Hipoglisemi kan şekerinin kritik derecelere düşmesidir. Kan şekerindeki aşırı azalma (hipoglisemi) pek çok sebeple meydana gelebilse de, şeker hastalığı en sık ve en önemli nedendir.
Hipoglisemi, ensülin kullanan şeker hastalarında daha sık görülür ve daha tehlikelidir. Hipoglisemiler başka sebeplerle meydana gelebilir ve sonradan ortaya çıkacak bir şeker hastalığının erken habercisi de olabilirler. Hangi mekanizmayla meydana gelirse gelsin, beyindeki olumsuz etkileri nedeniyle hipoglisemi sorununu ve belirtilerini tanımanızda ve korunmanızda yarar var.
Şeker hastası iseniz kan şekerindeki düşme gece boyunca da ortaya
çıkabilir. Sizi uyandıracak şiddette değilse hipogliseminin farkına varmayabilirsiniz. İhtiyaç duyabileceğiniz anlarda kullanmak üzere yatağınızın yanında, nöbetler esnasında kullanabileceğiniz bazı şekerli besinler bulundurun. Sizi uyandırmayan bir hipoglisemi geçirirseniz, sabah kalktığınızda kendinizi çok yorgun hissedebilir, hatta içkiden kaynaklanan baş ağrısına benzer bir ağrı duyabilirsiniz. Hipoglisemi geçirdiğinizi anlamanın en iyi yolu, çoğu gece hipoglisemisinin meydana geldiği saat 02.00 ve 03.00 arasında kan şekeri oranınıza bakmanızdır. Kan şeker seviyesi genellikle bu saatlerde en alt düzeye iner. Bu noktadan sonra enjekte ettiğiniz son ensülinin etkisini yitirmesiyle birlikte artmaya başlar. Eğer geceleri hipoglisemi geçirdiğinizin farkına varırsanız, hekiminizle veya diyetisyeninizle bu konuyu görüşmelisiniz. Yatmadan önce uzun sürede etkili olan bir besin almanız, gece hipoglisemi geçirmenizi önleyebilir.
EGZERSİZ YAPABİLİR
Egzersiz yapmak kan şeker düzeyini azaltır, bu nedenle daha önceden bir miktar karbonhidrat içeren besinlerden almak önemlidir. Yoğun bedensel çaba sarf edilen ağır bir egzersiz yapıyorsanız veya egzersiz süresi uzun bir zaman alıyorsa hipoglisemi oluşabilir. Şiddetli veya sürekli bir egzersizin hipoglisemi yapıcı etkisi 18 saate kadar uzayabilir. Hipoglisemi sorununuz varsa, özellikle şeker hastası iseniz, bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuzla konuşmalısınız. Düzenli ve planlı egzersize başlayacağınızda doktorunuz diyetinizi ve ilaçlarınızı yeniden düzenleyecektir.
Alkole bağlı olan tehlikeli
Şeker hastası olmanız, alkolü tamamen bırakmanızı gerektirmez. Fakat fazla miktarda alkol alırsanız veya aç karnına alkol içerseniz, hipoglisemi geçirme olasılığınız artar. Çünkü alkol, kan şeker seviyesi düşmeye başladığında, karaciğerden şeker salınımını azaltır. Bu doğal olarak, kan şeker seviyesinin normale dönmesini durdurur. İçtikten sonra birkaç saat bir şey yemediğiniz takdirde, ertesi sabahın erken saatlerinde önemli bir hipoglisemi riskiniz olabilir. Alkol içerken, öğünleri kaçırmamak ve düzenli olarak beslenmek önemlidir. Bir diğer sorun da, hipoglisemi belirtilerinin sarhoşluğa benzemesi ve bu iki durumun çoğu kez ayırt edilememesidir. Bu durum alkol kullandığınızda çevrenizdeki diğer kişilerin kan şekerinizdeki düşmeyi anlamalarını zorlaştıracaktır. Bir gece önce çok fazla alkol aldıysanız, ertesi sabah kan şeker düzeyinizi düşük bulabilirsiniz. Sabah kahvaltısını mutlaka yapmalı ve gerekliyse ensülin dozunuzu yeniden ayarlamalısınız.
ARABA KULLANMAYIN
Kan şekerinizdeki azalma beyne olumsuz etkilerinden dolayı araba kullanma yeteneğinizi ciddi şekilde etkileyebilir. Hipoglisemili iken araba kullanmamalısınız. Şüpheye düşerseniz otomobilinizi kenara çekip durdurun ve araç dışına çıkıp, bir şeyler atıştırın. Yanınızda kan şekeri ölçebilecek bir cihaz varsa kan şekerinize bakın. Kan şeker testi o sırada hipoglisemi geçirdiğinizi gösterirse, bir şeyler yiyerek tedavinizi yapın. Kan şeker düzeyinizin yükselmesini izleyin ve yolculuğunuza devam etmeden önce berrak olarak düşünene kadar bekleyin. Arabada daima bir miktar çabuk etkili besin (şeker, çikolata) bulundurmayı ihmal etmeyin. Şeker hastası iseniz ve eğer hálá endişeliyseniz, araba kullanmadan önce kan şeker seviyenizi bir kez daha kontrol etmeli ve yeterince yüksek olduğundan emin olmalısınız. Uzun yolculuklarda her 90 dakikada bir durmalı ve kan şekerinizi tekrar kontrol etmelisiniz. Eğer şeker seviyeniz düşüyorsa bir şeyler yemelisiniz.
