Paylaş
Aklımızın sağlıklı durumumuza kayıtsız kaldığını, değerini pek de bilmediğini, hatta sağlamlık halinin farkına bile varmadığını unutmayın.
Bir başka sorun daha var. Ona da Prof. Dr. Karasu hoca temas etmiş. Bakın ne diyor: “Tuhaftır ki çoğu insan dış görünümüne büyük özen gösterdiği halde vücudundaki iç organlarla ilgilenmez. Ama vücudun bir kısmı sorun çıkarmaya başladığında yoğun bir takıntı başlar ve kişi hastalanan kısma, başka her şeyi dışlayan bir dikkatle odaklanıp derdine şifa bulmaya çalışır.
Hastalık durdurulabilir bir hastalıksa vücut normale döner dönmez –çekilenler/yaşananlar- unutulur, kişi bu iç mekanizmaya karşı yeniden kayıtsızlaşıp sanki o mekanizma kendisine ait değilmiş gibi davranmaya başlar.
Vücut fonksiyonlarına yabancı olmayan bazı hekimler bile –kendileri de- zatürre geçirdikten sonra ciğerlerini, kalp krizini atlattıktan sonra kalplerini düşünmeye 1-2 saniyelerini bile ayırmazlar ve eski yeme alışkanlıklarına geri dönebilir, egzersizi ihmal edebilir ve hatta sigara içebilirler.”
YENİ YILA ESKİ İLAÇ: İYİMSERLİK!
Amerika’nın dünyaca ünlü sağlık merkezi Mayo Klinik’te yapılan önemli bir çalışma “iyimser insanların yaşamlarını daha sağlıklı geçirme bakımından kötümserlerden yüzde 50 daha şanslı olduklarını” gösterdi.
Danimarka’nın önemli bilim merkezlerinden Aarhus Üniversitesi’nde yapılan bir başka çalışma ise “olumlu düşünmenin özellikle bağışıklık sistemini iyi yönde etkilediğini, olumsuz düşüncelere yoğunlaşanların kanlarında mikroplarla savaşan akyuvar sayısının neredeyse önemli bir hastalıkla savaştıkları zamanki kadar yükseldiğini” ortaya koydu.
Benzer bir çalışma Dr. Becca Levy tarafından Yale Üniversitesi’nde gerçekleştirildi ve buna göre de “yaşlanmaya olumlu düşüncelerle bakan yaşlılar, yaşlılığı sorunlu ve olumsuz bir deneyim olarak düşünenlerden ortalama 7,5 yıl daha uzun yaşıyorlar”dı.
Kısacası “kötümser” değil, “iyimser” olmak sağlığınızı korumada da, hastalıkları kolay savuşturmada da çok etkili bir doğal ilaç!
BU İLACI HER GÜN MUTLAKA İÇİN!
Anlatmak istediğim şey şu: İyimser olmakla sağlıklı kalmak ya da sağlık sorunlarından olabildiğince erken kurtulabilmek arasında sıkı bir ilişki var.
“İyimserlik”, yani “hayatın iyi ve güzel bir şey olduğunu düşünmek ve kabul etmek, yaşamın parlak bir gelecek ve umut vaat eden güzel taraflarını düşünüp, görüp onlara daha fazla odaklanmak” sadece bağışıklık sistemimizi güçlendirmez. Bu, bir bütün olarak beden ve ruh sağlığımızı koruyan ve hastalanınca bize ilaç gibi gelen en önemli vasıflarımızdan biridir.
Aslında hepimizde var olan ama eksikliği halinde sonradan kazanılması da mümkün olabilen bir yetenektir.
Kısacası “iyimserlik daha az hastalanmamızı sağlayan, hastalandığımızda iyileşme süremizi kısaltan, hastalıkların beden ve ruhumuzda yarattığı tahribatları azaltan bir garanti” gibidir. İyimser insanlar sadece daha az hastalanıp daha çabuk iyileşmekle de kalmazlar. Onlar işlerinde ve sosyal yaşamlarında da daha başarılı, daha eğlenceli, esprili, nüktedan kişilerdir, hoşgörü kültürleri daha geniş, bağışlama yetenekleri daha sınırsızdır.
Yeni bir yıla yaklaşırken hayatınıza mutlaka iyimserlik ilacını da eklemenizi ve bu ilacı sabah akşam her gün düzenli olarak içmenizi tavsiye ediyorum.
SAUNA FAYDALI MI ZARARLI MI?
Ben saunanın yararlı olduğunu düşünüyorum. Sauna eklem ve kas ağrılarını azaltabiliyor. Rahatlama duygusu yaratıyor. Stresi azaltabiliyor.
Bir araştırma, 30 dakika saunada oturduktan sonra kandaki beta endorfin seviyesinin neredeyse iki katına çıktığını göstermiş. Endorfinler bedenimizin ürettiği sağlıklı, yararlı, keyif verici maddelerdir, kişinin kendini mutlu hissetmesini sağladığı gibi ağrı ve sızıları da azaltabilir.
Ayrıca sauna seanslarının kandaki serotonin hormonunu artırdığını, stres hormonlarının miktarını ise azalttığını gösteren bulgular var. Düzenli olmak kaydıyla sauna kullanımı, bağışıklık sistemini de güçlendirebiliyor.
Saunanın zayıflatıcı etkisi olup olmadığına gelince. Sauna kilo kaybı yapmaz. Ancak su kaybı nedeniyle bir miktar ağırlık kaybına neden olabilir, o kadar.
Önerim hipertansiyon, kalp ve solunum yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunu olmayanların imkan buldukça saunadan faydalanmalarıdır.
NAR SUYU KOLESTEROLÜ AZALTIR MI?
Taze sıkılmış nar suyunun düzenli içilmesinin kolesterolde dikkat çekici bir düşme sağlayabileceği anlaşılıyor.
Ama bu konuda da uzun süreli ve geniş hasta grupları üzerinde yapılmış araştırmalara ihtiyacımız var.
Sağlık yararı için günde 30–50 ml. taze nar suyu içmek ihtiyacınız olan antioksidanları size fazlasıyla sağlıyor.
Eğer kolesterol yüksekliğiniz varsa ve doktorunuz tıbbi tedavi düzenlemişse, nar suyuna güvenip ilaçlarınızı bırakmamalısınız.
Hem ilacınızı kullanıp hem de nar suyu içebilirsiniz.
DAMAR YAŞLANDIRAN 10 RAKAM
1- Yüksek kan basıncı
◊ Sistolik 135’ten yüksek
◊ Diyasistolik 85’ten düşük
2- Geniş bel çevresi
◊ Erkekte 100 cm’den fazla
◊ Kadında 88 cm’den fazla
3- Artmış insülin seviyeleri
◊ Açlık insülini 5’ten yüksek
◊ Tokluk insülini 25’ten yüksek
4- Yüksek kan şekeri
◊ Açlık şekeri 110 mg’dan yüksek
◊ Tokluk şekeri 180 mg’dan yüksek
5- Yüksek HbA1c / 6.2’den yüksek
6- Düşük HDL kolesterol
◊ Kadında 50 mg’dan düşük
◊ Erkekte 45 mg’dan düşük
7- Yüksek LDL kolesterol / 140 mg’dan yüksek
8- Yüksek trigliserid / 400 mg’dan yüksek
9- Yüksek Hs-CRP / 2.5’tan yüksek
10- Yüksek homosistein / 15 mg’dan yüksek
Paylaş