Bir aile ağacınız var mı?

Hayatınız boyunca bir dikili ağacınız bile olmamış olabilir, ama bir aile ağacınız mutlaka olmalıdır!

Bu ağacın dallarına ailenizde görülen hastalıkları kaydetmelisiniz. Yaşlanırken karşılaşacağınız yıpratıcı hastalıkların önemli bir kısmı kalıtımsal-genetik kökenlidir. Hipertansiyon, diyabet, bazı kanserler ve Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı gibi problemler ailenizde sık görülüyorsa, aynı sorunun sizde de görülme olasılığı yüksektir.

Eğer aile ağacınızdaki bazı hastalıkların yoğunluğu nedeniyle genetik risklerinizin varlığını önceden bilirseniz, hayatınızı ona göre düzenler, beslenme, egzersiz ve diğer sağlık koruma planlarınızı ona göre yaparsınız. Erken uyarı sistemlerinizi iyi kurarsanız, bu hastalıkları önler veya geciktirebilirsiniz. Genetik risklerinizi bilmeniz, sağlıksız davranışlarınızı önleyecek, yanlış alışkanlıklardan vazgeçmenizi kolaylaştıracaktır.

Ailenizin taşıdığı genetik hastalık yükünü bilmeniz, önlem planını oluştururken doktorunuza da veri tabanı sağlayacaktır. Soyağacınız bazı hastalıkların erken teşhisini sağlayan tıbbi testlerin doğru seçilmesine yardımcı olacaktır. Sadece sizin riskleriniz daha kolay hesaplanmayacak, bu hastalıkların çocuklarınıza geçme riski de anlaşılacaktır.

Aile ağacınızı oluştururken aile kayıtlarınızdan ve aile toplantılarından yararlanabilirsiniz. Aile bireylerinizle yüz yüze veya telefonla görüşerek de bilgi edinebilirsiniz. Bunu yaparken öncelikle ailenizde doğumsal hatalar, öğrenme ve zihinsel gerilik problemleri, depresyon ve diğer ruhsal hastalıklar, kısırlık, migren, alerji ve astım hikayeleri, kalp hastalığı, inme, kanser, diyabet, Alzheimer hastalığı, şişmanlık gibi problemlerin olup olmadığını araştırın.

Genetik bilgileri öncelikle kardeşleriniz, anne-babanız, dayı, amca, hala ve teyzeleriniz, kız ve erkek yeğenlerinizden almalı, eğer evliyseniz eşinizin de benzer bilgileri ailesinden toplamasına yardımcı olmalısınız. İyi bir aile ağacı oluşturmuşsanız, bu ağacın içerdiği bilgilerle geleceğinizi tehdit edebilecek sağlık sorunlarının pek çoğunu önleyebilirsiniz.

Kız Çocukları beslenme haberlerinden daha çok etkileniyor

Yeni bir çalışma, kız çocuklarının beslenme, özellikle kilo verme ve koruma ile ilişkili haberlerden daha çok etkilendiğini ortaya koydu. Özellikle magazin ana haberlerinde önerilen yanlış beslenme bilgileri, kız çocuklarının beslenme alışkanlıklarını derinden etkiliyor.

Minnesota Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, magazin haberleriyle aşırı ilgili genç kızlarda yeme bozukluklarının, özellikle aneroktik eğilimlerin, sıfır beden tutkularının daha kolay geliştiğini gösterdi. Çalışma, genç kızların bu eğilimleri ile mücadele etmenin önemini bir kez daha ortaya koydu ve ailelerin, okul yöneticilerinin, yayıncıların bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Diyetisyen Tuğçe Altan

BİR UYARI

Yanlış diyetler saç döküyor!

Saç dökülmesinin sadece bir estetik problem olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Saç kaybı öncelikle erkeklerin problemidir diyorsanız, daha da yanlış bir noktadasınız. Saç dökülmesi estetik bir sorun olduğu kadar, sağlığınızdaki herhangi bir bozulmanın ilk belirtisi de olabilir.

Kelliğin ve saç dökülmesinin erkekleri daha çok meşgul ettiği doğrudur. Ama kadınların da saç kaybı sorunu yaşadığı bilinmektedir. Çevrenize dikkatle bir göz attığınızda pek çok yakınınızın saç dökülmesi problemiyle baş etmeye çalıştığını göreceksiniz.

Saç dökülmesine yol açan pek çok neden var. Yanlış beslenme alışkanlıkları, yanlış ve bilinçsiz diyet planları, sık alınıp verilen kilolar, özellikle kısa bir sürede aşırı kilo kayıpları, saç dökülmesine yol açabiliyor. Kilo vereceğim derken saçlarınızdan da olmayın. Özellikle "şok diyet" diye tanımlanan şarlatanlıklar, tek yönlü besinler öneren diyet programları, hızlı zayıflama önerileri ve zayıflama haplarının saç kaybı yapabileceğini unutmayın.

Prostat sorunları cinsel yaşamı etkiler mi?

Sertleşme sorunu cinsel performans için yeterli olan sertleşme seviyesini sağlayamama ve/veya bu sertliği koruyamama durumudur. Prostatın kanser olmayan büyümesi, organik anlamda sertleşme bozukluğuna yol açan faktörlerden birisidir. Gerek prostat bezinin enfeksiyonları, gerekse prostatın büyümesi gibi durumlarda idrara sık çıkma, idrarda yanma-sızı gibi şikayetler cinsel fonksiyonun etkilenmesine yol açmakta; hem sertleşme hem de boşalma bozuklukları ortaya çıkmaktadır.

