Paylaş
“Fazla yağlardan kurtulup sağlıklı bir kilo aralığında kalabilmek için diyet mi, egzersiz mi daha etkili?” sorusunun cevabı aslında çoktan verilmiş. “Diyet olmadan egzersizin, egzersiz olmadan diyetin etkili bir kilo kontrolü sağlayamadığı” da net ve açık olarak gösterilmiş. Size tavsiyem ikisinin bir arada olmadığı hiçbir formülün işlemeyeceğini sizin de asla unutmamanız. Neredeyse 15 yıl önce bu köşede okuduğunuz tek cümlelik ünlü mottomuz bugün de geçerli: “Kilo sorununuzu sonsuza kadar çözmek istiyorsanız yediklerinizi yarıya indirin, yaptıklarınızı iki katına çıkarın!”
Geniş anlamı şudur: Yiyip içtiklerinizin imalat şartnamenize uygun olup olmadığını bilmeden, ihtiyacınızdan (yakabileceğinizden) daha az kalori tüketmeyi öğrenmeden ve nasıl beslenirseniz beslenin aktif, egzersize dayalı bir hayat sürmeden kilo sorununu çözmeyi aklınızdan çıkarmalısınız.
Ne sadece diyet yaparak, ne de yalnızca egzersize odaklanarak kilo sorununuzu çözebilirsiniz. Sağlıklı olma ve kalma hedefinize ulaşamazsınız. Konuyu kapatmadan önce size küçük bir tüyo daha vereyim: Kilo sorununuzu çözmek için de, sağlıklı bir hayat sürmek için de sağlıklı beslenmekten de egzersizden de vazgeçmeyin ama yaşınız 40’ı geçmişse eğer, önceliğinizi aktiviteye verin. Özeti şu: Kilo sorunu iki kanatlı bir kuş. O kuşun bir kanadında “ne yediğiniz”, diğerinde “ne yaptığınız” var. İki kanadı beraber kullanmazsanız o kuş uçmuyor, uçamıyor. Uçsa bile üç, beş kilometre sonra yorulup yere düşüyor...
Elma sirkesi detoksu destekliyor
Elma sirkesini diğerlerinden ayıran temel özellik, içindeki malik asittir. Bu madde hem elmada, hem de elma sirkesinde var. Malik asit vücuttaki alkali gücü ciddi ölçüde artırıyor.
Yeni beslenme modelleri ise bizi daha asidik olmaya itiyor. Bu da daha hızlı çürüme yani daha hızlı yaşlanma, yorgunluk, bitkinlik demek. Ne kadar çok alkali kazanırsak, o kadar kârlı çıkarız.
Elma sirkesi ise bize daha fazla alkali güç kazandırır. Ancak kilo verme konusunda ondan mucize bir sonuç beklemeyin. İşe yarasa da etkisi son derece sınırlı.
İnsülin direnci olanlar hangi diyeti yapmalı?
Önemli olan nokta düşük kalorili değil glisemik yükü az olan bir “düşük GI diyeti” uygulamaktır. Aksi halde kandaki insülin seviyesi düşmüyor. Kandaki insülin değeri azalmayınca da hem kilo vermek çok zorlaşıyor, hem de verilen kilolar kısa sürede geri alınıyor.
İnsülin direncine karşı tarçın veya krom kullanabilir miyim?
İnsülin seviyesini azaltmak için destek olarak kromdan faydalanmak mümkün. Günde 200-400 miligram kromium pikolinot desteği faydalı olabiliyor ama kromun gücünü fazla abartmamak lazım. Tarçının da insülin direnci üzerinde olumlu bir etkisi olduğu biliniyor. Tarçın, insülin kullanımını kolaylaştırıyor ve insülin şeker dengesini iyileştiriyor.
Uzmanlar istenen etki için günde 2-3 çay kaşığı toz tarçının yeterli olduğunu belirtiyorlar.
İnsülin direncine karşı en etkili ilaçlar hangileri?
İnsülin direncine karşı metformin, akarboz, pioglitazon en sık kullanılan reçeteli ilaçlar. Özellikle metformin en çok kullanımı, etkilisi ve popüler olanı.
Ama sakın bu ilacı gelişigüzel eş dost tavsiyesi veya kişisel arzu ile kullanmaya kalkmayın. Her ilaç gibi bu ilacı da ancak doktorunuz önerdiğinde ve doktorunuzun gözetimi altında kullanabilirsiniz.
Hangisi antioksidan zengini?
◊ Kırmızılahana beyazından 4 kat zengin.
◊ Siyah mercimek yeşilinden daha çok antioksidan madde içeriyor.
◊ Beyaz çayda yeşilden, yeşil çayda siyahtan daha fazla kateşin var.
◊ Üzümsü meyveler (böğürtlen, yaban mersini, siyah dut, çilek) diğer meyvelerden
◊ Kırmızı soğan beyaz soğandan
◊ Siyah sarımsak beyaz sarımsaktan
◊ Pembe greyfurt beyazından, kan portakalı, sarısından
◊ Kırmızı elma, yeşilinden
◊ Siyah üzüm de yeşilinden daha fazla antioksidan ihtiva ediyor.
Çayınızı soğuk suda demlediniz mi?
Lezzeti söz konusu olduğunda beni hiçbir şey bir bardak sıcak çaydan alıkoymaz.
Ne var ki sağlık faydası söz konusu olduğunda çayı demlemenin içindeki antioksidan gücü azaltabileceğini gösteren ciddi bazı bulgular var.
Bu nedenle çayınızı soğuk suda demlemeyi denemeye ne dersiniz? Soğuk suda
demlemek için çayı soğuk suya bırakıyor oda sıcaklığında 2-3 saat bekletiyorsunuz. (Buzdolabı da olabiliyor) Soğuk demleme çaydaki kafein oranını düşürüyor. Antioksidan gücünü artırıyor.
Paylaş