Paylaş
Şu bilgi kesin: Düzenli fiziksel aktivite zihinsel çöküşü önleyebilmektedir.
Yapılan bu araştırmadaki bulgular ise bize fiziksel aktivitelerin ağır olmasının şart olmadığını, düzenli yürüyüşün de yeterli olabileceğini gösteriyor.
Yaşları 71-93 arasında değişen 2 bin 257 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 250 metreden daha az yürüyen grupta, günde 500 metre veya daha fazla yürüyenlere oranla Alzheimer veya başka bir demans türünün gelişme riski iki kat fazla bulunmuştur.
Yaşları 70-81 arasında değişen 16 bin 466 hemşire üzerinde yapılan bir çalışma ise, haftada 1.5 saat yürüyen kadınların daha az aktif olanlara göre zihinsel testlerde daha olumlu sonuçlar elde ettiğini göstermektedir.
Çalışma sonuçları, zihinsel çöküşü azaltmak isteyen yaşlı insanlar için güzel bir haber veriyor: “Bol bol yürüyüş yapın”! Daha hızlı değil, daha uzun mesafeleri yürümeye çalışın.
Muz mu kivi mi?
Diyelim ki önünüzde iki seçenek var. Muz ya da kivi yiyeceksiniz ve ikisinin de kalorisi aynı; 100 kalori civarında. Fakat muzun glisemik indeksi kivinin üç katı. Bu da, muzun size üç kat daha kilo aldırma potansiyeli olduğu anlamına gelir.
Çünkü muz çok hızlı kana karışarak insülini çok çabuk tahrik eder. Yediğiniz muz hemen yağa dönüşür, üstelik kısa bir süre sonra yeniden acıkırsınız.
Mesela elma çok iyi bir meyvedir, çünkü hem glisemik indeksi düşüktür hem de çok fazla posa içerdiğinden kana çok yavaş karışır.
Sarımsak, limon, sirke
◊ Mümkün olan her şeye limon sıkın. Limon, bir gıdanın glisemik yükünü azaltır ve kana karışma hızını yavaşlatır.
◊ Sirkeyi daha çok kullanmaya çalışın. Aynı limon gibi, sirke de besinlerin glisemik yükünü azaltma özelliğine sahiptir.
◊ Sarımsağın birçok faydası olduğu bilinir. Ama birçok insan bu mucize besinin, beraber yendiği her şeyin glisemik indeksini azaltma gücünü bilmiyor.
Kortizonu uzun süre kullanacaksanız
Kortizonun ciddi bazı yan etkileri var. Bunları azaltmanın yolu bu grup ilaçları olabildiğince düşük dozlarla kullanarak sorunları çözmek. Kortizon kullanımında yan etkileri azaltmanın başka püf noktaları da var. Onlardan bazıları da şunlar:
◊ Kortizon tabletlerini sabahın erken saatlerinde alın.
◊ Her gün birkaç doz almak yerine sabah tek doz almayı, hatta gün aşırı olmak üzere iki dozu birlikte almayı düşünün ve doktorunuzla konuşun.
◊ Sorunu kontrol altına alabilen en düşük dozu kullanmaya çalışın.
◊ Tedavi süresince proteinden ve potasyumdan zengin, tuzu sınırlanmış bir beslenme planı uygulamaya gayret edin. Karbonhidrat konusunda iyice cimri davranın.
Neden yumurta?
Yumurta beslenme pratiğinde çok önemli bir gıda. Mükemmel bir içeriği var. Yapısındaki besinsel unsurlar da son derece değerli.
Protein gücü üzerinde ise özellikle durmak lazım. Bir yumurtada 6 gramdan fazla protein var. Üstelik içerdiği proteinler dokuz elzem aminoasidin tamamını bulunduruyor.
Ayrıca en değerli “kolin” kaynaklarımızdan birisi de yine yumurta. Kolin yumurtanın sarısında bulunuyor ve günlük kolin ihtiyacımızın üçte birini sadece bir yumurtanın sarısı bile karşılayabiliyor.
Kolin beyin sağlığı ve iltihabi süreçlerin baskılanması söz konusu olduğunda önemli bir madde.
Yumurta eğer bahçelerde, tarlalarda, meralarda beslenen, yani yapay yemlerle değil de doğal ortamda, doğal besinlerle beslenen tavuktan elde edildiyse bol miktarda omega-3 de içeriyor.
Yumurta, göz sağlığı bakımından da çok önemli bir besin. Yumurtanın sarısı gözler için çok mühim olan lütein ve zeaksantin yönünden mükemmel bir kaynak. Bu iki madde yaşa bağlı sarı nokta hastalığı ve kataraktı engelleyebilen karetenoidler.
Ayrıca kilo vermek isteyenler için de yumurta etkili bir gıda. Tokluk hissi sağlaması önemli bir nokta ama yanı zamanda kalorisi de bir hayli düşük. Bir yumurta ortalama 100-130 kalori civarında enerji veriyor. Kısacası yumurta yemek için birden çok nedenimiz var ve yumurtaya olan düşkünlüğümüz sadece lezzetli bir gıda olmasıyla sınırlı değil.
Bahar alerjilerine dikkat edin
Alerjinin her türlüsü can sıkar. Bu tür sağlık sorunları da en çok bahar aylarında zirve yapar!
Özellikle polen alerjisi olanlarda üst solunum yolları ve akciğer sorunlarının baharla birlikte alevlenmesi bundandır.
Bahar alerjileri genelde aksırık, öksürük, boğaz yanması, geniz ve burun akıntısı, nefes darlığı gibi belirtilerle ortaya çıkar.
Bazen de “Saman nezlesi” denilen alerjik rinitten “alerjik astıma” kadar çok çeşitli sağlık sorunları ile de başa çıkmak gerekebilir.
Seyrek olarak gözlerde kızarıklık, yanma, sulanma, akıntı gibi belirtilerle “göz nezlesi” yani “alerjik konjonktivit” hali oluşur.
Cildi ilgilendiren en önemli alerjik sorun ise dayanılmaz kaşıntı, kızarıklık, yanma ve batma hissiyle rahatsızlık veren “akut ürtiker” ataklarıdır.
Eğer alerji yönünden sorunlarınız olduğunu düşünüyorsanız derdinizi bağışıklık destekleri kullanarak çözmeye çalışmayı bir yana bırakıp bir alerji uzmanından yardım alın.
Alerjiniz ile ilişkili sorunlar muayeneniz, tıbbi öykünüz, yapılacak bazı özel testler (cilt testleri, kan analizleri, solunum testleri) ile ortaya konacaktır.
Paylaş