NEDEN ÇOK YAYGINDIR?
Şeker hastalarında hipogliseminin en yaygın nedeni normal bir öğünü ya da ara öğünü kaçırmaktır. Ara sıra ensülin miktarındaki dengesizlikten veya ağır bir egzersizden dolayı da hipoglisemi ortaya çıkabilir. Nadiren oluşan bir hipoglisemide kan şekerindeki düşmenin basit bir açıklaması varsa, tedavinizi yeniden ayarlamanıza gerek yoktur. Sadece çok sık ve benzer zamanlarda hipoglisemi geçiriyorsanız, yediklerinizi, ensülin dozunuzu veya fiziksel aktivite düzeyinizi dikkatle izlemeniz yeterli olabilir. Ayrıca daha sık kan testi yapmanız, kan şekerinizi daha dikkatli izlemeniz gerekebilir. Bu şekilde her zaman şeker seviyelerinizi yüksek tutmaya gerek kalmadan, seviyeleriniz düşmeye yakın olduğu zamanı tespit edip önlem alabilirsiniz. Hipoglisemi şeker hastalarında, özellikle ensülin ile tedavi edilenlerde sık görüldüğünden, yaygın bir sorundur.
YAŞAM KALİTENİZİ BOZAR
Seyrek görülen hipoglisemiler şeker hastalığının kaçınılmaz bir parçasıdır. Çoğu şeker hastası hipoglisemi ataklarına rağmen endişeye kapılmadan hayatını sürdürürken bazı hastalar fazlaca sıkıntı ve hoşnutsuzluk hissetmektedir. Bazı araştırmalar çok şiddetli ve uzun süren hipoglisemilerin sık sık tekrarlaması halinde beyninizi olumsuz yönde etkileyebileceğini ileri sürmektedir. Geçirdiğiniz hipoglisemilerin tekrarlanan düzende mi geldiğini, yoksa bir defalık geçici bir olay mı olduğunu anlamaya çalışmak yararlıdır. Eğer tekrarlanan bir düzen varsa, hekiminizle bu konuyu görüşmelisiniz.
ÇEVRENİZİ BİLGİLENDİRİN!
Bazı insanlar arkadaşlarına hipoglisemileri hakkında bilgi vermeyi pek uygun görmezler. Nöbet esnasında neler olabileceği hakkında çevrenizdekilerin bilgilenmesini sağlamanız çok daha iyidir. Çevrenize hipoglisemi sorununuzun olduğunu ve ataklar sırasında size nasıl yardımcı olabileceklerini anlatın.
KAÇINABİLİRSİNİZ
Şeker hastası iseniz hipoglisemilerden kaçınmak için kan şeker düzeyinizi bir miktar yüksek tutmak size güvenli görünebilir, fakat bunu uzun süreli olarak denememelisiniz. Ara sıra olan yüksek şeker seviyesi ölçümleri size pek zarar vermez. Devamlı olarak yüksek seyreden kan şekeri seviyeleri daha sonra sizi birçok diyabet komplikasyonunun riskine maruz bırakacaktır. Kan şeker seviyenizin 70 mg/dl'nin altına düşmemesini sağlamak, çoğu hipogliseminin ortaya çıkmasını önleyecektir. Çoğu şeker hastası gıdalarını, egzersizlerini, ensülini ve ilaçlarını nasıl dengeleyebileceğini öğrenmesi fazla bir zaman almadığından çok sık hipoglisemi geçirmez. Kan şeker seviyelerinin düzenli kontrolü ne zaman hipoglisemi geçirmeye yakın olduğunuzu ve ne zaman harekete geçmeniz gerektiğini öğrenmeniz açısından önemlidir. Şeker hastası değilseniz, glisemik endeksi yüksek besinlerden kaçınarak (şeker, şekerlemeler, pastalar, beyaz undan yapılan her türlü besinler ve ekmek, patates ve beyaz pirinç), sık sık ve az az yiyerek, uzun süre aç kalmayıp günde altı öğün beslenerek, glisemik indeksi düşük olan sebzeler ve meyvelere yönelerek hipoglisemiden korunabilirsiniz.
Araştırmalar, diyabetlerini çok sıkı kontrol edenlerin hipoglisemi uyarı işaretlerini tanıyabileceğini gösteriyor. Eğer herhangi bir uyarı olmaksızın bir hipoglisemi geçirdiyseniz başka hipoglisemiler geçirmeye de yatkınsınız demektir. Bir defa şiddetli hipoglisemi geçirdiyseniz, daha şiddetli hipoglisemilerin riskini de taşıyor olabilirsiniz. Ayrıca uzun süredir diyabetli iseniz hipoglisemi uyarılarınız kaybolabilir. Siz farkında olmadan yeni hipoglisemiler geçirebilirsiniz.
