3", "Palmitoyl Tetrapeptide-3", "Palmitoyl Pantapeptide-3" karışımlarını içerenlerdir. Bu üç peptidin ortak özellikleri cildin epidermis tabakasını güçlendirmeleri, kollajen sentezini ve hyalüronik asit üretimini artırmaları, elastikiyet ve dayanıklılığı desteklemeleridir.
Özellikle "Acetyl Hexapeptide-3" botoksa alternatif gibi değerlendirilmektedir. "Tetrapeptide-3"ün temel yararı kırışıklığı azaltması ve cildi sıkılaştırmasıdır. Bu "üçlü peptid yapısı" ile alınan sonuçlar yüz güldürücüdür. Ayrıca "Timosin Beta4" isimli peptid de tavsiye edilmektedir. Peptid yapısındaki maddelerle önümüzdeki günlerde daha sık karşılaşacağız. Bu ürünleri satın alırken dikkatli davranmak ve güvenli koşullarda uzman firmalarca üretilmiş olanlarını bulmaya çalışmak gerekiyor. Bize göre C vitamini ve alfa lipoik asitten sonra geliştirilmiş en güçlü anti-aging destekleri peptid yapısındaki ürünlerdir.
Acı portakal zayıflatır mı
Hayır! Yeşil çay dışında ne acı portakalın (citrus, aurantium) ne de başka bitkilerin yağları erittiğine dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Bu bitkilerden hazırlanmış içeceklerin, tabletlerin ya da cilde yapıştırılan patch’lerin kullanımı ile kilo kaybedeceğinizi hayal etmeyin. Acı portakalın ek olarak sinefrin ve oktapamin gibi toksik kimyasallar içerdiği de kanıtlandı. Bunlar şimdi yasaklanan "efedra" gibi tansiyonu artırabiliyor, kalp krizine yol açabiliyor, kalp ritmini bozabiliyor. Bir kez daha belirtelim: Kilo verdirdiği kanıtlanmış sadece iki-üç sentetik kimyasal ürün vardır. Onlar da yalnızca reçete ile satılabilmekte, doktor kontrolü altında kullanılabilmektedir. Onların da dikkatsiz kullanımları halinde ciddi birer sağlık zararlısı haline dönüşebileceklerini bilmek gerekiyor. Size "diyet yapmadan, egzersiz için çabalamadan" kilo verdireceği iddiasıyla pazarlanan bu ürünlere "hayır" demeye devam edin. taltan@yasasinhayat.org
Diyetisyen Tuğçe ALTAN BAHÇE
Egzersiz tansiyonu düşürür mü
Evet, egzersizin büyük (sistolik) ve küçük (diyastolik) kan basıncını düşürebildiği gösterilmiştir. Kan basıncına en etkili egzersizlerden biri yürüyüştür. Ağır fiziksel aktiviteler yerine, düzenli ve ritmik yürüyüşlerin daha yararlı olduğu anlaşılıyor. Kan basıncını daha kolay ayarlamada egzersizden de faydalanmakta yarar var.
Artrit gençlerde de ortaya çıkabiliyor
En yaygın görülen eklem bozukluğu olan "osteoartrit" genelde bir yaşlılık problemidir. Ancak gençlerde de ortaya çıkabilir. Bunun altında çoğu kez başka sağlık sorunları yatar. Bu bazen kronik bir eklem yangısı -romatoid artriti gibi- bazen bir eklem iltihabıdır. Ayrıca düşme, kaza ya da ameliyata bağlı eklem zedelenmeleri de gençlerde "osteoartrit"e yol açabiliyor. Büyüme çağında ortaya çıkan diz ve kalça eklemlerini yakalayan hastalıklar da artritle neticelenebiliyor. Dr. Ece HATTAT
DİYET GÜNLÜĞÜ
Diyet yapınca yüzüm çöküyor ama vücudumun belli bölgeleri değişmeden kalıyor. Yüzümün çökememesi için ne yapabilirim?
Sorun kas kaybı
Diyetinizin karbonhidrat, protein ve yağ içeriğinin dengeli dağılımı vücudunuzda oluşabilecek kas kayıplarının en önemli önleyicisidir. Özelikle protein ağırlıklı tek tip besinlere dayalı bir sistem, yüzünüzde yorgun bir görüntüye neden olabilir. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz de ortaya çıkabilecek kas kayıplarını önleyici olacaktır.
