Paylaş
Zamanın meşhur dolandırıcısı Selçuk Parsadan’ı hatırlarsınız. Adamın müthiş bir ‘yeteneği’ vardı...
O dönem, “Nasıl başarıyorsun bunu, nasıl ikna ediyorsun da dolandırıyorsun insanları” diye soranlara, “Hayat satıyorum”, “Dolandırdığım insanlara lüksü vadediyorum” yanıtını vermişti.
E psikolojide muhakkak karşılığı vardır, lüks vadedilen bu insanlar da parayı vermekten çekinmiyor çünkü kafalarında ulaşacakları o son nokta oluyor hep.
İşte bu dönemin Parsadan’ı Kıvanç Talu yani ‘Var Böyle Tipler’ de aynı şeyi yaptı.
Instagram’da yaptığı tiplemelerle meşhur olmuştu zamanında.
Aslında keyifliydi de çektiği videolar.
Kıvanç Talu ve eşi, arkadaşlarının bazılarına kredi çektirmiş, bazılarına “Şu kadar para verin birkaç ay sonra 2-3 katını kazanacaksınız” demiş...
Böyle böyle 100 milyon lira dolandırmışlar çevrelerini ve Portekiz’e kaçmışlar.
Hatta bu arsız çift kaçmadan önce de bir parti verip tüm dolandırdığı arkadaşlarını toplamış, hepsine katılımları ve ‘destekleri’ için teşekkür etmiş.
Film olur arkadaş.
Vallahi olur.
Şimdi o dolandırılanlar WhatsApp gruplarında, sosyal medyada haklarını arıyor.
Adamın nasıl bir ikna yeteneği varsa halen mahkemeye başvuran yok. Ya da bu yazı yazılana kadar yoktu.
Muhakkak olacaktır.
Kıvanç Talu, bir açıklama yapıp “tüm iddialara 1 Kasım’da cevap vereceğiz” demiş.
Yahu hâlâ bir ümit,
hâlâ vaatler, hâlâ kendilerini aklama çabaları.
Ben bugüne kadar böyle büyük vurgun yapanların paraları geri verdiğini görmedim.
Muhtemelen bunlar da vermeyecek.
Sadece zaman kazanma çabasındalar...
Bazen maalesef hayat durur
Ulusal yaslarda, başımızdan geçen kötü olaylarda, afetlerde...
İlk etkilenen sektörlerin başında geliyor eğlence sektörü.
Çünkü hayat bazen gerçekten durmak zorunda!
Doğrudur, değildir tartışırız.
Net cümleler kurmayacağım o yüzden.
Şimdi bazı sanatçılar “Neden ilk bizim işlerimiz etkileniyor. Bu sektörde arka planda çalışan bir sürü isim var onların hali ne olacak” diye soruyor...
Kendilerince haklılar belki ama 3 gün yahu...
Allah daha beterlerinden korusun hepimizi.
O yüzden ben böyle açıklamalara mesafeli yaklaşıyorum.
Ne güzel söylemişti Altın Küre Açılış Töreni’nde ünlü komedyen Ricky Gervais;
“Halka herhangi bir konuda ders verecek konumda değilsiniz. Hayat nedir çoğunuz bilmiyorsunuz.”
Dinleyin Ricky abinizi, kardeşinizi oturun işte...
İşinizi yapın yahu.
Çünkü maalesef çoğu bulunduğu konumdan dolayı kendilerini parmak sallayıcı konumunda görüyor.
Üzgünüm, çok üzgünüm sizler bir Sezen Aksu değilsiniz...
Dereotu insanlar
Sevenler kızmasın ben sevmiyorum çünkü.
Bana göre dereotu içine girdiği her yemeği lezzetsizleştiren bir şeydir. Bence bazı insanlar da dereotu gibi...
Sohbetin en tatlı yerinde masaya oturur, tadımızı tuzumuzu kaçırır.
Arkadaş ortamına girer ortam sus pus olur.
Tatil ekibine dahil olur tatiliniz zehir olur.
Gazete okurken karşınıza
fotoğrafı çıkar uzaktan bile midenizi bulandırır.
Yolda yürürken ayarsız bir el hareketiyle kanka n’aber ya diye sarılır, ya sabır çektirir.
İşte bunların adı ‘dereotu insanlardır.’
Allah uzak tutsun.
Paylaş