Paylaş
Güzelim mutfak kültürümüzü bir yana bırakıp adına “batı tipi beslenme” denen sağlıksız bir beslenme modelinin esiri olduk. Çocuklarımız ve gençler kuru fasulye ve nohudu neredeyse tanımıyor. Mercimek ve bezelyenin farkında bile değiller. Çünkü gazete ve televizyonlarda kıymalı veya pastırmalı kuru fasulyenin, kuşbaşı et ve soğanla hazırlanmış nohut yahnisi ya da “patlıcanlı-domatesli bulgur pilavının yanında zeytinyağı eklenmiş cacığın” reklâmı yok!
Zeytinyağlı sebzelere, güzelim salatalara ellerini bile sürmüyorlar. Varsa yoksa vıcık vıcık trans yağ, sağlıksız et, kızarmış patates, yanmış un kaynayan pizzalar, hamburgerler, kızartılmış tavuk butları, cipsler, patlamış mısır, browni, fruktoz şurubunda yüzen gırtlağına kadar kaloriye gömülmüş şekerleme ve tatlılar... Bunların hepsi beslenme alışkanlıklarımızın kötü yolda olduğuna işaret ediyor.
Çocuk ve gençlerimizi hamburger, kızarmış patates ve kola üçlüsüne yani ‘FAST FOOD KÜLTÜRÜ’ne teslim etmiş gibiyiz. Bilmiyorlar ki “fasulye pilaki ve ayran” yerine “hamburger ve kola” ikilisini yedikçe geleceğin obezleri, diyabetlileri, tansiyon, kalp hastaları olacaklar.
Şu basit ama önemli ayrıntıyı lütfen unutmayın: Geleneksel beslenmeyi bırakıp batı tipi fast food kültürüne yönelen her toplumda obezite de, kalp krizleri, beyin felçleri de, kanser de patlama yaptı.
4 SORU/4 CEVAP
Hangi tatlı?
Canınız tatlı bir şeyler çekiyorsa tatlı yerine meyve yemeyi deneyin. “Meyve beni kesmez ille de tatlı yiyeceğim” diyorsanız “bitter çikolata”yı deneyin ya da bizim geleneksel tatlımız aşureyi az şekerle yapıp yemeye gayret edin. Unlu tatlılar mı, sütlü tatlılar mı diye sorarsanız yanıtım “sütlü tatlılar” olacaktır.
Hangi meyve suyu?
Benim tercihim nar suyundan yanadır, maksimum 50 ml kadar meyve suyunun da yeterli olacağını düşünüyorum. Zaman zaman portakal, greyfurt, elma suyu da aynı miktarlarda denenebilir. Sebze sularından da faydalanmayı düşünün derim, hatta özellikle tavsiye ederim. Havuç, pancar, maydanoz, kereviz gibi sebzelerin suyunu karıştırarak içmek çok ama çok faydalı olabiliyor.
Hangi kuruyemiş?
İlk sıraya cevizi, ikinci sıraya bademi, üçüncü sıraya da fındığı ve yer fıstığını yazın. Zaman zaman kabak çekirdeği ve ayçiçeği çekirdeği çitlemeyi de ihmal etmeyin. Beyaz nohuttan biraz uzak durun. Antep fıstığını da sakın ihmal etmeyin. Bademi, yer fıstığını, nohudu velhasıl her türlü yağlı tohumu ateşte yakmadan, kavurmadan, fırınlamadan tuzlamadan doğal olarak tüketmeye özen gösterin.
Hangi aktivite?
Sözlük anlamı olarak fiziksel aktivite, kaslarımızın kasılması sonucunda enerji harcadığımız bedensel hareketlerin tümüdür. Gündelik yaşantımızda, işte, evde ya da eğlence amaçlı yaptığımız bütün bedensel hareketleri kapsar. Yürüyüş, temel fiziksel aktivitedir. Her yaşta, her yerde, her zaman ve birlikte uygulanabilir olması en önemli tercih nedenidir. Yürüyüşün yanı sıra dans etmek, bahçede çalışmak, köpeği gezdirmek, çocuklarla oynamak ve tabii ki yüzme, bisiklet, kayak, tenis ve diğer sporlar da fiziksel aktivite kapsamında yer alır. Fiziksel aktivite, özel bir giyim şekli olmaksızın, mutlaka belirli günlerde ve saatlerde özelliği olan aletlerle ve özel mekânlarda tekrarlanma zorunluluğu getirmeksizin, her yerde ve herkes tarafından uygulanabilecek etkinliklerden oluşmalıdır. Adının “acı
çekmek” ile eş anlamlı olmadığını ve hepsinden önemlisi de “sağlığımız için vazgeçilmez bir alışkanlık” haline getirmemiz gerektiği gerçeğini bilmeliyiz.
BİR NOT
Biber gece görüşünü güçlendiriyor
Geniş renk yelpazesi ile biber, her mevsim, sofralarımızın önemli besinlerinden biri olmayı sürdürüyor. İçerdiği fenol bileşenleri (kersetin, hidroksisinnamik asit), karotenoidler (beta-karoten, beta-kriptoksantin) ve A, B2, B3, B5, B9, C, K vitaminleri biberi adeta bir “destek deposu” yapıyor. A vitamini birçok organa ve sisteme destek verir. Kemiklerin gelişmesi, diş sağlığı, cildin enfeksiyonlardan korunması A vitamini desteğiyle olur. A vitamininin görmeyi, bilhassa gece görmeyi güçlendirdiğini de listeye eklemek gerekir. Özellikle buharda pişmiş ya da hafif haşlanmış biberin A vitamini açısından çok zengin olduğunu anımsatalım. Düşük kalori getirisi, lif içeriği, lezzeti ile bolca tüketmenizi öneririz.
İYİ BİLGİ
Teanin zihin açıyor
Çayda bulunan teanin adlı madde zihinsel becerilerimizi artırıyor. Araştırmacılar teaninin çay içildikten 1 saat sonra teaninin beyne ulaşıp kan-beyin engelini aştığını, 5 saate zirve yaptığını ve 24 saatte vücuttan atıldığını belirtiyorlar. Bu süre içerisinde beynimizde alfa dalgalarının artmasına neden oluyor. Stres ve kaygı durumunu azaltıyor.
Çay sayesinde rahatlıyoruz. Bu gevşeme halinin arka planında dikkat ve uyarı mekanizmalarımızı güçlendirmesi yer alıyor. Kısacası, teanin için “bilişsel besin desteği” demek mümkün. Zaten bu nedenle de “teanin” eklenmiş bilişsel destekler yaygın olarak kullanılma yolunda.
Bir su bardağı yani 200 ml yeşil çayda 20 mg teanin var, kafein miktarı ise 40-50 mg kadar. Uzmanlara göre teanin/kafein oranı 2/1 olduğunda canlılık uyanıklık, dikkat gibi bilişsel yetilerimiz çok güçleniyor. Baktığımız şeyleri iyi görüp, ayrıntılarını da fark etmemiz, dikkatimizi bir noktadan diğerine yöneltme hızımız etkileniyor. Bizden beklenen performansı yükseltmenin yollarında biri de çay içmek olsa gerek.
Paylaş