Kan şekerini izlemek sabır ve dikkat ister

Ne var ki bu her zaman kolay olmuyor. Ama kan şekerini evde kendisi yapan hasta, diyabet kontrolünde daha kolay ve barılı oluyor. Daha da önemlisi bu hastalarda diyabet ilaçlarının dozlarını ayarlamak kolaylaşıyor.

KAN şekerini normal seviyelerde tutmak bazen çok zor başarılabiliyor. Çünkü kan şekerini etkileyen birçok faktör var. Yiyip içtikleriniz, aktivite düzeyiniz, kullandığınız ilaçlar, diğer hastalıklarınız (hatta düşünceleriniz) kan şekerinizi etkiliyor.

Bütün bunlara rağmen sağlıklı biriyseniz kan şekeriniz 70-100 mg/dl arasında kalıyor. Bu güvenli aralıktaki bütün değişimler normal kabul ediliyor. 70 ve altındaki değerlerde kan şekeri düşüklüğünden (hipoglisemi), 100 ve üzerindeki değerlerde ise yüksekliğinden (hiperglisemi) bahsediliyor.

Evde şeker takibi

Kan şekeri takibini evinde kendisi yapan hastalarda diyabet kontrolü daha kolay ve başarılı oluyor. Bunlarda şeker hastalığına bağlı kalp, göz, böbrek ve sinir sistemi problemlerine daha az rastlanıyor. Hipoglisemi gibi son derece can sıkıcı sonuçları olabilen bazı problemler, bu hastalarda daha seyrek görülüyor. Kan şekeri yükseklikleri kısa sürede tekrar normale döndürülebiliyor. Diğer yandan böyle bir hasta grip, nezle, ishal gibi olağandışı bir durumda (kan şekeri değerlerini yakından takip ettiği için) şeker koması gibi ciddi problemlerden korunabiliyor. Daha da önemlisi bu hastalarda diyabet ilaçlarının dozlarını ayarlamak kolaylaşıyor.

Size düşen görevler

Biz, özellikle insülin kullanan hastalar başta olmak üzere her diyabetliye evde kan şekerlerini ölçmeleri konusunda destek oluyoruz. Şeker ölçüm cihazlarının nasıl kullanılacağı konusunda hemşire ve doktor denetiminde pratik uygulamalar yapıyoruz. Hastalarımız ölçümlerini günlük defterlerine günü ve saati ile birlikte kaydediyorlar. Bu esnada aç veya tok olup olmadıklarını herhangi bir hipoglisemi belirtisi yaşayıp yaşamadıklarını ölçüm öncesinde egzersiz yapıp yapmadıklarını da not alıyorlar.

İnsülin kullanan hastalarımızda haftada üç veya daha fazla ölçümü uygun bir kan şekeri dengesi sağlayana kadar faydalı buluyoruz. İyi bir kan şekeri profili için başlangıçta sabah açlık şekerini öğle açlık veya tokluk akşam açlık veya tokluk şekerlerini ve son olarak da gece yatmadan önceki şeker ölçümlerini istiyoruz. Tokluk ölçümlerini yemekten iki saat sonra almalarını hatırlatıyoruz.

İnsülin kullanmayan diyabetlilerin kan şekeri kontrolünü sağlayana kadar haftada iki üç kez sabah açlık öğlen ve akşam tokluk şekerlerini ölçmelerini istiyoruz. Şeker dengesini sağladığımızdan emin olunca ölçümleri haftada bir gün açlık ve tokluk şekeri tayinleri ile sınırlıyoruz.

Karpuz, padişah macununun saltanatını yerle bir edecek

Karpuz üreticilerinin gözleri aydın. Karpuz ticareti yapanların da işi iş! Bu yaz tam bir "karpuz sendromu" yaşanacak. Tezgáhlarda karpuz kalmayacak! Sevgili Selahattin Duman bize yine sataşacak ama durum bu sefer de ciddi! Elimizde tapu gibi araştırma sonuçları var. Karpuzda kansere, cilde, kalp damar hastalıklarına iyi geldiği birçok araştırmada "likopen" maddesine ek olarak başka bir mucizenin daha olduğu anlaşıldı: "Sitrulin." Bu madde vücutta "arginin" üretimini artırıyor. Artan arginin üretimi, nitrikoksit olarak bilinen maddelerin damarlara bol miktarda verilmesini sağlıyor. Nitrikoksit çokluğu damarların daha fazla genişlemesi ve kanla dolması anlamına geliyor. Kısacası "viagra" ne yapıyorsa sitrulin de onu yapıyor! Diğer bir deyişle karpuz padişah macunlarından bile daha etkili bir cinsel güç destekleyicisi olma yolunda hızla ilerliyor.

Gücü kabuğunda

Yalnız, bu bilgileri aktaran araştırmacılara göre, şimdilik çok küçük bir sorun var. Sitrulin isimli madde, karpuzun yenen kısmından ziyade kabuğunda bulunuyor. Yani karpuzun sitrulinden zengin olan kısmı kırmızı değil, yeşil bölümü. Araştırmacılar sitrulin maddesini karpuzun içinde de arttırmanın yollarını arıyorlar. İnşallah başarırlar! Eğer başaramazlarsa karpuzdaki cinsel mucizeden erkeklerden çok inekler yararlanacak. Erkekler (şimdilik) karpuz üstüne viagra ile idare edecek.

Arginin nedir

Arginin aminoasit yapısında bir madde. Bu maddenin cinsel güç ile ilişkisi olabileceği uzun zamandır biliniyor. Argininin beyinde hipofiz bezinin ürettiği büyüme hormonunun salınımını uyardığı da kabul ediliyor. "Yaşlanmayı yavaşlatma" yani "Anti-Aging" konusunda çalışmalar yapan uzmanlar işte bu nedenle arginini zaten uzun süredir kullanıyor. Arginin desteği kullanmanın aynı yolla vücut yağlarında azalma ve kas kütlesinde artma meydana getireceği de biliniyor.

Diğer taraftan arginin erkeklerde kısırlık tedavisinde de destek olarak kullanılabiliyor. Bu aminoasit ornitin ve karnitin gibi diğer bazı doğal maddelerle birlikte alınırsa etkinliği daha da artıyor.

Öyle görünüyor ki karpuzdaki sitrulin maddesi bu pahalı haplardaki etkiyi doğal yoldan yapıyor. Yani arginin ve sonuç olarak nitrikoksit üretimini teşvik ederek cinsel organlara giden damarları genişleterek viagra benzeri bir etki sağlıyor. İşin şaka götürür tarafı yok. Doğa, eğer becerip de bulabilirsek, kanserden ülsere hatta cinsel güçsüzlüğe iyi gelebilen yüzlerce madde ile tıka basa dolu durumda. Yeter ki biz onları tanıyabilelim.