Başa mı dönüyoruz

Dr. Larry Brilliant salgın hastalıkların toplumda yaygınlaşmasını önleme konusunda uzmanlaşmış çok önemli bir isim.

Haberin Devamı

Bu dünyaca ünlü ABD’li epidemiyolog, özellikle çiçek hastalığının yok edilmesi sürecindeki fikirleri, çalışmaları ve katkılarıyla tanınıyor. Dr. Larry Brilliant birkaç gün önce Amerika’da CNBC haber kanalına çok önemli açıklamalar yaptı. Bu açıklamaların özellikle ikisi çok ama çok mühim idi. Bakın Dr. Brilliant o açıklamalarında hangi tehlikelerin altını çizdi...

Başa mı dönüyoruz

VARAN 1
DR. L. BRILLIANT DİYOR Kİ
AŞILAMA SÜRECİ HIZLANDIRILMALI

ABD’li epidemiyolog o açıklamasında, “Pandeminin sonundan çok başlangıcına daha yakınız. Bunun nedeni ise şu anda yaygın olan Delta varyantı değil, aşıyı yaygınlaştırmada gösterdiğimiz başarısızlıktır” diye konuştu. Ardından da şunları ekledi: “Eğer aşılama hızı bu şekilde düşük seyrederse salgının sonunda değil başında olduğumuzu bile söyleyebilirim. Elimizdeki aşı rakamları o kadar çok düşük ki, o kadar çok yetersiz ki, maalesef pandeminin sonundan çok başlangıcında gibiyiz.”

Haberin Devamı

Bu önemli uzmanın mühim açıklamasını aşı konusunda kararsızlığını sürdürenlerin, özellikle de aşı karşıtlığını yaygınlaştırmaya çalışan
hekimlerin dikkatine sunuyorum.

VARAN 2
3. DOZ DA ASLA UNUTULMAMALI

DR. LARRY Brilliant o açıklamasında çok önemli bir konunun daha altını çizdi: “65 yaş üstü ve 6 aydan daha uzun bir süre önce çift doz aşısını yaptıranların da bağışıklıkları zayıflamış olabileceği için 3. doz aşıyı süratle yaptırmaları gerekiyor. Zira virüs bu gruptakilerin vücuduna girince beklenenden daha farklı, daha çoklu, daha tehlikeli mutasyonlar gerçekleştirebiliyor. Bu nedenle de özellikle 65 yaş üstü 2 doz aşı olanların -ve sağlık çalışanlarının- mutlaka, derhal ve hemen 3. veya destekleyici bir doza daha ihtiyaçları var. Bu gruptaki kişilerin aşılanmaları en az aşılanmayanlara aşı sağlanması kadar önemli bir ayrıntı. Dr. Brilliant’ın bu kanaatinin de altını çiziyor ve çok önemli buluyorum. Eğer risk grubundaysanız, 65 yaş üstündeyseniz 2’nci doz aşınızın üzerinde 6 aydan daha fazla bir süre geçmiş ise 3’üncü dozu süratle yaptırmayı lütfen unutmayın.

Haberin Devamı

İKİ MÜHİM HABER
SAĞLIK BAKANI’NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR VAR

SAĞLIK Bakanı Dr. Fahrettin Koca, geçtiğimiz günlerde 2 önemli açıklama yaptı. Bunlardan birini “iyi haber”, diğerini de “kötü haber” olarak değerlendirmemiz mümkün. İyi haber “okulların açılmasıyla”, kötü haber ise “aşırı ve yanlış ilaç kullanımıyla” ilgili. Detaylar için buyurun...

Başa mı dönüyoruz


İYİ HABER
OKULLAR MUTLAKA AÇILACAK

SAĞLIK Bakanı Dr. Koca, birkaç gün önce yaptığı açıklamada okulların yüz yüze eğitime geçebilmesi için her türlü detayı düşündüklerini, değerlendirdiklerini ve gereken tüm çalışmaları eksiksiz yaptıklarını açıkladı ve “Bilim Kurulu’muz yüz yüze eğitimde uyulması gereken kuralları belirledi, alınması gereken tedbirlerle ilgili hazırlıkları da tamamladı” dedi. Ve bakan ardından şu cümleleri ekledi: “OKULLARIMIZ ZAMANINDA AÇILACAK. YÜZ YÜZE EĞİTİMDEN VAZGEÇMEMİZ KESİNLİKLE MÜMKÜN DEĞİL.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanı’nın bu açıklamasını verilmiş bir söz kabul ediyor ve alkışlıyoruz.

KÖTÜ HABER
SİNİR İLACI YUTMADA DÜNYA ŞAMPİYONLUĞUNA OYNUYORUZ

SAĞLIK Bakanı Dr. Fahrettin Koca, son 3 yılda 61 milyon vatandaşımızın sinir sistemi sorunlarının tedavisi için gereken ilaçlardan herhangi birini kullandığını açıklayınca herkes -biz hekimler hariç- şaşırdı. Sayın Bakan açıklamasında, “Son 3 yılda 12.3 milyon kişinin antidepresan hap yuttuğunu” belirtince şaşıranların sayısı daha da arttı. Oysa yıllardır bu sayfada özellikle antidepresan ilaçların gereksiz kullanımı meselesinin önemine ısrarla değiniyor ve yeniden şu hatırlatmayı yapma ihtiyacı duyuyoruz: İLAÇ YUTARKEN DİKKATLİ OLALIM. HAP YUTACAĞIM DERKEN HAPI YUTMAMAYA ÖZEN GÖSTERİN!

Haberin Devamı

İLGİNÇ BİLGİ
BALIKLARA BİLE ANTİDEPRESAN YUTTURUYORUZ

BİLELİM ki salgınların, sellerin, su baskınlarının, yangınların asıl sorumlusu doğa değil biziz. Bu güzelim ormanlar, bizim hatalarımız yüzünden yandı. Milyarlarca orman canlısı bizim dikkatsizliklerimiz nedeniyle kavruldu. Sellerle doğayı yıkan da aslında yine biziz. Bilelim ki müsilajla, plastikle ya da başka kimyasallarla balıkları da biz boğuyoruz, en azından hasta ediyoruz. Zira boğamadığımız balıkları da yavaş yavaş zombileştirmeye başladığımızın ilk bilimsel verilerine ulaşıldı: Deniz suyuna karışan antidepresanlar yani depresyon hapı kalıntıları balıkların kişiliğini yok edebiliyor. Antidepresan kalıntılarını yutan balıklar kişiliksiz birer zombi gibi davranmaya başlıyor. Araştırma Batı Avustralya Üniversitesi’nde yapıldı ve hakemli bir bilim dergisinde yayımlandı. Neticesi şu: Antideprasan ilaç kullanan kişilerin tuvalete gitmesiyle bu ilaçların kalıntıları şu veya bu şekilde tuvalet sularıyla akarsulara ve denizlere karışabiliyor. Üstelik arıtma tesisleri de bu toksik molekülleri filtreleyemiyor. Suya karışan bu toksik molekülleri yutan balıklarda ise bir süre sonra zombi benzeri davranış değişiklikleri başlıyor.

Yazarın Tüm Yazıları