Şeker hastalığı olmayanlarda da görülüyor
Şeker hastalığı olmayan kişilerde hipoglisemi çok nadir görülür. Hatta çok az şeker veya karbonhidrat tüketen insanlar insülin veya glukagonun faaliyeti nedeniyle normal kan şeker düzeyini temin edeceklerdir. Bazı mide ve bağırsak problemlerinde, ameliyatlar sonrasında, iç salgı bezleri, karaciğer ya da pankreasın bazı hastalıklarında, böbrek üstü yetersizliğinde de hipoglisemi oluşabilir.
Çocuğunuza da olabilir!
Ergenlik dönemindeki çocuklarda oluşan hipoglisemiler kişilik değişikliklerine yol açabilir. Çabuk sinirlenen, çabuk hiddetlenen, mantıksız davranışlar gösteren çocuklarınızda özellikle bu davranışlar tekrarlıyorsa, kan şekerini ölçtürün. Bu çocuklarda dikkatle soruşturursanız nöbetler öncesinde baş ağrısı, halsizlik ve güçsüzlük, panik ve endişe duygularıyla birlikte sersemlik hissi ve duygularını ifadede güçlük de mevcuttur. Tekrarlayan hipoglisemi nöbetleri çocukların entelektüel gelişmesini de sorunlu hale getirebilir. Çocuklarınızdaki bazı psikolojik problemlerin hipoglisemiden kaynaklanabileceği aklınızda olsun.
Yaşlılarda çok tehlikeli
Yaşlılarda hipoglisemi ataklarının bilinç ve bellek üzerinde oluşturacağı tahribat daha ağır ve daha kolaydır. Bellek fonksiyonları zaten sınırda olan yaşlılarda ağır bir hipoglisemi atağı bile düzeltilmesi imkansız bilinç bozukluklarına sebep olabilir. Bu nedenle yaşlı insanlarda hipoglisemi ataklarına karşı daha fazla duyarlılık göstermek gerekmektedir.
HİPOGLİSEMİ ATAKLARINA KARŞI ACİLEN NE YENİR, NE İÇİLİR
Meyve suyu
Meyve suyu konsantresi
Dondurma
2 adet kesme şeker
1 su bardağı süt
2 adet bisküvi
Yarım su bardağı meyveli yoğurt
1 su bardağı doğal yoğurt
1 küçük muz
NASIL YAŞIYORLAR
Ayşegül Aldinç
Geceleri geç yatarım ama düzenli uyurum
170 cm boyundayım. Bir buçuk aydır sıkı bir rejim uyguluyorum, beş buçuk kilo verdim. Arada bir kırmızı et yediğim oluyor. Yararlı olduğunu da düşünüyorum. Beyaz un ve pirinç hiç kullanmam. Şeker yerine tatlandırıcı kullanmayı tercih ediyorum ama maalesef hiçbir yemeği tuzsuz yiyemiyorum. Her gün bir fincan Türk kahvesi, kahveyle birlikte de bir tane sigara içiyorum. Düzenli olarak, çok sayıda vitamin kullanıyorum. Diyetten dolayı saçlarım dökülmeye başladığı için demir içeren haplar, ACE Selenyum isimli ayrı bir hap, Magnezyum ve D Vitamini içeren haplar kullanıyorum. Gece yaşamayı seven bir insanım, geç saatlere kadar uyanık kalmayı seviyorum. Fakat bu durum her gece yaşandığı için yine de düzenli olarak uyuyabiliyorum. Yine bir buçuk aydır, her gün bir kilometre yüzüyorum. Sırt fıtığından mustaribim. Annemin kalp rahatsızlığı var ve babamı Parkinson'dan kaybettik.
PROF. OSMAN MÜFTÜOĞLU'NUN GÖRÜŞÜ
Sayın Ayşegül Aldinç'de bir beslenme duyarlılığı olduğunu izlemek çok güzel. 45 günde bu kadar kilo kaybetmek için bilinçli bir diyet uyguladığı anlaşılıyor. Zayıflama programının doğru planlandığı kuşkusuz: Diyeti, fiziksel aktivite artışıyla desteklenmiş ve zayıflama programına her gün bir kilometrelik yüzme egzersizi ilave edilmiş. Bu aşamada Sayın Aldinç'in kilo verme programını, kilo kontrol programına dönüştürmesi gerekiyor. Bu nedenle davranış değişikliği eğitimi almasında yarar var. Zira kilo verme programlarındaki en büyük sorun, ulaşılan kilonun korunamaması ve yeniden kilo alınmasıdır. Bilinçli diyet uygulamalarının sürdürülmesi ve düzenli egzersiz alışkanlığı ile yaşam biçimini değiştirmek sorunu çözecektir. Sayın Aldinç'in demir ve D Vitamini desteklerini kontrolsüz almamasını öneriyorum. Antioksidan kullanımını sürdürmesi ise yararlı olur. Zayıflama diyeti de uyguladığından osteoporoza karşı kalsiyum destekleri almasında, ayrıca aspirin ve folik asit kullanımını unutmamasında da yarar var. Sayın Aldinç'e sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.