Aşıya güvenelim hızlı hareket edelim

Şu bilgi çok net ve açık: Elimizde “bir ölü virüs aşısı” seçeneği var.

Haberin Devamı

Mevcut verilere göre de oldukça güvenli. Koruyuculuğunun Pfizer, Moderna ve Oxford aşılarına oranla biraz daha düşük olduğu söylense de bilinen, denenmiş, güvenilir bir aşı üretim teknolojisiyle geliştirilmiş bir seçenek bu. Şimdi en hızlı şekilde bu seçeneği değerlendirmek ve olabildiği kadar çok insanımızda virüse karşı bağışıklık oluşturmak durumundayız. Kısacası, pandemide en etkili çözüm aşıdır. Ve elimizde öyle bir seçenek var gibi görünüyor. Şunu da belirteyim: Herkes gibi ben de halkımızın koruyuculuğu yüksek aşılarla aşılanmasını isterim. Ancak aşı uygulamalarında koruyuculuk kadar güvenlik meselesinin de önemli olduğunu iyi bilirim. Bu aşamadan sonra “Hangi aşı?” tartışmasını bir kenara bırakmamız ve mümkün olduğu kadar “hızlıca” toplumumuzun önemli bir kesimini aşılayıp süreci tamamlamamız lazım. Kısacası, konu aşı olduğundan güvenlik ve koruyucu güç kadar, hız meselesi de önemlidir. Ve biz şimdi “HIZ MESELESİNİN ÖNEM KAZANDIĞI” yeni bir zaman dilimine girmiş bulunuyoruz.

Aşıya güvenelim hızlı hareket edelim

Haberin Devamı


BİR BİLGİ
HIZ MESELESİ NEDEN ÖNEMLİ 

HAYATIN çoğu alanında hızdan hoşlanmayız! Ama söz konusu olan bir pandemiyse, hem de hayatı ciddi oranda tehdit eden bir viral pandemiyse ve elinizde o pandemiyi sonlandıracak herhangi bir aşı seçeneği de varsa, yapacağınız ilk şeyin mümkün olduğu kadar hızlıca hareket etmek, toplumun en az yüzde 60-80’ine bağışıklık sağlayacak bir aşı kampanyasını olabilecek en kısa sürede tamamlamak olmalıdır. Kısacası, aşı meselesi ve aşılama süreci içinde bulunduğumuz bu şartlarda, özellikle bu aşamada asla “uzatmaya” gelmez. Çünkü “uzatma” yani “zaman kaybı” virüsün kullandığınız aşıya -silaha- karşı mutasyon oluşturarak güç kazanmasına, direnmesine, dolayısıyla elinizdeki aşının etkinliğinin azalmasına yol açabilir. ANLATMAK İSTEDİĞİM ÖZETLE ŞUDUR: Sağlık Bakanlığımız açıkladıkları aşı rakamlarını mümkün olduğu ölçüde süratle ülkemize getirmeli ve aşılama kampanyasını en geç 3-4 ay içinde bitirmelidir. Aksi takdirde, aşıya karşı bağışıklık kazanabilecek yeni bir koronavirüs, canımızı yakmaya devam edebilir.

Haberin Devamı


ÖNEMLİ
AŞI GELDİ, PANDEMİ BİTTİ Mİ?

HAYIR, bitmedi! Bilelim ki aşı pandemiyi baskılayacak, kontrol altına almamızı sağlayacak bir numaralı seçenektir. Ama yine bilelim ki aşılama sonrasında da virüs bizimle birlikte olmaya devam edecek, etkisini muhtemelen “düşük profilli bir kış enfeksiyonu” şeklinde sürdürmeye devam edecektir. Tabii ki daha iyi bir ihtimal de var: Önceki SARS virüsü saldırısında olduğu gibi, bu virüs de kendiliğinden olumlu yönde mutasyonlara uğrayıp ortadan kaybolabilir. Ama görünen o ki bu çok küçük bir ihtimaldir. Ve yine görünen o ki virüs gezegenimizde varlığını sürdürmeye devam edecek, bir kış enfeksiyonu olarak bizimle birlikte yaşamını sürdürecektir. Ne var ki elimizde bu kadar fazla aşı seçeneği ve destek ilacı olduğu sürece önümüzdeki yıllarda bu virüsten korkmamızı gerektirecek bir durumun olmayacağı da aşikârdır.