Karbonhidrat tüketiminin de özellikle basit karbonhidrat (şeker, kurabiye, kek, bisküvi...) alımı da cildinizde esnek olmayan görüntülere neden olabilir. Beslenme listenizde antioksidan ve C vitamini deposu sebze ve meyvelerin varlığı cildinize ışıltı verecektir: Kayısı, şeftali, kavun, domates, çekirdekli kırmızı üzüm gibi. Ayrıca kilo verme esnasında yağ kaybı nedeni ile cildinizin gergin görüntüsü zamanla kaybolabilir. Ancak unutmayın ki vücudunuzdaki total yağ kaybı yaşam kalitenizi kesinlikle yükseltecektir.
niluferinceis@yasasinhayat.org
Sabah uyandığımda iştahım çok iyi olmuyor. Öğlene doğru çok acıkıyorum ve hızlı bir şekilde çok fazla yiyorum. Akşamüzeri tekrar çok acıkıyorum ve tatlı yiyorum. Bu yüzden kilo alıyorum. Ne yapmalıyım?
Düzenli yiyin
Öğün saatleriniz çok düzensiz. Günlük kalori alımını ayarlamak için uyku saatinizin, günlük aktivitenizin, öğün saatlerinin mümkün olduğu kadar düzenli olması gerekiyor. 3 ana öğün sizin için yeterli olmuyor. Kan şekerinde ani oynamalara neden oluyorsunuz. İlk iş olarak yarından itibaren düzenli kahvaltı yapmaya başlayın. Kahvaltınızda mutlaka tahıl grubu ve protein içeren bir besin yer alsın (esmer ekmek+peynir, gevrek-süt...) Kahvaltınızı sadece meyve, sadece bisküvi veya poğaça-simit ile geçiştirmeyin. Öğle ve akşam yemeği saatlerini belirleyin ve aralara öğünler hazırlayın.
Bu öğünlerin arası açılırsa sizin akşamüzeri tatlı ihtiyacınız yine oluşacak ve yine ana öğünlerde gereğinden fazla yiyeceksiniz. Glisemik indeksi düşük, düzenli, yeterli bir beslenme programı ile bu sıkıntınızdan kurtulabilir ve kilo kaybını sağlayabilirsiniz. Ani acıkma ve aşırı tatlı ihtiyacınız için bir hekime başvurun ve tahlil yaptırın. Beslenme şekli ve gerekirse ilaç veya besin desteği içeren bir programa ihtiyacınız olabilir.
gunes@yasasinhayat.org
Nasıl yağ yakacaksınız
Aerobik egzersizler yağların düzenli olarak yakılabilmesinin anahtarıdır. Bir fiziksel aktivitenin aerobik egzersiz yararı sağlayabilmesi için büyük kas gruplarını çalıştırması, soluk soluğa kalmadan rahat bir solunum ritmiyle birlikte yapılabilmesi ve ortalama en az 30 dakika sürdürülmesi gerekir. Yağların yakılması için oksijenin zorunlu olduğunu bilirseniz, sizi nefes nefese bırakan, soluk alıp vermenizi güçleştiren egzersizlerin yağ yakmakta pek de başarılı olmadığını kolayca kavrarsınız.
Yürümek, aerobik egzersizlerin en kolay ve en çok yapılanıdır. Bisiklete binmek, kayak yapmak, hafif hızla koşmak, ip atlamak, golf oynamak, tenis ve yüzme gibi sporlar da aerobik egzersizler grubuna dahildir. Aerobik egzersizlerin kalp ve damar sisteminizin verimliliğini artırdığını, damar duvarı elastikiyetini koruyup güçlendirdiğini ve metabolik ürünlerin atılmasını kolaylaştırdığını da unutmamalısınız.
Hareketsizliğin damar duvarlarında yağ birikimine yol açtığını, kalp-damar sisteminin verimli çalışmasını önlediğini, kasların oksijeni ve besinleri kullanma yeteneğini azalttığını bilirseniz, aerobik egzersizlerin sadece yağ yakmaktan çok daha önemli yararları olduğunu daha da iyi değerlendirirsiniz.