İlgi alanınız beslenme olunca doğal olarak size yöneltilen yeme-içme soruları da artıyor.
Geçtiğimiz haftanın en enteresan sorularından biri şuydu: “Bir televizyon programında karaciğeri temizleyebilmek için her yıl altmış enginar yemek gerektiğini duydum. Bu bilgi doğru mu, altmış enginar yemek zorunda mıyım?” İşte yanıtım: Bazı bitkilerin sağlık faydalarından istifade etmek konusu insanlık tarihi kadar eskidir. Sahip olduğumuz “doğal eczane”nin ilaç değerinde binlerce, on binlerce moleküle sahip olduğu da kesindir. Çaydaki kateşinler, havuçtaki betakaroten, balıktaki omega-3 yağları, karnıbahardaki sulforafan, sarımsaktaki allisin, üzümdeki rezveratrol en az eczaneden satın alacağınız vitamin hapları kadar değerli maddeler. Bununla birlikte son yıllarda doğal eczanenin gücünü biraz abartanlar, daha doğrusu bu işi abartarak işin ticaretini yapmaya kalkanlar var. Enginardaki cynarin’in veya deve dikenindeki syllimarin’in karaciğere faydalı olduğu doğru ama bu faydayı karaciğeri tedavi etmek için kullanmak isterseniz neredeyse bir kamyon karnıbahar ya da deve dikeni tüketmeniz gerekiyor. Doğru olanı şu: Bu besinlere yiyecek planlarımızda daha sık yer vermeli, besinlerdeki bu çok özel maddelerden faydalanmamız gerekirse, ki bu kararı doktorlara bırakmalıyız, güvenli koşullarda üretilmiş ve standardize edilmiş bitkisel desteklerden faydalanmayı düşünmeliyiz.
MENOPOZ Ateş basmaları için hangi doğal destekler kullanılmalı?
Soya izoflovanları, black cohosh ve cimifuga özleri menopoza bağlı terleme ve ateş basmalarını azaltmak için en sık kullanılan destekler. Bazı durumlarda bunların birlikte kullanılması da mümkün. Bu destekler doğal-bitkisel olsalar da doktor tavsiyesiyle kullanılmaları daha doğru. Özellikle sağlık geçmişinde meme kanseri olanların soya izoflovanlarına başlamadan önce doktorlarıyla görüşmeleri lazım. Eğer herhangi bir ilaç almadan bu sorunlarla mücadele etmeyi düşünüyorsanız benim önerim keten tohumundan da faydalanmanız. Keten tohumu lignanlardan zengin yapısı nedeniyle (bitsel östrojenlerden biridir) bu tür yakınmaları azaltabiliyor.
HİPOGLİSEMİ Tatlı krizleri hastalık işareti olabilir mi?
Tatlı krizleri özellikle orta yaş ve sonrası dönemi yaşayan kadınlarda sık görülen bir problem. Sık tekrarladığında açık ya da gizli bir hipoglisemi varlığına işaret eder. Hipoglisemi problemi olanların çoğunun sağlık hikâyesinde çikolata krizleri, dondurma patlamaları, kurabiye nöbetleri vs. olması mutaddır. Ama yine de her tatlı krizinin hipoglisemiden kaynaklanması gerekmiyor. Özellikle stres ve depresyon sorunu olanlar ruhsal kökenli tatlı krizleri yaşayabiliyor. Yani bu krizlerin duygusal nedenleri de olabiliyor. Özellikle orta yaşlı, hafif kilolu kadınlar tatlı krizleri ile birlikte “sık acıkma, yemeklerden sonra yorgunluk veya uyuklama, terleme, sinirlilik” gibi yakınmaları olması halinde hipoglisemi yönünden denetimden geçmelidir.
BESLENME Kolesterolüm normalse yumurtayı ne sıklıkta yiyebilirim?
Kolesterol sorunu olmayan sağlıklı bir yetişkinin haftada 3-4 gün, günde bir yumurta tüketmesi bile sorun yaratmaz. Bir yumurta ortalama 200-220 miligram kolesterol ihtiva eder. Sağlıklı bir yetişkinin günlük kolesterol ihtiyacı da 300 miligram civarında. Bununla birlikte kolesterol sorununuz yoksa yumurta yemekte abartıya kaçmamak koşuluyla, çok temkinli davranmanız gerekmiyor. Yumurta mükemmel bir protein kaynağı olduğu, içindeki yağların büyük oranda faydalı yağlar içerdiği, vitamin ve minerallerden zengin yapısı nedeniyle de mükemmel bir besin. Yumurtanın kahvaltıda yendiğinde uzun süre tok tuttuğu için kilo kontrolünü kolaylaştıran bir besin seçeneği olduğunu da hatırlatalım.
KIRMIZI ET Döner sağlıklı bir besin mi?
Eğer işin içine hile hurda karıştırılmaz, temiz, kaliteli kırmızı et kullanılır, işin yağ kısmı fazla abartılmazsa kömür ateşinde pişmiş dönerin (etin yakılmaması koşuluyla) sağlıklı bir besin olduğu söylenebilir. Herhangi bir et ürününü ızgarada yağsız olarak yakmadan kızartmak sağlıklı bir pişirme yöntemi. Bunu ister çevirme, ister döner yöntemiyle uygulayın fark etmez. Kızartılan ette yağ miktarı azalır ve herhangi bir zararlı yağın karışma ihtimali ortadan kalkar.
KİLO SORUNU Kilo aldıran ilaçlar hangileri?
