Hangisi doğru?

İçimizi aydınlatan baharla birlikte hepimizde, ama en çok da kış yorgunu hanımefendilerde toksinleri atmak ve daha nemli, ipeksi, pürüzsüz bir cilde kavuşmak telaşı başladı.
Peki bu işin etkili, güvenli ve hızlı bir yolu var mı? Varsa hangisi? Kök hücre mi, PRP mi? Mezoterapi mi radyofrekans mı? Ultraterapi mi yoksa örümcek tedavisi mi? Kriyoterapi mi, ipek metodu mu?
Sözü fazla uzatmadan yanıtımızı hemen verelim: Hiçbiri!
Üzülerek belirtelim bu yöntemlerden hiçbirinin sonuçları net ve açık değil. Hiçbirisinden iyi, en azından kalıcı olarak netice alınamıyor. Doğru olanı bilinçli beslenme, iyi bir uyku, düzenli egzersiz, huzurlu bir hayat ve biraz da doğru zamanda, doğru ürünlerle yapılan takviyeler, destekler.
Kısacası bizim o eski deyimimiz “Cilt içten beslenir, dıştan desteklenir!” cümlemiz bu baharda da hâlâ en güvenli çözümdür.

15 MÜHiM KOENZiM Q10 BiLGiSi

YAŞLANMA HIZINI AZALTIR

- En önemli antioksidanlarımızdan biri.
- Beden onu kendisi de üretiyor, besinlerle de (ıspanak!) kazanabiliyor.
- Miktarı yaş ilerledikçe azalıyor, o azalınca daha az enerji üreten, daha hızlı yaşlanan, daha kolay yorulan biri oluyoruz.
- Kan seviyeleri ölçülebiliyor, eğer azalmış ise Ubikuinol takviyeleri ile de yeniden yükseltiliyor.
- Cilt yaşlanmasını önlediği için cilt kremlerine de ekleniyor.

KALBi GÜÇLENDiRiR

- Diş iltihaplanmasını engellediği için diş macunlarına ilave edilmeye başlandı.
- Kanserden koruduğu biliniyor.
- Kalbi güçlendiriyor, yetmezliğe düşen kalp kasının fonksiyonel kapasitesini artırıyor.
- En mühim düşmanı kolesterol hapları! Statinler koenzim Q10 üretimini baskılıyor. Bu nedenle yorgun, bitkin düşürüyor, kasları eritip unutkanlık yapıyor.
- Mitokondrilerin en mühim dostlarından biri, mitokondri elektron zincirinin en etkili üyesi, sitokrom 2’nin ise bizzat kendisi!

DETOKSU DESTEKLER

- Mitokondrilere güç vermek, yıpranmasını geciktirmek ve mitokondriyel enerji üretimini yükseltmenin en kolay yolu bedene daha bol koenzim Q10 kazandırmak.
- Takviye olarak sadece ubikuinon’dan değil, ubikuinol içeren ürünlerden faydalanmak lazım.
- Glutatyonun en samimi dostlarından biri, onun gücüne güç katıyor bu nedenle de glutatyon kürlerinin vazgeçilmezi.
- Detoks sistemlerinin pek çok noktasında devreye giriyor, toksinlerden arınmada da fayda sağlıyor.
- Statin kullanan hemen herkese makul miktarda koenzim Q10 takviyesi yapmak önemli bir nokta ama nedense gözden hep kaçan bir ayrıntı oluyor.

Varisiniz mi var?

- Fazla kilolarınız varsa verin.
- Düzenli ama kısa süreli yürüyüşler yapın.
- Bacak kaslarınızı güçlendiren egzersizleri her gün tekrarlayın.
- Ayakta uzun süre hareketsiz kalmayın.
- Yatarken ayaklarınızın altına onları 20-25 cm yükseltecek kadar “destek yastık” koyun.
- Doktorunuz önermişse “varis çorabı” kullanın.
- Hamilelik dönemlerinde bu gibi tedbirleri daha sık ve dikkatli uygulayın.

Halsiz ve yorgunsanız, şunları araştırın

- Aneminiz var mı? Demir, B12 veya folik asidiniz azalmış olabilir mi?
- D vitamini rezervleriniz ne durumda?
- Kan şekeriniz düşmüş, sizi bir “kronik hipoglisemik” yapmış mı?
- İnatçı bir tansiyon düşüklüğünüz var mı?
- Uyku sorununuz mevcut mu?
- Motivasyonunuz azalmış, depresif bir ruhsal moda girmiş misiniz?
- Kronik ve ilerleyici bir organ yetmezliğine (karaciğer, böbrek, kalp, ) yakalanma ihtimaliniz söz konusu mu?
- Kronik bir enfeksiyonla (tüberküloz, malta humması, diş kökü iltihabı...) baş başa mısınız?
- Otoimmün bir hastalığınız (Haşimoto hastalığı, çölyak hastalığı, sedef, vitiligo, hepatit, üveit, artirit) var mı?
- Mitokondrileriniz hastalanıp yorgun düşmüş olabilir mi? (Mitokondriyel disfonksiyon!)

TAKViYE SEÇERKEN...

- Koenzim: Ubiquinon değil, ubiquinol
- Alfa lipoik asid: L değil R formu
- B12 vitamini: Siyanokobalamin değil, metilkobalamin
- Selenyum: Selenometiyonin formu
- Magnezyum: Oksit değil, sitrat, taurat veya glisinat tuzu
- Kalsiyum: Karbonat değil, sitrat veya glisinat tuzu
- Kollajen: Kemik tozu veya suyu değil, hidrozilatı
- Çinko: Zink oksit değil, pikolinat tuzu
- Omega-3: Balık yağı değil, saf EPA ve DHA kombinasyonu