Hipoglisemi sözlüğü

Geleneksel tıbbın o ünlü ‘Hastalık yok, hasta vardır’ deyiminin en geçerli olduğu sağlık sorunlarından biri hipoglisemidir... Aslında, ‘Herkesin hipoglisemisi, hipoglisemik seviyesi ve hipoglisemi ile ilişkili sorunları, şikâyetleri o kişiye özgüdür’. Peki hipoglisemi hastası mıyız? Bunu nasıl anlarız? Tedavisi ne? Buyrun...

Haberin Devamı

HİPOGLİSEMİ sık görülen sağlık sorunlarından biri. Herkeste, her yaşta görülebiliyorsa da kadınlar ve orta yaşlılar problemin yoğunlaştığı gruplar. Basitçe ‘kan şekerinin olağan, kabul edilebilir, yani optimal sayılan değerlerin altına inmesi’ durumu, ‘hipoglisemi’ olarak tanımlanıyor. Kan şekerinin rakamsal olarak net bir alt sınırı yok ama gerçek bir hipoglisemiden söz edilebilmesi için açlık şekerinin ya da yemeklerden sonra ortaya çıkacak reaksiyonel şeker düşmelerinin 70, hatta 60 mg ve altındaki rakamlara ulaşması gerekiyor. Net ve kesin bir sınır belirlemek yine de pek doğru değil. Doğru değil çünkü geleneksel tıbbın o ünlü deyimi ‘hastalık yok, hasta vardır’ cümlesinin en geçerli olduğu sağlık sorunlarından biri hipoglisemidir ve ‘herkesin hipoglisemisi, hipoglisemik seviyesi ve hipoglisemi ile ilişkili sorunları, şikâyetleri o kişiye özgüdür’.

Haberin Devamı

KİŞİYE GÖRE HİPOGLİSEMİ

Bu son cümlenin bir anlamı da şu olmalı: Hipoglisemi belirtileri kişiye, hatta aynı kişide zamana, yaşa göre bile değişken olabiliyor. Kan şekerindeki düşmeler birinde uyku haline, diğerinde aşırı kavgacı bir tutuma veya öfke nöbetine sebep olabiliyor. Belirtilerin bu kadar farklı olması yalnızca genetik, biyolojik, metabolik farklılıklarından kaynaklanmıyor. Hipogliseminin oluşma hızı ve derinliği de önemli; kan şekeri ne kadar hızlı ve çok düşmüşse belirtiler o kadar ağır oluyor.İsterseniz sözü daha fazla uzatmayalım, hipoglisemi sözlüğüne bir göz atalım...

ŞEKER-İNSÜLİN TAHTEREVALLİSİ

- Hipoglisemi nedir?
Kuramsal olarak kan şekerinin açlıkta 70 mg/dl.nin ya da herhangi bir ölçüm sırasında 55 mg/dl.nin altında bulunması halinde hipoglisemiden bahsedilebilir. Pratikte hipoglisemi bir kişide kan şekerinin yemeklerden sonra –yükseleceği yerde- beklenenden daha büyük bir hızla azalması ya da günün herhangi bir saatinde –aç veya tokken- ölçüldüğünde beklenenden daha düşük çıkmasıdır.
- Nasıl oluşur?
Kanda şeker ve insülin arasında biyolojik bir denge durumu vardır ve bu denge bir tahterevalli oyununa benzetilebilir. Kan şekerinin ani yükselmeleri ya da pankreas tarafından sisteme beklenenin çok üzerinde insülin pompalanması dengeyi bozacak, her iki durum da hipoglisemik süreçleri tetikleyecektir.
- Kimler risk altında?
Şeker hastaları ve şeker hastalığına aday olanlar –gizli şekerliler- hipoglisemi problemini en sık yaşayan ve en ağır geçirenlerdir. İnsülin direnci, metabolik sendrom gibi durumlarda da hipoglisemi olasılığı artar. Pankreasın insülin salgılayan tümörleri, böbreküstü bezinin hastalıkları, böbrek, karaciğer yetersizlikleri, bazı bağışıklık hastalıkları da hipoglisemiye zemin hazırlayabiliyor. Bazı ilaçlar, kontrolsüz alkol tüketimi, uzun süreli açlıklar, aşırı kahve ve kafeinli içecekler, şiddetli ve ani stresler, hatta aşırı fiziksel aktivitelerin de hipoglisemiye yol açabileceği aklınızda olsun.

