Paylaş
Mantık basit: Eğer koronavirüse karşı koruyucu antikor oluşturduğunuza dair net ve açık kanıtlarınız varsa bu sizin için müthiş bir avantaj olabilir: Zira antikor pozitifliği sizin virüs bulaştırıcısı olmadığınız, daha da önemlisi virüsün size bulaşma ihtimalinin kalmadığını gösteren bir kanıt sayılabilir. Kısacası, eğer elinizde “COVID-19 antikoru pozitiftir” şeklinde bir belgeniz varsa yaşamınız daha kolay olacaktır. Eğer siz de böyle bir “bağışıklık pasaportu”na sahipseniz, yani kanınızda sizi koruyacak miktarda antikoronavirüs antikoru mevcutsa bugünler için ayrıcalıklı bir kişi sayılabilirsiniz: Rahatça seyahat edebilir, korkusuzca gezip dolaşabilir, istediğiniz kafe ve restoranlarda keyif çatabilirsiniz. Alışveriş yaparken ve daha pek çok sosyal faaliyette korkudan uzak bir yaşam sizi bekliyor demektir. Peki ya gerçekte durum ne? Yanıt yandaki kutuda...
UNUTMAYIN: O PASAPORT HENÜZ GÜVENLİ DEĞİL
ELİMİZDEKİ kanıtlara göre, bağışıklık pasaportları kesin güvenlik anlamına gelmiyor. Zira;
BİR: Elimizde antikor pozitif olan birinin COVID-19’u bulaştırıp bulaştırmayacağı konusunda henüz net ve açık bir kanıt yok. Bu bilgi, sizin hayalet bir virüs yayıcısı olabileceğiniz anlamına geliyor.
İKİ: Sahip olduğunuz antikorların bedeninizi ne düzeyde ve ne süre ile koruyabileceği konusunda da net ve açık bir kanıta sahip değiliz.
ÜÇ: İşin bir başka yönü daha var ki o da çok önemli: Hastalığı geçiren herkes yeteri kadar antikor üretemeyebiliyor.
DİKKAT: COVID-19’DA ANTİKOR ÜRETMENİN GARANTİSİ YOK
İNGİLTERE’de yapılan yeni bir çalışmada, COVID-19 geçirdiği kanıtlanmış 200’e yakın hastanın neredeyse yüzde 8’inde antikor testlerinin pozitif çıkmadığı saptanmış. Bu çok önemli bir bilgi. Hastalığı geçirenlerden bazılarının yeteri kadar antikor üretemediği, yani bağışıklık geliştiremediği anlamına geliyor. Yine aynı çalışmada, enfeksiyonu geçirenlerden bazılarının iyileştikten sonra da antikor üretmeye devam ettikleri kanıtlanmış. Bu da yine bazı kişilerin antikor zengini olabileceğini düşündürüyor. Netice şudur: Elimizde henüz hastalığı geçirenlerin ne düzeyde antikor üretebileceklerine dair net ve açık bir kanıt yok. Dolayısıyla hastalığı geçiren kişilerde COVID-19’un tekrarlayıp tekrarlanmayacağına dair sağlam bir delile henüz sahip değiliz.
GÜNÜN SORUSU: TAMAM MI, DEVAM MI
İKİ gün önce Marmara Hastanesi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haklı olarak son günlerde artan “yeni hasta sayısı”na dikkat çekmiş ve alınması gereken önlemleri özetleyen 3 önemli ayrıntının, “(T)emizlik, (M)aske, (M)esafe”nin altını çizerek, “Bu kurallara uymamak kul hakkına girer!” demiş.
Ardından da bu 3 sözcüğün baş harfleriyle yeni ve mükemmel bir slogan üretmiş: TAMAM!
Cumhurbaşkanımız haklı, bize de kendimize şu soruyu sormak düşüyor: TAMAM MI, DEVAM MI? KARARI BİZ VERECEĞİZ!
Ya bu 3 tavsiyeye uyup salgına dur diyecek ya da dikkatsiz davranıp binli rakamlara boyun eğeceğiz...
OKUR SORUSU: UYKU DESTEĞİ OLARAK MELATONİN KULLANABİLİR MİYİM
COVID-19 salgını çoğumuzun uyku dengesini adeta dinamitledi. Sorunu çözmek için de pek çok insan doğal bir uyku çözümü arayışına girdi. Konu doğal uyku çözümleri olunca da haklı olarak akla hemen ve anında “MELATONİN” geldi. Peki uyku için melatonin takviyesi almak enfeksiyon açısından bir risk olabilir mi? Kanaatime göre, böyle bir risk yok. Hatta tam tersini düşünmemizi gerektiren bilgilere de sahibiz: Mesela melatonin, NLRP3 inflazomlarını engelleyerek COVID-19’da oluşabilecek aşırı ve kontrolsüz iltihabi yanıtların sınırlanmasını sağlayabiliyor. Hadi biraz daha ileri gidelim, enteresan bir varsayımı da size iletelim: Hastalığın çocuklarda yaşlılara göre daha hafif seyretmesinde, onların yaşlılara oranla çok daha yüksek düzeyde melatonin üretmelerinin rolü olabileceğini düşünenler bile var.
İYİ HABER: KOLAY VE UCUZ TÜKÜRÜK TESTLERİ GELİYOR
HAFTAYA iyi haberlerle başlıyoruz. COVID-19’un teşhisinde de hastalığın geçirilip geçirilmediğinde de doğru tanıya götüren hızlı, kolay, ucuz ve güvenilir testlerin sayısı artıyor. Amerikan Besin ve İlaç Dairesi (FDA), geçtiğimiz hafta 30 dakikada sonuç verebilen hızlı ve güvenli bir tanı testine daha onay verdi. Ayrıca, yakında “tükürük ile yapılan” testlere izin çıkacağının da işaretleri var. Tükürük testleri bence özellikle önemli. Zira bunlar evlerde de isteyen herkesin istediği zaman rahatça kendisine uygulayabileceği testler olacaktır.
BİR UYARI: HER TESTE GÜVENMEYİN
TESTLER konusunda önemli bir hatırlatmamız da şu olacak: Antikor testlerinin çoğu henüz yeteri kadar güvenli değil. Öyle ki, FDA izin verdiği 30 civarında antikor testinden onayını geri çekti. Bu nedenle rastgele satılan, internetten pazarlanan, Sağlık Bakanlığımız tarafından onaylanmamış olan hiçbir antikor testine güvenmeyiniz.
Paylaş