Paylaş
“Hafta içi akşam saatlerinde dışarı çıkılmayacak.”
“Aile bireyleri dışında kafe ve restoranlarda toplu olarak oturulmayacak.”
Tekrar tekrar önümüze geliyor bu uyarılar son günlerde.
Gidişata göre masada olan ve alınması muhtemel önlemler şu şekilde:
◊ Tüm Türkiye’yi kapsayan bir sokağa çıkma yasağı düşünülmüyor.
◊ Önlemler illerdeki duruma göre alınacak.
◊ Eğer vaka sayısındaki artış böyle devam ederse daha önce yazdığım gibi, kafe ve restoranlara girişte HES kodu uygulaması devreye sokulabilir.
◊ Vaka artış hızı tüm önlemlere rağmen değişmezse, hafta sonları için sokağa çıkma yasağı gündeme gelecek.
Eğer 250 kişi bir araya gelip parti yapmıyorsanız...
Meyhanelerde dansöz eşliğinde göbek atmıyorsanız...
Dip dibe masalarda kalabalık eşliğinde yemek yiyenlerden değilseniz, bu işin sorumlusu siz değilsiniz.
Sorumlular açık açık ortada.
Bu şehrin buna ihtiyacı var
En son hangi kararda mutlu oldu taksici esnafı hatırlamıyorum...
Şimdilerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “6 bin yeni taksi plakası” çalışmasından rahatsızlar.
Bakın bu plan hayata geçerse, İstanbulluların işine yarar.
Neden mi;
O çok rahatsız olduğumuz, mesafe beğenmeyen taksiciler ortadan kalkacak. Çünkü taksiciler sabit bir maaş artı prim ile çalışacak.
Direksiyon başına geçeceklerde temel seviyede dil bilme şartı aranacak. Araçların temiz olması, yapılan denetimlerle mecbur kılınacak.
Ortak kıyafet şartı getirilecek ve İstanbul’a özgü bir taksi modeli olacak.
Bugüne kadar benzer vaatleri çok duyduk.
Tam ‘ohhh be’ dedik ama alınan kararların uygulandığını hiç görmedik. Eğer bu sefer toplu bir anlaşma sağlanırsa...
UKOME’den bu karar geçerse...
Belediyenin de desteğiyle bu işi artık çözeriz.
Havalı semtin huzursuz esnafı
Arnavutköy, dünyanın en havalı semtleri arasına girmiş, bölgenin değeri bir kat daha artmıştı.
E fırsat bu fırsat hafta sonu Arnavutköy’e gidip esnaf gezisi yaptım.
Çaylarını kahvelerini içip sohbet ettim.
Ben havalı semtin huzurlu insanlarını arıyordum ama...
Meğer ne dertlilermiş.
Birçoğunun Beşiktaş Belediyesi ile başları dertte. Hele zabıtalarla hiç anlaşamıyorlar.
Hepinizin tahmin edeceği gibi zabıtayla ilgili sorunlar hep aynı.
Ama olay artık çığırından çıkmış durumda.
Zaten zor günlerden geçen işletmeciler isyan etme noktasına gelmişler.
“Ekipler denetime geliyor. Haklılar, gelsinler. Ama dükkana 15-20 kişi aynı anda giriyorlar. İçerisi müşteri dolu, haliyle rahatsız olan müşteriler hemen hesap isteyip kalkıyor” diye şikayet ediyorlar.
Müşterilerini kaybettiklerini söyleyen Arnavutköy esnafı, kendilerine biraz daha anlayışlı davranılmasını istiyor.
Evden çıkmadan düğüne katılın
Şu pandemi döneminde parti yapanlara “yapmayın”...
Düğün yapanlara “erteleyin” demekten yorulduk. Aslında pandemi olmasa da düğün olayı ayrı bir stres nedeni.
Düğün sahipleri için...
Düğünü nerede yapalım...
Kimleri çağıralım...
Kimleri aynı masada oturtalım...
Yemek menüsünde neler olsun...
Davetliler için...
Arabayla gitsek otopark bulabilecek miyiz...Acaba beni kimlerle aynı masada oturtacaklar...
Ufak bir şey takacağım görenler ne der... Yeni kıyafet almadan o düğüne gidilmez...
Gibi ufak tefek sıkıntılar var.
Bu sıkıntılara çözüm, e-düğün ile geldi.
Şimdi demeyin hemen; “Düğünün sanalı mı olur! Salonda iki göbek atamadıktan, bir Ankara havası patlatamadıktan sonra ne yapayım ben öyle düğünü!” diye.
İçinde bulunduğumuz dönemde önemli bir iş bu. Genç girişimci Alihan Uyan, düğünlere katılanlar arasında artmaya başlayan korona vakalarını gördükten sonra kolları sıvadı.
Uzaktan düğün sistemini hayata geçirdi.
Siz sadece düğün tarihinize karar verip, davet gönderilecek kişileri seçiyorsunuz.
Gerisini sistem hallediyor.
Davetlilerin, düğüne sanal olarak katılıp katılmayacaklarının onayı alınıyor.
İmzanızı atıp ‘eveeeet’ derken, o anları davetlileriniz dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar canlı olarak seyrediyor.
Takı töreni olmadan olmaz.
e-düğün’de o da var.
Konuklar sistem üzerinden altın ya da para gönderebiliyor.
Üstelik, “Ne taktığımı biri görür mü” derdi olmadan ve tek tıkla.
Güzel iş, şu dönemde güvenli iş.
Paylaş