Estetik ameliyatlara karar vermeden önce ne yapmalı

Hastalarımın çoğu 40’ını geçince ortaya çıkan yaşlanma sorunlarını konuşmak için randevu alır. Kimi gittikçe belirginleşen yorgunluğuna, kimi gittikçe artan kilosuna, kimi de pörsüyen ve sarkan cilt sorunlarına karşı ne gibi önlemler alabileceğini öğrenmeye çalışır. Yaşı biraz daha ileri olanlar boylarının kısalması, kaslarının güçsüzleşmesi, eklemlerinin ağrımaya başlamasından şikâyetçidir. 70’i geçenlerse bellek bozukluklarından, halsizlik ve bitkinlikten, nefes darlıklarından yakınırlar.
Kısacası yaşlanma yolculuğunun bedensel ve ruhsal hikâyesini yakından izleme fırsatı bulan şanslı hekimlerden biriyim ve bana bu konuda yöneltilen her soruya mümkün olduğu kadar net ve açık cevaplar vermeye, doğru, en etkili ve kalıcı çözümler üretmeye, arkadaşlarımdan yardım istemeye çalışırım.
En çok zorlandığım konuların başında bir estetik cerraha başvurmayı düşünen kadınların, “Hangi doktora gideyim, bu ameliyatı nerede, kime, ne zaman yaptırayım?” gibi sorularını yanıtlamak geliyor. Bir estetik cerraha başvurup da sarkma ya da kırışıklıklardan kurtulmaya veya gözaltındaki torbalara veda etmeye karar vermenin öyle zannedildiği kadar kolay olmadığı fikrine ben de katılıyorum. Ama ne var ki estetik cerrahiyle ilgili herhangi bir konuda (burun, göz kapağı, göz torbaları, sarkma ve kırışıklıklar) şu veya bu estetik cerrahı önermek, daha da önemlisi bu işin yapılıp yapılmaması konusunda akıl vermek de kolay bir şey değil.
Hemen her kadın ve yardım istediği her doktor bu konuda son kararını verirken zorlanıyor. Bakın Dr. Christiane Northrup  bu soruyu soran kadınlara hangi önerilerde bulunuyor:
 Kendinizi daha iyi hissedeceğiniz için bu ameliyatı yaptıracağınızdan emin olun.
 Doğru doktoru seçin. Bunun için aynı ameliyatı yaptıran tanıdıklarınızla konuşun.
 İşlemin kozmetik dermatoloji uzmanıyla mı yoksa estetik cerrahi uzmanıyla mı çözümlenebileceğini iyice anlayın.
 Özellikle teknolojik önerileri detaylı bir şekilde araştırmadan uygulatmaya kalkmayın.
 Bir doktoru en ucuz fiyatı önerdiği için veya en iyi sonucu garanti ettiği için seçmeyin.
 Kendinizi yanında rahat hissettiğiniz bir doktora gidin.
 Ameliyat yaptırmak için son kararınızı kendinize saklayın. Dış görünümünüz sadece sizi ilgilendirir, unutmayın. Son kararı yine siz verin.
 Ameliyat sonrası için kendinize yeteri kadar zaman tanıyın. Özellikle gözkapağı ya da yüz gerdirme ameliyatlarından sonra topluma karışabilmeniz için en azından iki hafta geçmesi gerekir.

BİR NOT

Osteoporozu yavaşlatmak için

-Her gün egzersiz yapmaya çalışın.
-Alkolü, sigarayı ve kafeini azaltın, mümkünse hiç kullanmayın.�
-Yeşil çayı daha sık tüketin. Siyah çaydan da faydalanabilirsiniz. Her gün iki fincan yeşil çay, iki üç fincan siyah çay iyi bir kombinasyondur.
-Güneşten daha sık istifade edin.�
-Kalsiyum zengini besinlerden faydalanın. (Yandaki tabloya bakınız)

Kalsiyumdan zengin besinler

AKLINIZDA OLSUN

 Bir su bardağı yoğurtta 300 mg kalsiyum var.
 Özellikle sert peynirler kalsiyumdan çok zengin.
 Bir bardak sütte 300 mg kalsiyum var.
 100 gr sardalya, hamsi ya da kılçığı ile yenebilen diğer balıklarda 300 mg civarında kalsiyum var.
 Bir bardak ceviz ve bademde 300 mg kalsiyum var.
 Bir bardak fasulye, nohut ya da barbunya 150 mg civarında kalsiyum içeriyor.
 Bir su bardağı pişmiş ıspanak  300 mg kalsiyum içeriyor.
 Kalsiyum içeriği zengin suları tercih edin.
 Özellikle maden sularında daha fazla kalsiyum olduğunu unutmayın.

BİR UYARI

Toksik stres = Toksik kilo

Özellikle yaşı 40’ı geçen ve şu ya da bu şekilde mutsuzluk döngüsüne kapılan kadınlarla, iş sorunları nedeniyle tükenme sendromuna yakalanan erkeklerde toksik stresle ilişkili bu tür toksik kilo alma durumlarını çok sık görüyoruz. Bu kişilerde stresle baş edememe durumu bir süre sonra beyinde ciddi düzeyde serotonin noksanlığına yol açıyor. Bu kişiler başta rafine karbonhidratlar olmak üzere her türlü karbonhidratı ve meyveyi neredeyse yatana kadar, hatta bazen gece boyu midelerine indiriyorlar. Özellikle de geç saatlerde tüketilen bu yemekler toksik kilo artışına sebep oluyor.