Prostat ameliyatı da -özellikle prostat kanseri ameliyatı- prostatın yanında bulunan sinirlere ve damarlara zarar vererek, sertleşme sorununa neden olabilir. Prostat kanserinde, sertleşmeyi sağlayan ve prostata yapışık seyreden sinirler, kanser dokusunun etkisiyle harap olabildiği gibi, kanser için uygulanan tedavi (cerrahi, radyoterapi, kriyoterapi) sonrasında da zarar görebilirler.

Hormon tedavisi sinirleri harap etmemesine rağmen vücuttaki testosteronu tamamen ortadan kaldırdığı için kişiyi seksüel aktivite için isteksiz hale getirir. Bu nedenlerden ötürü prostat hastalıkları tedavilerinde en önemli nokta, cinsel fonksiyon sorunlarına yol açmayan tedavilerin tercih edilmesidir.

Prof. Dr. Halim Hattat

BİR SORU

Şeker hastaları bal yiyebilir mi?

Şeker hastalarının bir kısmı şeker yerine bal kullanarak kalori tasarrufu yapabilecekleri gibi yanlış bir düşünce içindedir. Bal şekerden daha az kalori içermez, bu amaçla kullanılmamalıdır. Eğer balı lezzeti için tercih ediyorsanız, şekerden tasarruf ederek kullanabilirsiniz.

Bir yemek kaşığı şekerde 50, balda ise 65 kalori vardır. Bal sofra şekerinden daha fazla kalori içerir. Bu nedenle şeker hastalarının diyetlerine ilave olarak korkusuzca bal tüketmeleri yanlış ve zararlı bir tutumdur.

Üzüm çekirdeği ekstresi

7 Antioksidan etkilidir

7 Serbest radikallere karşı koruyucudur

7 Kalp-damar sistemini korur

7 Kansere karşı direnç sağlar

7 Varis tedavisinde yardımcı olabilir

7 Ayak kramplarını azaltır

7 Cinsel gücü destekler

7 Katarakt ve makula dejenerasyonunu geciktirir

7 Alerjik belirtileri hafifletir

7 Belleği güçlendirir

7 Yaşlanmaya bağlı belirtileri geciktirir

Dr. Ece Hattat

BİR SORU

Yeni yılla beraber sigarayı bırakmayı istiyorum. Sigarayı bırakmak kilo aldırır mı?

Sigara-kilo ikilemi

Yapılan araştırmalarda sigarayı bıraktıktan sonra ortalama ağırlık artışının 5-10 kg. kadar olduğu belirtilmektedir. Ancak uzun vadede sigaranın vücudunuzda bırakacağı hasarların tamirinin, aldığınız birkaç kilonun verdiği sıkıntının giderilmesinden daha zor olacağını unutmayın.

Bu dönemde kilo alımının nedenlerinden biri de azalan nikotinin metabolizmanızda kısmen yapacağı yavaşlamalardır. Bunun yanı sıra koku ve tat duyuları da sigarayı bıraktıktan sonra değişmeye başlar, yiyecekler burnunuza daha hoş kokarken, tatları eskisinden daha lezzetli gelir. Buna bağlı olarak da iştahınız açılabilir. Sigarayı anımsatmaması için yaptığınız minik atıştırmalar da kalorileri vücudunuzda yağ olarak biriktirmeye başlar. Sigarayı bırakıp kilo almamak da mümkün.

6 Düzenli bir egzersiz alışkanlığı edinin.

6 Sigaraya bağlı el ve dudak alışkanlığını yok etmek için atıştırmalık tüketiminizi artırmayın.

6 Bu hissi gidermek için glisemik indeksi düşük meyveler tercih edin.

6 Şekersiz sakız çiğnemek de yardımcı olabilir.

Diyetisyen

Nilüfer Bayram


BİR SORU

Şu anda kilo kaybetmeye ihtiyacım yok. Sürekli ne yediğimi ve ne yemem gerektiğini düşünüyorum. Alışveriş yaparken saatlerce oyalanıyorum. Etrafımdakiler çok baskı yapıyor. Sizce bu anormal bir durum mu?

Ortoreksiya (Sağlıklı beslenme takıntısı)

Yapılan son çalışmalar, anoreksiya (yememe) ve blumia’dan (aşırı yeme-kusma) sonra bir de ortoreksiya yani sağlıklı yeme takıntısınına dikkati çekiyor. Ciddi sağlık problemlerine neden olabilen Ortoreksiya Nervoza’da şu belirtiler görülebilir:

4 Sürekli ne yiyeceğini planlama

4 Sağlıklı yemek yemenin her şeyden önemli hale gelmesi

4 Birçok yiyeceğin sağlıksız olduğunu düşünme

4 Her yiyecek paketinin içindeki katkı maddelerine kadar abartılı inceleme

4 Sadece sağlıklı gördüğü besinleri tüketme ve giderek yiyecek miktarının azalması

4 Sürekli beslenme haberleri izleme

Bu belirtiler Ortoreksiya Nervoza’yı tanımlıyor. Bu sorun, sıkı bir takip altında psikoterapi ile tedaviye başlanarak, sağlık problemlerini önleyebilmek ve eğer oluştuysa kaybınızı telafi edebilmek için de bir diyetisyen konsültasyonu ile ortadan kaldırılabilir.

Diyetisyen Güneş Ayır

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00
Yazarın Tüm Yazıları