Paylaş
Kimçinin marifetlerini saymak da bize kaldı. İçinizden bazılarının “Kimçi de neyin nesidir hocam?” diyeceğini, kimçiyi bilenlerin de “Kimçi ile lahana turşusu mukayese edilir mi?” sorusuna cevap bekleyeceğini biliyorum. Yanıtım şu: Yerli ve milli mutfağımıza laf söyletmem! En iyi beslenme seçimlerinin anneanne mutfağında olduğundan şüphe etmem. Lahana turşusunun hem probiyotik (yani bağırsaktaki dost bakterileri içeren) hem de prebiyotik (yani o dost bakterileri besleyen) gücünü bildiğimden, özellikle kış aylarında lahana turşusu soframdan eksik olmaz. Ne var ki soru “Kimçi mi lahana turşusu mu?” olduğunda birinciliği kimçiye vermek gerektiğini söylerken de yüreğim sızlamaz. Kimçinin probiyotik, prebiyotik ve besleyici gücünün lahana turşusundan daha fazla olduğu kanaatindeyim. “Kimçi neyin nesidir?” diye meraklananlar varsa yandaki kutudaki özet bilgiye göz atabilirler...
KİMÇİNİN SIRRI NE?
Kimçi, Çin marulu ile yapılan bir turşu. Ama o adeta bir ‘yok yok turşusu’! İçinde her şey var. Kimçi hazırlanırken içine soğan, sarımsak, zencefil, kırmızı ve karabiber, turp, pırasa, susam tohumu gibi farklı sebzeler ve mürekkep balığı, midye ve balık parçaları ekleniyor. Neticede sadece bir “probiyotik ve prebiyotik bombası” değil, eklenen farklı deniz ürünleri sayesinde protein yönünden de zengin müthiş bir besin çıkıyor. İçerdiği vitamin, mineral, posa ve antioksidan güçler de onu “turşu/ iştah açıcılar âleminin kralı” yapıyor. İşte bu nedenle Kore halkının neredeyse 90 yılı aşan uzun ömür şampiyonlukları birazda ‘kimçi mucizesi’ne bağlanıyor. Netice şudur: Bizim de turşu zenginliğimizin daha çok farkına varmamız, bu zenginliklere yeni lezzetler ve güçler eklemeye çalışmamız lazım...
DOMATES Mİ YOKSA SUYU MU DAHA İYİ?
ÖNCE bir ayrıntı: Sanılanın aksine domates sebze değil meyvedir. Diğer meyvelerden farklı olarak da suyu kendinden daha makbuldür. Nedeni şu: Bedenin domatese oranla domatesin suyundan “likopen” kazanımı daha fazla. Zira kırmızı mucize likopen, domates ezilip örselenmeden serbestleşmiyor. Neticede yeteri kadar likopen bağırsaklardan emilip bedene giremiyor. Domates suyu yüksek potasyum muhtevası ile tansiyonu da dengeliyor. Kalorisi ise yok denecek kadar az. Kilo filan aldırmıyor. Kısacası, ayrana alternatif sağlıklı bir içecek arandığında domates suyunu hatırlamak gerekiyor.
10 MADDEDE ZERDEÇAL ANAYASASI
MUTFAKLARDA baharat tutkusu 2018’e de damgasını vurdu. Baharat süper liginin şampiyonu ise bu yıl da yine zerdeçal oldu. Ne ki çoğumuz hâlâ bu muhteşem doğal ilacın tüketimi konusunda bilgi fakiriyiz. Size kısa bir zerdeçal anayasası hazırladım. Umarım faydalı olur...
1 Zerdeçalın etkisini arttırmak için onu karabiberle birlikte tüketin. Etkisi çok daha artıyor.
2 Zerdeçalı yağ ile birlikte tüketmek etkinliğini yedi-sekize katlıyor.
3 Makul miktar kuru (toz) zerdeçal için çeyrek çay kaşığıdır. Taze zerdeçal kökünün ise yarım santimi yetebiliyor.
4 Isıl işlemden geçirmek, yani pişirmek de etkiyi arttıran bir faktör.
5 Çiğ zerdeçal iltihap baskılamada (diz ağrıları, bellek sorunları) pişmişi ise DNA’yı korumada (kanseri önlemede) daha etkili. Bu nedenle bazen çiğ, bazen de pişirerek yemek daha akılcı.
6 Doğal halde tüketmek daha faydalı. Zerdeçal haplarının tamamına yakını işe yaramıyor. Zira tabletler sadece kurkumin yüklü zerdeçaldaki diğer doğal güçleri (türmeronlar) içermiyor.
7 Safra kesesi hastaları, özellikle de safra taşlılar zerdeçaldan uzak durmalı.
8 Aynı uyarı böbrek taşı olanlar için de geçerli.
9 Zerdeçalı diğer baharatlarla kombin edip tüketmek daha sağlıklı. Mesela köri sosu benzeri bir karışım veya bizim “zencefil, üzüm çekirdeği, tarçın, ısırgan otu” ile yaptığımız ‘mucize karışım’.
10 Zerdeçalı güvenli yerlerden temin edin. Bazı ürünlerde ağır metaller (kurşun, kadmiyum, arsenik) ile kirlenmeden şüphe ediliyor.
Not: Bilgilerin hazırlanmasında Dr. Michael Greger’in ‘How Not To Die’ kitabından yararlandım.
Paylaş