Dezenfeksiyon tatili doğru bir karar ama...

“Aman ellerimizi sık sık yıkayalım, yüzümüze, gözümüze dokundurmayalım” derken, sorunun kendisini yüzümüze gözümüze bulaştırdık!

Haberin Devamı

Hürriyet’in geçen hafta attığı manşet gelinen noktanın en iyi özetiydi: Grip salgınında endişenin yarattığı tehdit, hastalığın kendisini geçti!

Bu durumun pek çok sorumlusu var ama bana göre birinci sorumlu, sorunu doğru dürüst yönetemeyen yöneticilerimiz! Krizi yönetenlerin arasında iyi bir koordinasyon olmadığı düşüncesindeyim. Örneğin okullar tatil ediliyor (doğru bir karar) ama bir sorumlu çıkıp “Bu tatilin salgın nedeniyle değil, muhtemel bir salgın tehdidine karşı dezenfeksiyon amacıyla yapıldığını” açıklamayı unutuyor veya geciktiriyor.

Ayrıca “kalabalık ortamlarda ve 10 yaşından küçük çocuklar arasında hastalığın bulaşmasının çok daha hızlı olduğunu hatırlatmayı” ihmal ediyor. Çocukları eve gönderiyor ama “toplu yaşanılan yerlerde birlikte olmamaya çalışın, örneğin çocuklarınızı sinemaya, kafelere göndermeyin” demeyi ihmal ediyor.

VİRÜS ÇABUK YAYILIYOR

Sevgili okurlar, domuz gribindeki temel tehditlerden biri, virüsün bulaşabilme yeteneğinin çok yüksek olmasıdır ve bu çok önemli bir noktadır. (Bulaşabilme yeteneği bir mikrobik enfeksiyonun ne hızla yayılacağını belirleyen temel faktördür.)

Domuz gribine yol açan virüs, bulaşma yeteneği yüksek olan bir mikrop gibi görülüyor.

Yetkililerin “öpüşmeyin, koklaşmayın, tokalaşmayın, sarılmayın, kucaklaşmayın” diye feryat etmelerinin de, ısrarla “ellerinizi günde en az beş kez ve en az 15-20 saniye sabunla yıkamanızı” istemelerinin de, “yaşadığınız ortamları sık sık havalandırın, hastaysanız başkalarıyla temas etmekten kaçının, evden çıkmayın, hasta çocuklarınızı okula, kreşe göndermeyin, seyahatlerinizi erteleyin, özellikle toplu seyahat araçlarını kullanmayın” diye tekrarlayıp durmalarının da biricik sebebi bu!

ENDİŞEYE GEREK YOK

Eğer koruyucu önlemlere yeteri kadar dikkat eder, doğru beslenip, istirahatınıza, uykunuza özen gösterirseniz, sağlıklı bir bağışıklık sisteminiz olduğu sürece domuz gribiyle mücadeleyi siz kazanırsınız. Belki 3-5 gün yatmak, istirahat etmek, işinizden uzak kalmak zorunda kalabilirsiniz o kadar!

Bu süre içerisinde kendinize iyi bakarsanız, örneğin bol sıvı alır, istirahat eder, doğru beslenirseniz hastalık en çok 5-7 gün içinde yenilecektir.

Domuz gribinin herkeste akciğer iltihabı yapması, muhtelif organlara yayılması, yani yaşamı tehdit edecek bazı sorunlara yol açması söz konusu değildir. O da her yıl evinizden birinin, komşularınızdan birçoğunun geçirdiği grip virüsü enfeksiyonlarından biridir.

Sorun yeni olmasından, yeteri kadar tanınmamasından, beklenenden çok hızlı bulaşıp yayılmasından ve küçük çocuklar, yaşlılar, bağışıklık sistemi sorunu olan kişiler ve hasta insanlarda tehlikeli sonuçlara yol açabilmesinden kaynaklanıyor. Yoksa bildik grip enfeksiyonundan gerçekten çok farklı bir yanı yok.

AŞI OLMAKTAN KORKMAYIN

Kısacası paniklemeyin, endişelenmeyin ama tedbiri de elden bırakmayın. Aşı olmaktan, çocukları aşılatmaktan korkmayın. Sağlık Bakanlığı’ndan ve resmi otoritelerden gelecek uyarıları dikkatle izleyin.

Televizyon televizyon dolaşıp kafanızı karıştıran, tıp fakültesinin önünden bile geçmeden domuz gribinin tedavisi konusunda da görüş belirten kişileri bir yana bırakıp, “Sağlık Bakanlığı ve diğer resmi kaynaklardan gelecek bilgileri” takip edin.

Önemli uyarı: Endişe, korku ve panik hali, bağışıklık sisteminin en büyük düşmanıdır.

Haberin Devamı

Makarna partisi!

Haberin Devamı

Günlük ekmek tüketiminizi azaltarak eşdeğer ölçüde makarna ile yer değişikliği yapabilirsiniz. Hatta kepekli makarnayı tercih ederseniz, glisemik yükü düşürmüş olacaksınız. Hadi gelin bir de bunun içine öyle şeyler ekleyelim ki, şişmanlatacak diye korktuğumuz makarna biraz daha masum ve yararlı hale gelsin...

· Sebzeli sos: Közlenmiş patlıcan, haşlanmış fasulye, pişmiş havuç (sadece 2-3 dilim), kırmızı biber (közlenmiş), 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, nane, karabiber.

·  Yoğurtlu sos: 2 yemek kaşığı haşlanmış mercimek, 2-3 yemek kaşığı az yağlı yoğurt, 1 diş sarımsak, nane, kırmızı pul biber.

·  Peynirli sos: 1 kibrit kutusu az yağlı beyaz ve 2 yemek kaşığı yağsız lor (makarna sıcakken ilave edin), kekik, kırmızıbiber.

·  Salçalı sos: Salça, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 rendelenmiş domates, 1 yeşilbiber, 1 diş sarımsak.

Yazarın Tüm Yazıları