Haberin Devamı


KESİP SAKLAYIN
HER SABAH BAŞINIZI AĞRITABİLECEK 7 FARKLI SORUN

SABAH baş ağrıları yaygın bir sorun. Özellikle pandemi sürecinde daha da öne çıkan bir sağlık problemi. Bu ağrıların farklı nedenleri var. O nedenlerden ilk 7’si şunlar:

NEDEN 1: Genelde aşırı stres yoğunluğu, ruhu gergin, kafası karışık, güncel sorunlarını çözememiş ve o gece yatağa endişe ile girmiş kişilerde sabah baş ağrılarının sık görüldüğünü biliyoruz.

NEDEN 2: Akşam alınan alkolün miktarı abartıldığında da ertesi sabaha baş ağrılarıyla uyanmak şaşırtıcı bir durum değil.

NEDEN 3: Sabah baş ağrıları gizli bir depresyonun ilk işareti olabilir. Sessiz, derinden giden ya da yeni başlayan bir depresyonun ilk işaretlerinden birinin de sabah baş ağrılarıyla uyanmak olduğu iyi bilinir.

Haberin Devamı

NEDEN 4: Gece yaşanan kan şekeri düşmelerinin ve sabah hipoglisemilerinin de mühim bir baş ağrısı sebebi olabileceği aklınızda olsun.

NEDEN 5: Farkına varmadığınız bir hipertansiyon probleminiz varsa, bu da sabah erken saatlerde kendini başınızı ağrıtarak hatırlatabilir. Sabah baş ağrılarından yakınan herkesin ilk yapacağı işlerden biri kan basıncını öğrenmek olmalı.

NEDEN 6: Uykusuzluğun da sabah baş ağrılarıyla bir bağlantısı var. Uyku saatlerindeki değişimler ve her zamankinden daha kısa süren uyku dilimleri de başımızı ağrıtabiliyor.

NEDEN 7: Uyku apneleri/uykuda solunum durması nöbetleri, horlamalar, burnu tıkayan sorunlar nedeniyle ağızdan nefes almak zorunda kalanlar, kısacası beynine gece boyunca yeteri kadar oksijen kazandıramayanlar da sabahları yataktan baş ağrısıyla uyanabilirler.

Aşıya güvenelim hızlı hareket edelim


AKLINIZDA OLSUN
KANSER KALKANI BESİNLERDE İLK 10

- Zerdeçal

- Domates ve ürünleri

- Turunçgiller

- Probiyotik besinler

- Maydanoz

Haberin Devamı

- Lahana ve arkadaşları

- Zencefil

- Soğan ve sarmısak

- Tarçın

- Bitter çikolata

KALSİYUM ZENGİNİ 10 BESİN

- Yoğurt

- Kefir

- Peynirler

- Kuru erik

- Kuru incir

- Kuru baklagiller

- Lahana

- Badem

- Yumurta sarısı

- Ispanak, pazı, karalahana

NOT ALIN
MAGNEZYUM EKSİKLİĞİNİN İLK İŞARETLERİ

- Yorgunluk, halsizlik

- Kramplar

- Baş ağrıları

- Sıklaşan migren atakları

- Gerginlik

- Duygusal dengesizlikler

- El ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanmalar

- Uyku sorunları

- Kabızlık


BİR ÖNERİ
HER ŞEYE MAYDANOZ OLUN

MAYDANOZUN her derde deva olduğunu söylemek doğru olmasa da onun, mükemmel bir “doğal ilaç”, muhteşem bir “yeşil eczane” olduğu kesindir. Nedenine gelince...

- K vitamini, kalsiyum ve magnezyum zenginliği nedeniyle “kemik dostu”dur.

- C ve B vitaminleri yoğunluğu nedeniyle “bağışıklık desteği”dir.

- Arginin isimli anti tümör maddesi nedeniyle “kanser kalkanı” gibidir.

- Potasyumda güçlü yapısı sebebiyle de “kalp ve damar ilacı” kadar etkilidir.

TAVSİYEM ŞUDUR: Sağlığınız için sofralarınızda maydanoza daha sık ve bol yer verin. Salatalarınıza, zeytinyağlılara ve çorbalarınıza, et-tavuk yemekleri ve balıklarınıza daha çok maydanoz ekleyin. Kısacası “Her şeye maydanoz olmak” iyi bir şeydir, deneyin...

Yazarın Tüm Yazıları