Haberin Devamı

CANINIZDAN BEZDİREBİLİR

- Belirtileri neler?
Hipoglisemi belirtileri son derece farklı olabiliyor. Bazen beynin şeker ihtiyacının karşılanamaması ile ilgili belirtiler –açlık hali, tatlı krizleri, görme bulanıklığı, baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik, kafa karışıklığı durumu, odaklanma güçlüğü, unutkanlık, kaygı hali, sinirlilik, gerginlik, uyku eğilimi- ön planda iken bazen de bedensel işaretler –çarpıntı, baş dönmesi, denge bozukluğu, solukluk, terleme gibi- ön plana çıkıyor. Sorun zamanında düzeltilemezse beyin ve sinir sistemi ile ilişkili problemler artıyor, bilinç bulanıklığı, konuşma zorluğu, baygınlık, hatta şuur kaybı ve neticede koma durumu ortaya çıkabiliyor.
- Neden önemli?
Hipoglisemi öncelikle hayat kalitesini bozduğu için önemli bir problem. Sık tekrarlayan ataklar sizi canınızdan bezdirebiliyor. Yani sürecin sadece tatlı krizleri, yeme atakları gibi sıradan sonuçları yok. Tekrarlayan ataklar işinizi gücünüzü yapmanızı, sosyal yaşamınızı, aile ilişkilerinizi bile etkileyebiliyor.  Dahası hipogliseminin yol açtığı görünen ve görünmeyen, bilinen ve bilinmeyen pek çok sağlık sorunu var.

Haberin Devamı

İŞ YİNE DOKTORDA

- Tedavisi var mı?
Nadir birkaç durum dışında kalıcı bir tedavisi, etkili bir ilacı veya ameliyatı maalesef yok. Hipoglisemi eğer pankreasınızdaki bir tümörden (insülinoma) kaynaklanıyorsa, insülin salgılayan tümörün çıkarılmasıyla hipoglisemiden kurtulmanız mümkün ama ne var ki olguların % 99’unda problemin köklü bir tedavisi yapılamıyor ve tedaviden çok sorunu yönetmeye odaklanmak gerekiyor. Hipoglisemiyi çözmenin yolu, öncelikle de deneyimli bir doktor ve yine bu konuda deneyimli bir beslenme uzmanı ile işbirliği yapmaktan geçiyor.
- Hipoglisemi şeker hastalığına dönüşür mü?
Zannedildiğinin aksine her hipoglisemi şeker hastalığına dönüşmez. Hipoglisemi tanısı konulan herkesin “Yakında şeker hastası olacağım galiba” gibi bir korkuya kapılması da gerekmez. Bazı hipoglisemilerin, özellikle yemeklerden sonra ortaya çıkan tepkisel kan şekeri düşmelerinin, ileride bir diyabet sorununun ilk işaretlerinden biri olabileceği doğrudur ama o kişi işin uzmanı bir doktor ve diyetisyenle işbirliği halindeyse, diyabete yakalanması ihtimali çok ama çok azdır.

