Paylaş
Daha genç görünmek isteyen binlerce kişi her gün dermatolog ve plastik cerrahların ofislerini ya da anti-aging kliniklerini ziyaret ediyor. Bu çabalarda kullanılan birçok ürün, yöntem ve teknoloji var. Botoks, kimyasal peeling, lazer uygulamaları, ultrasonik teknolojiler, mikrodermabrazyon bunların başlıcaları.
Cilt yaşlanmasıyla mücadele eden krem, serum pomat ve maskeler de çok popüler ürünler. Bunları kadınlar kadar olmasa da artık erkekler de kullanıyor. Çoğunun ciddi bir faydası yok ama bazılarının ciltte görünür ve kalıcı bir düzeltme yaptığı biliniyor.
Kaliteli bir ürün bulup onu ne kadar doğru kullanırsanız başarı oranınız o kadar artıyor. Ama bilgili ve dikkatli bir tüketici olmaz, iyi bir araştırma yapmadan yola çıkarsanız, gaza gelip paranızı boşa harcamanız, hatta kalitesiz bir ürünle cilt yaşlanmasını hızlandırmanız da mümkün.
NE YAPMALI
Önerim şu: Aldığınız her cilt ürününün etiketini dikkatle okuyun. İçeriğine iyi bakın. Bir ürünü kullanmadan önce alerjik olup olmadığını rest etmek için ‘patch testi’ uygulaması yapmayı unutmayın. Bunun için kolun iç kısmına önden az bir miktar sürmeniz yeterli. Mümkünse ürünü hemen satın almak yerine deneme boyunu isteyin ve kısa bir süre deneyin. Mümkünse bir dermatologdan yardım isteyin. Eğer bu ürünlerden faydalanmayı düşünürseniz, aşağıdaki bilgilerin de işinize yarayacağını düşünüyorum.
IRIS GERMANICA MUCİZESİ
Iris germanica özlerinden, daha doğrusu bir tür zambak olan bu bitkinin yağlarından üretilen cilt ürünlerinin mükemmel neticeler vereceği anlaşılıyor. Bu ürünlerin ciltte adeta bir ‘kök hücre’ etkisi yarattığı, fibroblast adı verilen hücreleri uyardığı ve kolajen-elastin liflerinin her ikisinin de üretimini artırıp destek dokusunu güçlendirdiği, cildin kendini onarmasını, yenileyip içten ve daha güçlü bir şekilde yapılanmasını kolaylaştırdığını gösteren araştırmalar var. Daha şimdiden pek çok anti-aging kliniğinde ve SPA’da kullanılmaya başlandı bile. İris germanica özleri ‘high-end’ kozmetik pazarında ciddi bir yer edinecek gibi görünüyor.
CORALLINA OFFICINALIS’E DİKKAT
Corallina Officinalis özleri ve Abyssine 657 bir arada da kullanılabilen çok kuvvetli antioksidan proteinler. Corallina Officinalis ‘deniz mercan özü’ olarak bilinen bitkisel bir ekstrat. İçindeki magnezyum, çinko ve kalsiyum sayesinde cilde ciddi bir savunma ve destek gücü sağladığı, dış etkilere bağlı çevresel yaşlanmayı ciddi biçimde yavaşlattığı belirtiliyor.
ESKİ OYUNCULAR
Cildi gençleştirmekte kullanılan maddelerden ilki olan alfa hidroksi asitlerin bugün de hâlâ işe yaradığını söylememiz lazım. Retinoik asit için de aynı şeyler yazılabilir. O da hâlâ pek çok üründe yer alıyor. Alfa lipoik asit, Coenzim Q10, C vitamini E vitamini de yine birçok ürün için ana oyuncular gibi görünüyor. Peptidler de gözde moleküller. Özellikle hexa, tetra ve penta peptidler en eski cilt dostları arasında sayılıyor. Hiyalüranik asit bugün de çok önemli bir molekül ve özelikle nemliliği artırmada neredeyse bir numaralı molekül sayılıyor.
YENİ NELER VAR
Yeniliklere gelince... Omega-3 yağ asitleri son birkaç yılın en çok ilgi çeken molekülleri. Birçok cilt ürününe DHA ve EPA ekleniyor. DMAE içeren ürünler ilgi görmeye devam ediyor. Ben de bu ürünlerin etkili olduğunu düşünüyorum. Bitki özlerinin popülaritesi daha bir arttı. Önümüzdeki dönemde cilt ürünlerinde daha çok bitkisel öz bulacağımız kesin! Mesela arnica, nar, ginkgo biloba, zeytin yaprağı ve yeşil çay özleri eskiye oranla çok daha sık kullanılıyor. Yosun özleri de öyle. Aloe vera, tea tree pek çok cilt ürünlerinin bileşiminde var.
ÇİÇEĞİN GÜCÜ: ROSA ARTICA
Yeni bir keşif de bitkisel bazlı Haberlea Rhodopensis. Özellikle kuru, hassas ciltlerde mükemmel sonuç veriyor. Bulgaristan’da, Rodop dağlarında yetişen bir çiçekten (Haberlea Rhodopensis çiçeği) elden edilen özlerle ilgili geçen şubatta New York Times’ta Hillary Howard güzel bir yazı yazdı. Yazar, çiçeğin özlerinin cilt hücrelerine adeta ‘wake-up/uyan’ etkisi olduğunu belirtiyor.
ZEYTİNİN SİHRİ: SQUALENE
Yeni bir bitkisel bazlı yıldız da ‘squalene’ olarak gösteriliyor. Skualen bildik bir bitkisel kimyasal aslında. Zeytin tıka basa bu maddeyle dolu. Akdeniz halkının zeytinyağını ve zeytin özlerini bir ‘cilt ustası’ gibi kullanmasının gerçek nedeni belki de skualen’dir. Bu öz de son yıllarda çok sayıda serum ve kremde yer alıyor.
NAR YAĞI: OMEGA-5
Nar çekirdeği yağında bol miktarda bulunan (nar çekirdeği yağının neredeyse yüzde 70’ini oluşturan) bu çok özel yağ asidi de tıpkı diğer yağ asitleri (omega-6 ve omega-3) gibi ciltte harika sonuçlar verebiliyor. Bu nedenle de daha şimdiden birçok ürüne eklenmiş durumda. Nardaki elajik asitle birlikte mükemmel bir cilt desteği kabul ediliyor.
Paylaş