Aslında hayatın senin de elinde!

Sağlıklı, enerjik, formda, zinde, karnı tok, sırtı pek, stresi az, huzuru bol, mutlu bir hayat istiyoruz.

Hayatın hepimize eşit davranıp aynı fırsatları sunmadığı da kesin.

Ama şu bilgi de, o eski Tibet atasözü de yüzde yüz doğru: HAYAT BİZİM ONDAN YAPTIĞIMIZ ŞEYDİR!

Bu başımıza gelen iyi ve kötü şeylerde bizim de az çok payımız olduğunu anlatıyor.

Peki, sözü nereye getirmek istiyorum? Muradım şudur…

Çok değil, birkaç hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz.

Bu aynı zamanda “yeni bir başlangıç” yeni ve farklı bir hikâye demek.

BİR ‘TIK’ ARTIRIN

Gelin hiç olmazsa 2017’de işi oluruna bırakmayın. Yeni yıl planlarınızı yaparken listenizde beden ve ruh sağlığınıza iyi gelecek bazı değişimler yapmayı unutmayın.

En başa da şu cümleyi yazın: Bu yıl hayat kalitemi “bir tık” daha arttıracağım!

Ve şunu da unutmayın: Kaliteli bir hayat yalnızca varlıklı insanların başarabileceği, sadece parayla pulla elde edilebilecek zor bir hedef değildir. Her şeyin “şansla” veya “kaderle” ilintili olmadığı da kesindir.

Son derece sıradan, çok ama çok basit değişikliklerle bile hayatımızı güzelleştirebilir, ona yeni ve daha güzel hayatlar ekleyebiliriz.

Nasıl mı? Buyurun…

HAYAT KALİTESİNİ İYİLEŞTİRMENİN 10 KOLAY YOLU

Geçtiğimiz günlerde WhatsApptan gelen bir mesajda ‘Daha kaliteli bir hayat’ için şu on tavsiye vardı…

İLK 10

1- Daha az asitli içecek, daha çok su.

2- Daha az kahve, daha çok bitki çayı.

3- Daha az kahve, daha çok bitki çayı.

4- Daha az şeker, daha çok kuruyemiş.

5- Daha az yeme, daha çok çiğneme.

6- Daha az taşıt, daha çok yürüme.

7- Daha az internet, daha çok uyku.

8- Daha az şüphe, daha çok güven.

9- Daha az endişe, daha çok şükür.

10- Daha az karamsarlık, daha bol gülümseme.

DAHA AZ ELEŞTİRİ DAHA ÇOK ÖVGÜ…

Hayata kalite katmanın daha pek çok yolu var. Benim ‘ikinci on’um aşağıda. Listeye katkılarınızı bekliyorum...

İKİNCİ 10

1. Daha az meyve, daha çok sebze.

2. Daha az meşrubat, daha çok ayran.

3. Daha az pirinç, daha çok bulgur.

4. Daha az et, daha çok balık.

5. Daha az ayçiçeği, daha çok zeytinyağı.

6. Daha az margarin, daha çok tereyağı.

7. Daha az omega-6, daha çok omega-3.

8. Daha az iş, daha çok tatil.

9. Daha az eleştiri, daha çok övgü.

10. Daha az sitem, daha çok hoşgörü.

BİRKAÇ GÜZEL NOT…

Yeni yıl için WhatsApp mesajlarından aldığım hayata, hayatın anlamına ilişkin birkaç cümleyi de sizinle paylaşmak istedim. Ben çok beğendim. Umarım siz de beğeneceksiniz.

- Yaşı değil, yaşadıkları öğretir insana hayatı.

- Hayat acımasızdır… Bazı şeyleri kafana vura vura, bazı şeyleri kalbini kıra kıra öğretir.

- Hayat ne uzundur, ne de kısa. Ne yaşadığındır yalnızca.

