Paylaş
Arkadaşmışız gibi mesajlaşıyoruz bazılarıyla.
Çünkü uygulama üzerinden taksi çağırdığınız anda hemen saçma sapan sorular soruyorlar.
Nereye gidiyoruz?
Geleceğim ama önce şu büfede bir Ayvalık tosu yemem lazım.
Karşıya geçecekseniz şu yoldan gitsek olur mu?
Taksimetreyi açmayacağım bilginiz olsun.
Bakın çok net bıktık...
İnsanların siniri her gün aynı konuyla zorlanmaz ki...
Ama zorluyor taksiciler.
Aydemir Akbaş da yaşamış aynı sorunu.
Hastaneye gitmek için sabahın 9’unda evden çıkmış ve 10.30’a kadar taksi bulamamış.
Hastaneye gitmemeyi eve dönmeyi bile düşünmüş.
“Kucağında bebeklerle taksi bekleyen kadınları gördüğüm zaman deliriyorum. Taksi eksikliği İstanbul halkı için eziyet” demiş.
Taksi şoförleriyle aramda geçen diyalogları yazsam haftalar süren bir yazı dizisi çıkar inanın...
Mesela geçen akşam biri aynen şu mesajı yazdı:
‘Yanımda bir arkadaşım var sorun olur mu?’
Yani gel de cevap ver.
Aydemir Akbaş da, bizler de isyanımızda haklıyız.
Taksi eksikliği başa bela.
Bırakın 5 bini gerçekten 15 bin taksi lazım yollara.
Aynen aynen ‘eylül’
◊ Aynen, hoş geldin eylül...
◊ Aynen, enfes bir başlangıç olacak...
◊ Tabii aynen, eyyy eylül her şeyin ilk adımısın...
◊ Eylül sen çok güzel gel emi...
◊ Dökülen yapraklar içimizdeki sıkıntıları da dökecek aynennnnn...
Ben eylül kadar üzerine methiye düzülen başka bir ay görmedim. Üstelik beklentileri karşılamasa bile her sene yapılıyor aynısı.
Eylül büyük aşkla beslenen bir sevgili, bizler de pes etmeyen âşıklar.
Paylaş