Paylaş
Güne güçlü bir kahvaltıyla başlamak sağlık için mühim bir ayrıntı. Nedeni şu: Kahvaltı yapan çocuklar okulda daha başarılı. Kahvaltıyı unutmayan yetişkinlerin kiloları daha ayarlı. Kahvaltı seven yaşlıların ise bellekleri daha dayanıklı.
Ayrıntılara gelince... İlki şu: Kahvaltıyı ille de sabahın köründe yapmanız gerekmiyor. Uyandıktan en geç 1-2 saat içinde yapmanız genel kabul gören bir öneri.
Bizim Türk kahvaltısı aslında yapısal olarak da dörtlü bir karışım. Yumurtası, peyniri ile güçlü bir protein yapılanması, zeytini, domatesi, yeşilbiberi ile harika bir karbonhidrat organizasyonu, maydanozu ve salatalığıyla da mükemmel bir antioksidan ve posa gücüne sahip.
Şekersiz ya da az şekerli çay ise kahvaltılarımızın vazgeçilmezi.
Kısacası bizim kahvaltı dünya kahvaltı mutfağının en sağlıklısı en lezzetlisi yani hem kralı hem kraliçesi.
Kahvaltınız için benim bir önerim daha var. Sık sık gündeme getirdiğim dörtlü karışımı haftanın 3-4 günü kahvaltınıza da ekleyerek onu daha da güçlendirip güzelleştirin.
Yapmanız gereken şu: Her sabah yarım su bardağı kadar yoğurda birer çay kaşığı toz zerdeçal, toz zencefil, tarçın ve üzüm çekirdeği ekleyeceğiz. Bu dörtlü karışıma çeyrek çay kaşığı kadar karabiber ilave etmeyi unutmayacağız.
Üzerine 1-2 çay kaşığı sızma zeytinyağı ilave edip iyice karıştırıp afiyetle yiyeceğiz.
Bilelim ki, bu mükemmel karışım harika bir bağışıklık desteği, güçlü bir iltihap savar, etkili bir kanser kalkanı, mükemmel bir alerji ilacıdır.
Kalorinin de iyisi kötüsü var
Her şeyin olduğu gibi kalorilerin de iyileri kötüleri var. İşe yarayanı yaramayanı, faydalı olanları olmayanları var. Hatta zararlıları bile oldu.
Mesela çakma şeker nişasta bazlı fruktozdan kazandığımız kaloriler, çakma yağ trans yağlardan kazandığımız kaloriler, dibi tutmuş pilavdan, yanıp kömürleşmiş ekmekten elde ettiğimiz kaloriler faydaları bir yana zararlı obezojen ve/veya kanserojen kaloriler.
Bu mühim ayrıntıyı lütfen dikkate alın. Biz hekimler de yakın zamana kadar “her kalori aynı” hikayesine inandık.
Neyse ki hatamızı geç de olsa anladık.
Ricam şu: Çöp kalorilerden, boş kalorilerden zehirleyen, kansere, obeziteye davetiye çıkarabilen, kalbin beynin canına okuyabilen pis kalorilerden lütfen uzak durun.
Hangi atıştırmalık?
Atıştırmalık olarak kuruyemişi de meyveleri de tüketebilirsiniz. Ama gelin beni dinleyin, ikisini de yemeğin hemen üstüne yemeyin, midenize de bedeninize de en az iki saatlik bir mola fırsatı verin.
Kuruyemişlerde hedefiniz “önce tokluk” ise ilk sıraya bademi yerleştirin. Yakın bir zamanda Koreli beslenme uzmanları bademi dünyanın en değerli 100 besini sıralamasında birinci ilan ettiler. Haksız da sayılmazlar.
Badem inanılmaz bir protein, posa, vitamin, mineral, antioksidan deposu. Peki meyvelerde öncelik hangisinde olmalı? Benim favorim elmadır. Özellikle kadınsanız sizin de favoriniz kesinlikle elma olmalıdır.
Nedeni şu: Elmada meme kanseri hücrelerini bloke eden çok özel bir enzim olan “maspin”i aktive eden müthiş bir yetenek var.
Mükemmel sağlık için...
Sağlıklı olmak için sadece organ ve sistemlerinizin yani bedeninizin tıkır tıkır çalışması anlamına gelmiyor.
Kolesterolünüzün, kan şekeri ayarınız, hormonal ve metabolik yapılanmanız ya da tansiyonunuzun en iyi rakamları göstermesi de mükemmel bir sağlık durumu için yeterli olmuyor.
Sağlıklı biriyim diyebilmek için ruh ve bedeni dengelemek, huzuru yüreğinin derinliklerinde hissetmek, hayatı farklı mutluluklarla süslemek, başkalarının da iyi, güzel, huzurlu ve sağlıklı olduğunu görüp, bunlarda da keyif almak gerekiyor. İyi bir insan olmanı, hayata iyi bakmanız, inançlı ve ruhlu biri olmanız da şart.
En önemlisi aidiyet duygularınızın da güçlü olması lazım.
Bilhassa aile, iş ve sosyal aidiyet çok mühim bir ayrıntı.
Beslenmenizi...
* Çeşitlendirin
* Basitleştirin
* Otomatikleştirin
* Keyif ekleyin
* Hafifletin
* İki öğünü deneyin
* Yavaş yiyin
* Lokmaları küçültün
Paylaş