Genetik miras kader değil

Araştırmalar, özellikle kronik hastalıklar söz konusu olduğunda beslenme, egzersiz, uyku, stres yönetimi gibi faktörlerin genetik mirastan daha önemli belirleyiciler olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

Bir başka deyişle geleceğimizi, hayat kalitemizi, sağlık ve sağlamlık seviyemizi genetiğimizden ziyade yaşam tarzımız ve seçimlerimiz belirliyor. Kısacası potansiyel olarak kötü genlerle doğmuş olmamız o genleri durduramayacağımız, susturamayacağımız, en azından etkilerini azaltamayacağımız anlamına gelmiyor. Hastalık yönünden yüksek risk taşıyan genlere sahip bir aileye mensup da olsak tıbbi kaderimizi belirlemek önemli ölçüde bizim elimizde. Bu önemi giderek daha iyi anlaşılan yeni alanın da adı: “Epigenetik”. Epigenetik, sahip olduğumuz genlerin aktivitelerinin kontrolüyle ilgilenen muazzam bir alan. İyi ya da kötü genlerimizin yaşadığımız çevre ve seçtiğimiz yaşam tarzı ile etkileşerek devreye girmesi ya da devre dışı kalması epigenetiğin gücüyle ilgili. Kısacası düşünülenin aksine genetik miras, değiştirilemez bir kader çizgisinin mutlak belirleyicisi değil. O miras da diğerleri gibi iyi ya da kötü yönetildiğinde farklı neticeler verebiliyor.

Haberin Devamı

Genetik miras kader değil

ALZHEİMER TEDAVİSİNDE YENİ UMUT: MİTOFAJİ

MİTOKONDRİLER hücrelerimizin enerji üretim merkezleri. Yaşlanan her canlı gibi yaşlı mitokondrilerin de enerji üretimi ciddi ölçüde azalıyor. Hücrelerde yaşlı mitokondri sayısı artınca hücre yorgun düşüyor, yaşlanma süreçleri hız kazanıyor. Bunun önlemenin en etkili yolu “yeni ve genç” mitokondrilerin üretilmesi. Bunun için o hücreyi aç bırakmak işe yarıyor. Aç kalan hücre “mitofaji” süreçlerini devreye sokup “yakıt” olarak yaşlı mitokondrilerini kullanmaya başlıyor. Bu bir tür “temizleme” işlemi, bir tür doğal detoks yöntemi olarak çok mühim bir süreç. İşte bu sürecin Alzheimer hastalığının tedavisinde de işe yarayabileceğini gösteren güvenilir bulgular var. Yaşlandıkça daha az yememizin belleği olumlu yönde etkilemesinin bir nedeni de mitofajinin hızlanması olabilir.

KOLDAKİ EKG HAYAT KURTARIYOR

Giyilebilir teknolojiler sağlığımızı izlemede de müthiş işler görebiliyor. Yeni “akıllı kol saatleri” bunların yaygın kullanılanları. Bu saatler sayesinde “günde kaç adım attığınız, kaç kalori yaktığınız, kaç merdiven çıkıp, ne kadar tırmanış yaptığınız, ne süre uyuyup, uykunuzdan kaç kez uyandığınız, hatta derin uyku fazlarınızın süresi” bile belirlenebiliyor. Yeni haber şu: Bu saatlere yeni eklenen EKG ölçümleri biz doktorları en çok heyecanlandıran gelişmelerden biri. EKG çekme yetenekli bu mükemmel kol saati sayesinde kalp ritmi bozukluklarını erkenden yakalamamız ve kalp hastalarını 24 saat uzaktan gözlem altında tutmamız da mümkün olabilecek. Kısacası, yaşasın teknoloji!

Haberin Devamı

Genetik miras kader değil

UZUN ÖMÜRLÜLERİN 10 ORTAK ÖZELLİĞİ

1) Her zaman hayatlarına anlam katan bir amaçları var.
2) Mümkün olan her koşulda neşeli, keyifli ve coşkulular. Hayatla, birbirleri ve kendileriyle dalga geçmeyi de başarıyorlar.
3) Umutlu olmak, olup bitenlere ve geleceğe olumlu bakmak vazgeçilmez seçimleri.
4) Kahvaltı yapmadan güne başlamıyor, genelde iki öğün besleniyor, az yiyor, sofralarını aileleri ile birlikte paylaşıyorlar.
5) İnançlı, manevi yanları güçlü insanlar. Şükretmeyi, yetinmeyi, “Bu da geçer” diyebilmeyi çok iyi biliyorlar.
6) Arkadaşlık ve dostluk vazgeçilmez tutkuları. Arkadaşlarına en az aileleri kadar önem veriyorlar.
7) Daima yapacak bir işlerinin olması, sürekli yeni bir hedefe odaklanmak ama o hedefi tutku haline getirmemek ortak özellikleri.
8) Dinlenme ve eğlenmeye zaman ayırıyorlar. Günün en az bir kaç saatini dinlenerek ve eğlenerek geçiriyorlar.
9) Dünün geçmiş, yarının bilinmeyen olduğunu düşünerek bu günü, bu ‘an’ı, şimdiyi yaşıyorlar.
10 Dua ve şükretmeyi en etkili detoks ilacı sayıyorlar.

Haberin Devamı

Genetik miras kader değil

5 SAĞLIK ÖNERİSİ

BELLEK: Beyni en çok keyiflendiren besinlerin başında çikolata var. Faydalı olabilmesi için en az yüzde 70 kakao içeren bitter, yani siyah çikolatanın tüketilmesi gerekiyor. Miktarı ise oldukça sınırlı: Günde 20-30 gramı geçmeyin!
UYKU: Akşam yemeği ile yatma zamanı aralığında yiyeceğiniz 1 kivi uykunuzun daha keyifli geçmesine destek olabiliyor.
SİRKE: Yemeklerden sonra 1 tatlı kaşığı sirke kan şekerinizin aşırı yükselmesini frenleyebiliyor. Yatmadan önce (akşam yemeğinde) beslenmeye eklenen bir yemek kaşığı sirke sabah şekerinin daha makul seviyelerde kalmasına yardımcı oluyor.
ÇAY: Çaya limon eklemek sağlık faydasını yükseltiyor. Özellikle yeşil çaya eklenen bir çay kaşığı taze limon suyu çaydaki antioksidan faydayı üçe-beşe katlayabiliyor.
AKTİVİTE: Her gün sadece 3 saatinizi ayakta geçirmeniz size yılda 36000 kaloriyi yakmayı garanti ediyor. Ayrıca 25-30 dakika daha fazla oturan herkesin kalça kaslarında insüline karşı direnç başlıyor. Oturmaya ara verilerek yapacağınız kısa aralıklı yürümeler, bu nedenle çok faydalı bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları