Kahveyi fazla abartmayın!

Görülmez bir el bizi daha fazla kahve içmeye teşvik ediyor ve bir yandan bazı araştırmalar, diğer yandan sözde uzmanlar kaynak gösterilerek güzelim bitki çaylarımızı, mis gibi geleneksel çayımızı bir kenara bırakıp kahve içmemizi tavsiye ediyor.
Aynı “görünmez el” üstelik bunu yaparken de kahvenin sağlığa faydalı olduğunu iddia ediyorlar. Oysa gerçek bunun tam tersi.  Kahvenin fazlası sağlığa fayda değil, zarar veriyor.
Kahvenin keyif verici, lezzetli bir içecek olduğu da, yorgunluk, enerjisizlik gibi sorunlara geçici bir çözüm üretebildiği de, hatta uyarıcı etkiye sahip olduğu da doğrudur ama uzun vadede verdiği bu faydaları fazlasıyla alıp götürdüğü de bir o kadar gerçektir.
Kahve her şeyden önce sağladığı bu geçici enerjiyi böbreküstü bezlerinizi harekete geçirerek, daha doğrusu “yorarak” sağlamaktadır.
Bu arada tabiî ki kan şekerinizde ve kan yağlarınızda dalgalanmalar yapmakta, vücutta aşırı asit yükü yaratmakta, uzun vadede ise kemik erimesine neden olarak kalça kırıklarına sebep olabilmektedir.
Doksanlı yıllarda yayınlanan ciddi bir araştırma da (JAMA/Ocak 1994) günde iki fincan ve daha fazla kahve içen kadınlarda kalça kırığı riskinin neredeyse yüzde 70’lere varan oranda arttığını gösterdi. Harvard Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırma sürekli ve fazla kahve içmenin pankreas kanserine yakalanma riskini üç kat arttırabileceğini düşündüren sonuçlar verdi.
Kısacası “antioksidan gücü yüksek bir içecek” diye pazarlanmaya ve sağlıklı bir içecek olarak daha çok tüketilmeye teşvik edilen kahvenin sağlığa zarar değil, fayda verebileceği aklınızda olsun. Pek çok keyif içeceği gibi onu da dikkatli ve ölçülü tüketin.

HATIRLATMA

Dua iyileştirir

Sık sık tekrarladığım bir tavsiyeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Dua bir iç doktor, bir doğal şifadır. Duanın faydaları tıp biliminin yeni yeni farkına vardığı sağlık sırlarından biridir. Dua etmek herkese, her zaman, her yaşta iyi gelir. Dualar “iyileştiren sözler”dir. Dualar bizi güçlendirir, iyimserlik hissi verir, hoşgörüyü önerir, “boşver” diyebilmeyi öğretir, daha da önemlisi “şefkat, sevgi, yardım etme, affedicilik” gibi ruha ve bedene iyilik veren duygularımızı güçlendirir. Dua etmenin bütün bu başarılara nasıl imza attığını ise hâlâ bilmiyoruz ama dünyanın gelişmiş tıp merkezleri duanın gücünden faydalanmanın yollarını araştırmaya ve bu konuda neler yapılabileceğini anlamaya çalışıyor. Sağlığınız için duanın gücünden istifade edin.

BİR BİLGİ

Herşeyin başı sevgi

Bağışıklık sistemi çok sayıda oyuncunun birlikte görev yaptığı bir yıldızlar takımıdır. Sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olabilmeniz için hem görevli hücrelerin (lenfositler, nötrofiller) yeteri kadar ve düzenli olarak üretilmeleri, hem vücudunuzun antikor gücünün sağlam olması hem de bu iki yapının sürekli işbirliği halinde olması ve kalması gerekir. Ama emin olunuz ki bu mükemmel işbirliği de her zaman yeterli değildir, güçlü bir bağışıklık için beyninizin bağışıklık sisteminiz ile sürekli bir işbirliği ve iletişim halinde olması gereklidir.
Beyninizin ürettiği kimyasal haberciler bağışıklık sistemine gerekli emirleri vermezse ya da vermesi gereken emirleri yanlış iletirlerse veya beyniniz bağışıklık hücrelerinden gelen kimyasal habercilere duyarsız kalırsa bu “karşılıklı iletişim” bozulmakta, bağışıklık sistemi “arıza durumuna” geçmektedir.
Şu veya bu nedenle depresyona giren, geçici de olsa derin hüzün ve üzüntüler yaşayan, stresini kontrol edemeyenlerde sürecin hemen ardından ortaya çıkan tekrarlayıcı enfeksiyonlar aftlar uçuklar nezleler gripler bu durumun en basit örnekleridir.
Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın yolunun sağlıklı bir psikolojik yapıya bağlı olduğunu unutmamalısınız. İyimserliğin, neşeli ve keyifli bir duygusal durumun, gülmenin, eğlenmenin ve her şeyden önce güçlü bir maneviyat ve huzura odaklanmanın bağışıklığınızı güçlendiren en etkili ilaç olduğunu aklınızdan hiç çıkarmayın ve şu sözcüğü sık sık tekrarlayalım: “Her şeyin başı sevgi”.

BU İŞARETLERE DİKKAT

Gözle ilgili uyarı işaretleri

Aşağıdaki belirtiler gözlerinizle ilgili ciddi herhangi bir sorunun varlığına işarettir. Bunlardan sadece birinin bile olması, özellikle de kalıcılık göstermesi önemlidir.
İşaretlerin bazılarının birbiri ardına gelişmesi ise çok daha önemli bir göz sorununun varlığını anlatıyor olabilir. Yıllık düzenli göz muayenelerinizi ihmal etmemenizi ve aşağıdaki işaretlerden herhangi biri oluştuğunda vakit kaybetmeden göz doktorunuzu ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

- Çift görme
- Karanlığa uyum sağlamada zorlanma
- Işık ya da parlaklığa karşı aşırı hassasiyet oluşumu
- Hayali şekiller, sinek uçuşmaları veya benekler şeklinde şekiller görmeler
- Görüş alanının tam ortasında karalık bir beneğin oluşması
- Gözlerde aşırı sulanma, yanma, kızarma, kaşınma ya da kuruma
- Göz içi veya çevresinde kalıcı ve ilerleyici ağrılar
- Görme alanında çevresel görüş kaybı
- Görme alanına bir perde inmesi şeklinde görüntü kaybı

Web adresimiz değişti!

, Web sayfamız, yeniden düzenlenerek kullanıma sunuldu.
, Web adresimiz de değişti.
, Yeni adresimiz şu:
www.drosmanmuftuoglu.com
Yeni web sayfamızda insülin direncinden hipoglisemiye, diyet reçetelerinden aktiviteye, iyi yaşlanmanın sırlarından yemek tariflerine, gençlik ve güzellik tüyolarından sağlıklı beslenmeye kadar pek çok konuda bilgi bulabileceksiniz. Sayfamız sık sık yenilecek, düzenli aralıklarla güncellenecek.
Umarım beğenirsiniz. Katkı ve eleştirilerinizi bekliyoruz.