Haberin Devamı

NE AÇ KALIN NE YANLIŞ YİYİN

- Hipoglisemili biri oruç tutabilir mi?
Prensip olarak uzun süreli açlıklar hipoglisemi bakımından ciddi bir problemdir. Ağır hipoglisemisi olanlara oruç tutmamaları tavsiye edilir.
- Hipoglisemililerin sık yemeleri şart mı?
Hipoglisemili birinin sürekli atıştırma yapması oluşabilecek bir nöbeti önlemek maksadıyla aklına geldikçe bir şeyler yiyip içmesi doğru değildir. Hipoglisemiyi tetikleyen birinci sorun gereğinden uzun süren açlıklardır ama en az bunun kadar önemli olan diğer bir problem de yanlış şeyler yiyip içmektir. Eğer siz her seferinde meyve suyu, meşrubat, grissini, bisküvi, cips, peksimet ve benzeri karbonhidrat zengini şeyler atıştırıyorsanız ya da yemeklerinizde pilava, pizzaya, makarnaya, beyaz ekmeğe, undan yapılan yiyeceklere, şeker ve şeker içeren besinlere, bala, pekmeze, reçele sık yer veriyorsanız bu yanlış seçimlerin de hipoglisemi nöbetlerini tetikleyebileceği aklınızda olsun.
- Nasıl teşhis ediliyor?
Aç karna alınan kan örneğinde kan şekerine bakmak ve yemekten sonraki saatlerde tekrarlanan kan şekeri ölçümleriyle kan şeker seviyelerini saptamak teşhis için yeterli olabiliyor. Gerektiğinde İNSÜLİN DİRENCİ ile ilişkili araştırmaları da yaparak kan şekerini kan insülin seviyeleri ile birlikte değerlendirmek daha doğru sonuçlar veriyor.

UNUTMAYIN

Haberin Devamı

Bu semptomları yaşıyorsanız şüphelenenin

EĞER geceleri ter içinde uyanıyor, uyku bölünmelerinden yakınıyorsanız, eşiniz sofraya yemeği getirmekte birazcık gecikince sinirlenip küplere biniyorsanız, acıkınca eliniz ayağınız boşalıyor, gözünüz kararıyorsa, kuvvetli bir yemekten sonra bir yere uzanıp kısa bir şekerleme yapma ihtiyacı hissediyorsanız sorunlarınızın hipoglisemiden kaynaklanabileceği aklınızda olsun. İzah edemediğiniz yorgunluk, halsizlik, bitkinliklerin, odaklanma güçlüklerinin, bellek problemlerinin arkasında da gözden kaçmış bir hipogliseminin bulunabileceğini bir kenara not edin. Alkol aldıktan sonra ani acıkmalar yaşıyorsanız, çarpıntılardan, terlemelerden, titremelerden yakınıyorsanız bu durumun da hipoglisemi ile ilişkili olup olmadığını araştırmanızda fayda var.

ÖNEMLİ

BAŞ AĞRISI YAPABİLİR

UZUN süredir devam eden ve nedeni belirlenemeyen kronik baş ağrılarının nedeni de hipoglisemi olabilir. Baş ağrınız özellikle açlık durumunda ortaya çıkıyorsa ve ağrılarınıza yorgunluk, kafa karışıklığı, konsantrasyon güçlüğü eşlik ediyorsa probleminizin hipoglisemi ile ilişkili olabileceği aklınızda olsun. Ramazan ayının ilk günlerinde oruçluyken yaşadığınız baş ağrılarının nedeni de hipoglisemidir. Ayrıca sık tekrarlayan ve çoğu zaman ‘çarpıntı, terleme, tansiyon yükselmeleri, ateş basmaları, korku ve endişe hali’ gibi işaretlerin değişmez olduğu panik nöbetlerini tetikleyebileceği de akılda tutulmalıdır.

BİR NOT

KİLO ALDIRIR!

KONTROLSÜZ hipoglisemi kilo almaya yol açabilir. Nedeni yeme kontrolünüzün bozulması, yaşanabilen açlık ya da yeme krizleridir. Hipoglisemik biri atak dönemlerinde önüne gelen her şeyi adeta silip süpürür. Çok hızlı yer, neredeyse çiğnemeden yutar! Uzun süreli açlık dönemlerini takiben yemeğe başladı mı artık freni patlamış bir buldozer gibidir, büyük lokmaları, iri porsiyonları inanılmaz bir hızla midesine indiriverir. Dahası yediği gıdaların –farkına varsa da varmasa da şekerli, unlu, nişasta zengini besinler olduğu da dikkati çekicidir.

Yazarın Tüm Yazıları