Cinsel ilişki bazı kalp hastaları için ciddi bir endişedir. Oysa risk her hasta için farklıdır. Cinsel ilişki bakımından riski çok olan da vardır, az olan da...
Son 3-4 hafta içinde kalp krizi geçiren, ağır kalp yetmezliği olan, çok hafif bedensel çabalarda bile nefes darlığı ve göğüs ağrısı çeken hastalar yüksek risk grubundadır. Kalp krizinin üzerinden 3-4 hafta geçen, kalp kapaklarında ciddi sorun olan, ilaç tedavisi ile veya istirahatla bile göğüs ağrısı sürenler yüksek risk grubundadır.
Başarılı bir koroner by-pass cerrahisi operasyonu geçirenler, kan basıncı kontrol altında olanlar (ilaç ve/veya diyet ile), dilaltı ilaçlar veya dinlenmekle hemen geçen göğüs ağrısından yakınmalara ise cinsel ilişki yönünden düşük risk taşırlar. Bir kalp hastasının cinsel etkinliğe yeniden başlama zamanı ve cinsel etkinlik yoğunluğu her hasta için özeldir. Doktorunuzun yapacağı değerlendirme ve önerileri dikkate almalısınız.
Nitrik oksit yapımını artırarak cinsel güce destek olan ilaçların (viagra, cialis, levitra...) nitrat içeren koroner damar genişleticiler ile birlikte kullanılmamaları gerekiyor. Bu iki ilacın birlikte kullanılması hayatı tehdit edici kan basıncı düşmelerine yol açabiliyor. İlaçlarla yeteri kadar kontrol edilemeyen hipertansiyonu, ağır kalp yetmezliği veya ciddi düzeyde kan basıncı düşüklüğü olanların da bu ilaçları kullanmamalarında yarar var.
Bu üç ilacın diğer bazı ilaçlarla birlikte kullanımı da bazen tehlikeli olabiliyor. Doktorunuza kullandığınız diğer ilaçları belirtmenizde yarar var.
Kalbe zararlı cinsel ilişkiler
Cinsel yaşama ilişkin kısıtlamalar, kalp hastalarının sadece çok küçük bir bölümü için söz konusudur. Güven, sevgi ve anlayış içeren bir cinsel ilişki kalbinizi yormaz, zorlamaz. Kalp krizi riskinizi artırmaz. Tersine, düzenli bir cinsel yaşam kalbinize çok iyi gelecektir! Kalbiniz için tehlikeli olan cinsel ilişkiler hangileridir sorusunun yanıtı kolay değildir ama siz şu uyarıları bir kenara not edebilirsiniz.
1. Bir defalık, düzensiz ve güvensiz cinsel ilişkiler, özellikle alışılmadık ortamlarda, beklenmeyen zamanlarda, yoğun korku, endişe ve heyecanın altında yapıldığında hasta bir kalpte problem yaratabilir. Bu tür ilişkiler kalp hızında ve kan basıncında sürpriz artışlara yol açabildiklerinden kalp krizine sebep olabilirler.
2. Cinsel gücü destekleyen ilaçlar özellikle koroner damar genişleticileri (nitrogliserin, isosorbiddinitrat) ve kan basıncı düşürücü ilaçlar alanlarda tehlikeli sonuçlar oluşturabilir.
3. Çok fazla ve ağır yemeği veya alkol kullanımını takiben yapılan cinsel ilişkiler kalp krizi riskini artırır.
Hızla kilo vermek doğru mu
Hızlı bir kilo kaybı, fazla kilolarından kurtulmak isteyenlerin en büyük arzusudur. Eğer bu onlara eğer egzersiz yapıp yorulmadan, yediklerini azaltmadan sağlanabiliyorsa bu teklife dayanmaları asla mümkün değildir. Uyurken, yan gelip televizyon izlerken, önüne ne gelirse mideye indirip keyif sürerken bir yandan da zayıflamayı kim istemez?
Akıllı (!) bir Fransız çiftçisi (!) bir kaç yıldır bunu başardığını söylüyor! Uzmanlardan (ne uzmanları oldukları çok önemli, muhtemelen para kazanma uzmanları olmalılar) oluşturduğu laboratuvarında geliştirdiği çok özel bitkisel karışımlardan yaptığı çorbalarla 8 günde 4 kilo verdirebildiğini iddia eden bu girişimci tarım teknisyeni 10 yıl içinde dünyanın en zengin adamlarından biri haline gelmiş. Güzel bir öykü...
Kilo vermeyi düşünüyorsanız bu öyküleri okuyun ama sakın inanmayın. Aşağıdaki bilgiler hala geçerlidir.
- Zayıflatan bitki yoktur. Hiçbir bilimsel kaynakta 8 günde 4 kilo değil 400 gram zayıflatan bir bitkiye rastlayamazsınız.
- Kilo verdiren mucize bir ilaç yoktur. Sadece diyet ve egzersiz ile desteklendirildiğinde kilo kaybını kolaylaştırdığı onaylanmış moleküller (sibutramin, orlistat) veya bazı besin destekleri (conjugated linoleik asid-CLA, chromium picolinate, L-carnitin, yeşil çay, psylilum...) size bir miktar yardımcı olabilir.
- Mucize bitkisel haplar, çorbalar, şuruplar, bitkisel tarifler ile bedeninizi değil sadece cüzdanınızı zayıflatırsınız.
- Soğan, domates, biber ve kereviz sapı ile yapacağınız bir çorbanın sağılığınıza iyi geleceğinden emin olun ama kilo verdirmeyeceğinden de kuşku duymayın.
50’sinden sonra egzersize başlamak yanlış mı
Orta yaşlara gelince egzersiz yoğunluğunu biraz azaltmakta yarar var. Özellikle kırk yaş ve sonrasında egzersize yeni başlıyorsanız dikkatli olmalısınız. Yıllık sağlık kontrolleriniz yapılırken egzersiz kapasitenizin temel belirleyicileri olan kalp ve dolaşım sisteminizin kapasitesini araştırmalısınız.
Şeker hastalığı, kilo fazlalığı, hipertansiyon, kolesterol-trigliserid yüksekliği, metabolik sendrom, artrit gibi sağlık sorunlarınız varsa egzersizin yoğunluğu tipi ve süresinin seçimini doktorunuza bırakmalısınız. Çok basit ama hep önemli olan şu kuralı daima hatırlamalısınız: Orta yaşlar ve sonrasında egzersiz yaparken; daha hızlı ve yoğun değil daha yavaş ve uzun egzersiz gerekiyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde bu kuralı hiç unutmayın.