- Deniz gibidir hayat; bazen dalgalanır, bazen durulur… Kimi durmadan yüzer, kimi hemen yorulur.

- Küçük bir çocuğun annesine söylediği gibidir hayat: Hem vuruyorsun, hem ağlama diyorsun!

- Yaşlılık saçlardaki aklar, yüzdeki kırışıklıklar değil, yürekteki sevgisizlik, yarınlardaki umutsuzluktur.

(Not: Bu cümlelerin yazarlarını bilmiyorum. Ama kimler yazmışsa, önlerinde ‘ayağa kalkıp ceketimi ilikliyorum!’)

ÖNCE YÜRÜMEK SONRA PİLATES

Bize ‘Nasıl daha sağlıklı olurum?’ ya da ‘Sağlığımı nasıl korurum?’ diye soran herkese, “Lokmaları azaltıp adımları arttırmanın bir yolunu bulun!” diyoruz.

Düzenli ve etkili yürüyüş yapmak konusunda son derece ısrarcıyız. Hatta ‘taraf’ olduğumuzu bile söyleyebilirim... Bıkmadan, usanmadan, fırsat bulduğumuz her yerde herkese yürümenin yararlarını anlatıyor ve “sağlık için size üç şey lazım, yürüyün, yürüyün, yürüyün!” diyoruz.

Peki bütün bunlar “pilatese hayır” anlamına mı geliyor?

Hayır! Onu da tavsiye ediyoruz. Ama yürüyüşü bırakıp pilatese başlamamak, pilatesi yürüyüşe ek bir egzersiz olarak seçmek ve deneyimli, dikkatli, bilgili bir hoca ile yapmak şartıyla. Peki, neden mi? Yanıt yandaki kutuda…

NEDEN YÜRÜMEK DAHA DEĞERLİ?

1. YÜRÜMEK binlerce yıldır yaptığımız doğal bir aktivite. Onu her gün 30-60 dakika tempolu yürüyüş ile ‘egzersiz’ haline de getirirseniz fizyolojik ve metabolik hatta ruhsal yararları bakımından tadından yenmez! Pilates ise daha çok yeni. Yetmiş beş yıllık bir hikâyesi var. Ama bedenimiz sanki “yürümek için” yaratılmış gibi.

2. Pilates özel aletler, mekânlar, bilgili ve deneyimli hocalar gerektiriyor. Bilinçsiz, dikkatsiz yapıldığında da sizi sakat bırakabiliyor. Yürüdüğü için sakatlanan ise nadirdir.

3. Yürümek bedavadır. Bir çift ayakkabı ve sokaklar, caddeler, dağlar, bayırlar yeterlidir. Pilatese gelince: Üyelik parası, ekipman katkısı ve çoğu zaman da hoca ücreti gerektirir.

4. Yürümek pilatesten farklı olarak her yaşta, herkesin, her yerde, her zaman yapabileceği son derece kolay bir egzersizdir.

5. Yürümek günde on bin adım kuralı ısrarla uygulandığında iskelet sistemi dışında, kalp damar sağlığına, belleğe, cinselliğe, bağışıklığa da güç verir. Pilatesin önceliği kaslar, kemikler ve eklemler, yani iskelet sistemidir.

SİZ EN İYİSİ İKİSİNİ DE YAPIN

Pilatesle yürümeyi kıyaslamanın bir anlamı yok. Yürümek en faydalı aktivite ve egzersiz seçimi. Pilates ise mükemmel bir egzersiz biçimi. Yürümeye ek olarak yapılabilecek sağlıklı egzersizlerden biri. Ne ki pilatesin yürümenin yerini alabilmesi, hele hele ona alternatif olabilmesi mümkün değil. Doğrusu yürümekten vazgeçmemek, kaslara, eklemlere, kemiklere daha fazla güç, esneklik ve form kazandırabilmek için de günlük yürüyüşleri haftada 2-3 pilatesle desteklemek olmalı.