Kahvaltıda yoğurt yiyin

Şu bilgi kesindir: Yoğurt en sağlıklı besinlerden biridir.

Haberin Devamı

Yoğurt bu övgüyü sadece kaliteli proteinleri, dengeli yağ yapısı ve mükemmel karbonhidrat yapılanması nedeniyle de hak etmiyor. Onun en mükemmel “prebiyotik ve probiyotik karışımı” olduğu da tartışmasız kabul edilmiştir. Kısacası geleneksel yoğurt sıradan bir gıda değil, bir “SÜPER BESİN” gibidir.
Ne var ki aynı övgüyü marketler ve bakkallarda satılan “homojenize endüstriyel yoğurtlar” hak etmiyor. Çünkü onların “probiyotik güçleri” neredeyse sıfırlanmış durumda. İçlerinde sağlığa faydalı bakterileri ara ki bulasın.
Her neyse. Yoğurt söz konusu olunca “tavşana küsüp dağdan vazgeçecek” değiliz. Böyle bir lüksümüz yok. Yoğurdu kaşıklamaya devam edeceğiz.
Üstelik yoğurt bizim için milli bir besin. Yoğurt ve ondan yapılan ayranın mucidi biziz. Bizim mutfağımız.
Kısacası konu yoğurt olduğunda zaten ve doğal olarak tarafız.
Kahvaltıda yoğurt yeme meselesine gelince. Buyurun...

Neden yoğurt?

Haberin Devamı

5yıl kadar önce New York Times gazetesinin sağlık sayfasındaki başyazının manşeti aynen şöyleydi: YOĞURT: SADECE KAHVALTIDA DEĞİL!
Yazıda anlatılmak istenen de şuydu: Amerikalı yoğurtla yeni tanışıyor, sadece kahvaltılarında yiyor. Sofra kültürlerinde yoğurt neredeyse hiç yok. Ne yoğurtlu makarnanın, yoğurtlu ıspanağın tadını biliyorlar ne de mantıdan haberleri var! İskender kebap veya yoğurtlu köfteyle tanışmamışlar bile.
Dedim ya sadece bazıları kahvaltıda az da olsa yoğurt tüketiyor, hepsi bu.
O yazının amacı Amerikan toplumuna “yoğurdun sağlık değeri”ni anlatıp onun sadece kahvaltıda değil, öğle ve akşam yemekleri için de mükemmel bir besin olduğunu hatırlatmak.
Bize gelince... Bizde böyle bir sorun yok. Yoğurdu öğlen de, akşam da bol yiyoruz.
Ne var ki kahvaltımızda yoğurda yeterince ve hakkıyla yer verdiğimiz söylenemez. Bunda “peynir sever” olmamızın ve de “zeytin ağırlıklı” kahvaltılardan hoşlanmamızın payı var. 

Ekmek üstü süzme yoğurt!

Gelin “yoğurt keyfi”ni kahvaltılarımıza da yapalım. Kahvaltılarımızı yoğurt bazlı farklı lezzetlerle donatalım. Özellikle de bu sağlıklı alışkanlığı çocuklarımıza aşılayalım. Kahvaltıda onlara sağlığa zararlı şekerlerle yüklü çikolatalı, kakaolu, fındık ezmeleri yerine süzme yoğurt veya taze meyve ya da badem-fındık-ceviz parçaları ile zenginleştirilmiş ev yapımı geleneksel yoğurt yedirelim.
Bu tavsiye siz yetişkinler için de geçerlidir. Yetişkinler de kahvaltıda ev yapımı probiyotik zengini doğal yoğurt yemelidir. Kahvaltınızda yiyeceğiniz doğal yoğurdun sizi sadece beslemekle kalmayacağını, vücudunuzu probiyotikler, prebiyotikler, proteinler ve sağlıklı yağlarla da güçlendireceğini, bağışıklığınızı destekleyip metabolizmanızı hızlandıracağını, glukagon üretiminizi artırıp kilo kontrolünüzü kolaylaştıracağını da unutmayın. 

