Paylaş
Yukarıdaki sorunun anlamsız olduğunu ben de biliyorum. Cevabınızın da “böyle bir kıyaslama olur mu hocam, tabiî ki gözlerimiz dizlerimizden daha önemli. Tercih yapmak durumunda kalırsak önce göz deriz!” şeklinde olacağına eminim. Amacım başka!
Hedefim diz sorunlarınızın da çok önemli olduğuna dikkatinizi çekmek, özellikle yaşlılığınızda dizlerinizin size en az gözleriniz kadar gerekli olacağını bir kez daha hatırlatmak.
DİZLER NEDEN ÖNEMLİ
Eğer sağlam dizleriniz varsa rahat rahat oturup kalkabilecek, gezip dolaşabileceksiniz. Eğer güçlü dizleriniz varsa merdiven çıkıp inebilecek, çarşıya pazara gidebilecek, ev işlerini yapabileceksiniz. Eğer dizleriniz yeteri kadar hareketli ve sağlamsa tuvalet ihtiyacı dâhil kişisel ihtiyaçlarınızı rahat rahat ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan görebileceksiniz. Dahası eğer bükülüp kıvrılınca, diz çöküp kalkınca, eğilip doğrulunca ağrımayan dizlere sahipseniz dini görevlerinizi daha rahat yerine getirebileceksiniz.
Dizleriniz ağrıyorsa eğer uykunuz bile tatsızlaşacak, ağrılarla, sızılarla bölünebilecek. Yağmurlu, rutubetli günler bir eziyet haline gelebilecek.
YANLIŞ NEREDE?
Uzmanlara göre diz sorunlarımızın çoğu zannettiğimiz gibi romatizmal hastalıklardan kaynaklanmıyor. Problemlerin en önemli nedenlerinin başında bizim kişisel hatalarımız, dikkatsizliklerimiz var.
Yanlış seçilen sporlar, dize yönelik zorlamalar ve travmalar, ortaya çıkan küçük sorunları ciddiye almamalar, problemi zamanında çözmek yerine ağrı kesicilerle, kremlerle geçiştirmeye çalışmalar en yaygın yanlışlarımız olarak gösteriliyor. Giderek daha fazla kilolu insanlar haline gelmemiz de önemli bir problem. Dizlerimiz bu fazla ağırlığı taşımakta zorlanınca önce kıkırdaklar harap olmaya, sonra da menüsküsler ve eklem bağları zorlanmaya başlıyor. Hareketsizlik, diz eklemini güçlendiren bağları egzersizlerden uzak bırakmak, yanlış taşınan ağırlıklar, dikkatsizlik nedeniyle oluşan travmalar, düşmeler, burkmalar da önemli sorunlar.
YAŞLILIK ETKİLİ AMA...
Tabiî ki biz yaşlandıkça dizlerimiz de yaşlanıyor. Zaman içinde yıpranıyor, güç kaybediyor. Ama bunlar bile telafi edilebilecek şeyler. Düzenli egzersizler, kilo almamak yaşlanmaya bağlı diz sorunlarını ciddi ölçüde yavaşlatabiliyor.
Erken dönemde başlanan omega-3 destekleri glukozamin kondroidin karışımları, kolajen hidrozilatları işe yarayabiliyor.
GÖZÜNÜZ GİBİ BAKIN!
Seyrek de olsa dizlerdeki sorunlar romatizmal hastalıkların ilk işaretleri de olabiliyor. Bu hastalıklarda da erken tanı ve doğru tedavi sürecin kısa zamanda kontrol altına alınmasını sağlıyor.
Eğer dizlerinizde ağrı hareket kısıtlılığı gibi sorunlar varsa, hele bir de bunlara eklem üzerinde ısı artışı, şişme ve kızarıklık eşlik ediyorsa hiç vakit kaybetmeden tıbbi yardım almalısınız. Dizlerinizi travmalardan korumalı ve prensip olarak dizlerinize de gözleriniz kadar iyi bakmalısınız.
HATIRLATMA
Dizlerinizde sorun varsa
Aşağıdaki öneriler diz eklemi romatizması ile mücadelenizi kolaylaştıracaktır.
-Fazla kilonuz varsa verin.
-Doktorunuzun önerdiği eklem güçlendirici egzersizleri ihmal etmeyin.
-Antiromatizmal ilaçlarınızı düzenli olarak almayı unutmayın.
-Problemli bölgeye soğuk ve sıcak uygulamalarla ağrı ve eklem tutukluğunuzu azaltın.
-Ekleminizi ısıtmak için krem ve jellerden, sıcak banyodan, sıcak su şişeleri, soğutmak için de buz torbalarından yararlanın.
-Dizinize düzenli olarak egzersiz yaptırmayı unutmayın.
-Diz, uyluk ve baldır kaslarınızı güçlü tutmaya çalışın.
-Dizinizi kullanmaya devam edin ama ona aşırı da yüklenmeyin.
-Baston ve benzeri yardımcı aksesuarlardan –gerekiyorsa- yararlanın.
-Doktorunuz öneriyorsa Glukozamin, Kondroidin, MSM, SAMe, Omega-3 ve benzeri desteklerden istifade edin.
-Doktorunuz eklem içine kayganlaştırıcı enjeksiyonlar yapmayı öneriyorsa itiraz etmeyin.
-Diz protezi teklif ediyorsa korkup hemen reddetmeyin. Bir başka ortopedi uzmanından ikinci fikir alın ve iyice bilgilendikten sonra karar verin.
BİR SORU BİR CEVAP
İştah kaybı önemli mi?
İştah kaybı bazen çok önemli olabiliyor. Çoğunlukla geçici sağlık sorunları (mesela ateşli hastalıklar, gastrtiler, ishaller...) nedeniyle ortaya çıkıyor ama bazen kanser gibi önemli bazı hastalıkların işareti de olabiliyor. İştahsızlığın psikolojik sebeplerinin olabileceğini de hatırlatalım. Özellikle bulantı ve kusma ile birlikte olan iştahsızlıkların üzerinde durmak gerekiyor.
İştah kaybı 3-5 günden uzun sürdüğünde özellikle bulantı veya kusma ile birlikte olduğunda kilo kaybı, yorgunluk, solukluk ve benzeri işaretlerle yan yana bulunduğunda işi fazla uzatmadan ve fazla beklemeden bir doktora müracaat etmekte yarar var.
Çocuklarda görülen iştahsızlığa gelince… Bu durumun birçok sebebi olabiliyor. Aslında annelere bakılacak olursa bütün çocuklar iştahsız! Eğer çocuğunuzda kalıcı bir iştahsızlık sorunu olduğunu düşünüyorsanız bir çocuk hastalıkları uzmanından yardım alabilirsiniz.
Paylaş