Depresyon ilaçları, betablokerler, kortizon içeren hap ve iğneler, bazı idrar söktürücü tansiyon ilaçları, ağızdan kullanılan bazı şeker ilaçları ve insülin iğneleri ve doğum kontrol haplarının kilo almayı kolaylaştırabileceği biliniyor. Eğer herhangi bir ilacı kullandıktan sonra kilo almaya başlarsanız bu durumdan doktorunuzu bilgilendirebilir, mümkünse ilacınızı değiştirmesini isteyebilirsiniz. Ama yukarıda belirttiğim ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız kilo aldıracağı (veya aldırdığı) endişesiyle doktorunuza bilgi vermeden o ilacı kesinlikle bırakmamalısınız. Özellikle şeker ilaçlarını, insülinin ve tansiyon ilaçlarını doktorun bilgisi dışında bırakmanız ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Sakın böyle bir hatayı yapmayın!
KALP KRİZİ Kalp krizine yol açan duyguların en kötüsü hangisi?
Olumsuz, endişe yoğunluğu fazla duygular kalbiniz için en az kolesterol kadar kötü ama uzmanlar kalp sağlığı açısından en zararlı duygunun “kızgınlık” olduğunu söylüyor. Hatta dozu kaçırılmış, kontrolsüz, aşırı kızgınlık halinin özellikle önceden eğilimi olanlarda bir-iki saat içinde kalp krizi geçirme olasılığını ciddi oranda yükselttiği belirtiliyor. Bazı kardiyologlar (örneğin Dr. Özgen Doğan/New York) kızgınlık veya saldırganlık duygusunun yüksek kolesterol düzeyi ve sigaradan bile tehlikeli olduğunu düşünüyor. Bu arada kalbe en faydalı duyguyu da belirtelim: Gülmek! Dr. Özgen Doğan’a göre gülmek en iyi ilaçlardan biri: Stresi azaltıyor, düşmanca hisleri ortadan kaldırıp saldırganlığı önlüyor. Gülmenin etkili bir stressavar, uyku ilacı, kas gevşetici ve ağrı kesici olduğu da aklınızda olsun.
KOLESTEROL SORUNU Kolesterol düşürücü doğal ürünler işe yarıyor mu?
Kolesterol sorunu olanların bir kısmı yan etkilerinden duydukları endişelerle reçeteli kolesterol ilaçlarını kullanmak istemez. Benim de böyle düşünen hastalarım var, çoğu doğal bir destek arayışı içinde... Doğal bitki özleri veya besinlerle kolesterolü düşürdüğünü iddia eden ürünlerin sayısıysa oldukça fazla. Ne var ki bunların çoğu güvenli veya etkili değil. Çoğunun söylemleri iddiadan öteye geçemiyor. Ama yine de kolesterol sorunu olanların kullanabilecekleri birkaç doğal destek var. Bunların en ünlüsü kırmızı mayalı pirinç. Bir tür kırmızı mayada fermente edilmiş pirinçten (red yeast rice) elde edilen özlerin toplam kolesterolü % 15-25, kötü kolesterol LDL’yi % 30 oranında düşürebildiğini gösteren bilimsel bulgular var. Bu ürünler reçetesiz satılıyor. Ürünlerin içinde doğal lovastatin var. Bilindiği gibi bu madde aslında sentetik olarak üretilen Mevacor isimli ilacın içindeki maddenin aynısı. Doğal kolesterol düşürücüler arasında bitkisel sterol ve stanoller, polikosanol alkol, yeşil çay ve guggul da ekleniyor. Benim önerimse bu ürünlerden faydalanmayı düşündüğünüzde de doktorunuzla konuşmanız.
HDL HDL’yi ilaçla yükseltmek mümkün mü?
İyi kolesterol HDL’nin azalması, özellikle de kritik hudutların altına düşmesi (% 35 miligram ve altı), koroner arterler için en az kötü kolesterol LDL’nin yükselmesi kadar önemli bir sorun. İşin kötüsü HDL azlığına çoğu zaman yüksek trigliserid seviyeleri, kan şekerinde yükselme eğilimi ya da gizli diyabet (prediyabet), ürik asit fazlalığı ve göbek-karın bölgesinden yağlanmanın da eşlik etmesi. Bütün bunlar HDL azlığıyla birlikte damar sertliğini daha da ciddi bir tehdit haline getiriyor. Düşük HDL seviyelerini arttıran bir ilacı geliştirmek için birçok firma yoğun çabalar gösterdi. Bunlardan biri (Pfizer) önemli bir mesafe kat etmesine rağmen son aşamada (ortaya çıkan yan etkiler nedeniyle) çalışmalarını ürünü piyasaya vermeden iptal etti. Şimdilik ufukta yakın bir gelecek için ciddi bir alternatif de görünmüyor. Tek alternatif olarak geriye bir B vitamini olan niacin kalıyor. Ne var ki niacin alınması zor bir ilaç. Sık sık istenmeyen yan etkilere yol açıyor. Bu nedenle şimdilik bilinen diğer seçeneklerden istifade etmekte yarar var: Daha sık ve yoğun egzersiz yapmak, şişmansanız fazla kiloları vermek, sigara içiyorsanız bırakmak, trans yağlı yiyeceklerden kaçınmak...
Bodrum’da detoks+kilo kürleri
Bodrum Yaşasın Hayat Enstitüsü detoks ve kilo laybı programları Palmalife Resort Spa Hotel’de sürüyor. Bilgi için (252) 396 60 50’den Diyet uzmanı Melek Türkmen ile temasa geçebilirsiniz.