Haberin Devamı

Yoğurtlu kahvaltı alternatifleri 

 Yoğurt + bir kaşık öğütülmüş keten tohumu
Yoğurt + taze doğranmış elma dilimleri, nar taneleri, greyfurt, portakal parçaları
Yoğurt + salatalık dilimleri
Yoğurtlu dörtlü karışım (İçeriğini yandaki kutuda bulabilirsiniz)

Bir yoğurt mucizesi: Dörtlü karışım!

Bir kâse yoğurdun içerisine birer çay kaşığı kadar taze öğütülmüş keten tohumu, üzüm çekirdeği, ısırgan otu tohumu ve zerdeçal ekleyin.
İsterseniz ek olarak bir çay kaşığı tarçın ile iki çay kaşığı kadar da sızma zeytinyağı ilave edebilirsiniz.
Bu mükemmel karışımı her gün ya da gün aşırı tüketebilirsiniz.
Karışımın mimarı rahmetli Prof. Dr. Ahmet Aydın Hoca’dır.
Ve bana göre bu sağlıklı karışım bilinen en güçlü iltihap önleyici, alerji bloke edici, bağışıklık güçlendirici, yaşlılık geciktirici, bellek destekleyici ve damar dostu ev yapımı bir doğal ilaçtır. 

Haberin Devamı

Soğukta mı, sıcakta mı uyuyalım?

Uykunun sadece süresinin değil, kalitesinin de önemli olduğunu sık sık yazıyoruz. Çünkü çoğumuz gece boyunca “mışıl mışıl” uyuduğumuzu zannediyoruz ama aslında hakkıyla uyumuyoruz. Neticede de bedenimiz uykuda yapması gereken tamir görevlerini yapamıyor, dinlenemiyor.
Nedeni şu: Kaliteli bir uyku için üzerinizdeki kıyafetler, yatağınız, kullandığınız çarşaf, yorgan, yastık da önemli ama en az onlar kadar önemli bir başka faktör daha var: ODA SICAKLIĞI.
Kısacası sıcacık bir yatakta mışıl mışıl uyumak hepimizin hayali olsa da bunun için odanın çok da sıcak olmaması, hatta biraz soğuk kalmasında fayda var.
Nedeni şu: Bedenimiz mükemmel bir ısı ayar sistemine sahip. Uykuya dalarken ve uykuda enerji kullanımı minimuma iniyor, vücut sıcaklığı da buna paralel olarak düşüyor. Sıcak bir odada uyuduğunuzda işte bu sistem yeterince devreye giremiyor, uykuya dalma problemleri başlıyor.
Netice şu: İdeal uyku için oda sıcaklığının 16-18 derece (14’ün altı, 20’nin üstü tavsiye edilmiyor), nem oranının ise yüzde 40-50 civarında olması tavsiye ediliyor.
Küçük bir not daha: Serin odalarda çekilen uykuların daha çok melatonin ürettiği, dolayısıyla daha genç görünmeye yardımcı olduğu ve kilo kontrolünü desteklediği de aklınızda olsun. 

Haberin Devamı

Akşam neden daha az yemeli?

Akşamları ağır yemekler yemek bedenimizin biyolojik ve metabolik yapısına da, genetik mirasa da uygun değil.
Sindirim sistemi aktiviteniz geç saatlerde yenen yemeklere uyum sağlayamıyor.
Dolayısıyla yiyecekler yeteri kadar sindirilemiyor, bağırsaklarda gereğinden daha fazla ve daha uzun bir süre hazım süreçleriyle karşılaşıyor.
Bu da sağlığa zararlı mayalanma ve çürüme reaksiyonları anlamına geliyor.
Mayalanma ve çürüme ise daha çok gaz, toksik madde ve rahatsızlıkla eş anlamlı.
Bu nedenle akşam yemeklerini olabildiğince erken saatlere çekmek ve akşamları çiğ besin tüketiminden (salatalar) uzak kalmak gerekiyor.
Özeti şu:
Sabahları bir kral, akşamları ise yoksul gibi beslenin. Sabah güçlü, akşam hafif yiyin.

 

Yazarın Tüm Yazıları