Mecbur bırakanlar utansın

Hababam Sınıfı’nın Hayta İsmail’i Ahmet Arıman ve Bacaksız’ı Tuncay Akça’nın düğün ve davetlerde org çalıp şarkı söyledikleri bir video dolaşıyor internette.

Haberin Devamı

Hatta haberlerden birinin başlığı şöyleydi: Hababam Sınıfı yıldızları tepki çekti...
Pardon!
Adamların org çalması şarkı söylemesi neden tepki çekiyor?
Ne yapsaydı adamlar?
Nasıl para kazansınlar?
Hayatlarını nasıl sürdürsünler?
Doğru başlık şu olmalıydı:
‘Onları bu duruma mecbur bırakanlar utansın’...
‘Az da olsa’ kalan şöhretlerini kullanıp, bu şekilde para kazanmaya çalışıyorlar.
Alın teriyle para kazanmak dedikleri aynen budur işte.

Alaçatı’nın bir de bu yüzü var

Yıllar önce Alaçatı’daki Zigana Otel’e gitmiştim.
Dedim ki...
* Ne güzel yer burası ama bir şey eksik...
* Ne huzurlu yer burası ama bir dokunuş eksik...
* Denizi falan çok temiz ama hareket eksik...
Aradan yıllar geçti;
Sky View Alaçatı ve The Beach Alaçatı markaları sayesinde yukarıda saydığım ‘eksik’ler tamamlanmış ve oralar hareketlenmiş.
Bugünlerde Alaçatı deyince ürkenler var biliyorum.
Kalabalık diye sırt çevirenler olduğunu duyuyorum.
Kitlesi değişti, kalite düştü diye gitmeyenler var.
İşte tam da bu yüzden bahsediyorum bu iki yeni mekandan.
Herkesin girip çıktığı ‘o’ mekanlardan uzakta konumlandıkları için ayrı tutuyorum onları.
Plajların sıkışıklığından haz etmeyenler, happy hour partilerinde ‘kaliteli’ canlı müzik arayanlar için doğru adres ‘The Beach’...
Akşam yemeklerinde lezzetle beraber keyif de istiyorsanız doğru adres ‘Sky View’...
Hele ki eski halini bilenler varsa sırf yeni halini görüp şaşırmak için bile gidilir oraya.

Haberin Devamı

Efendi gibi Happy Hour’lanın...

Bu sezon çok karşımıza çıkacak Happy Hour’lar.
2 plajdan biri canlı müzik yapacak.
Biz zamanla ‘happy hour’u kendimize benzettik.
Normalde ‘indirim’ olur happy hour’larda. İçecekler yüzde 50’ye varan indirimlerle satılır.
Biz de yok öyle bir şey. Akşam fiyatı neyse Happy Hour fiyatı da o.
Normalde haftanın bir hadi bilemediğiniz iki günü yapılır bu tarz partiler.
Biz de mi? Biz de o da yok. Neredeyse her gün Happy Hour var.
Diyorum ya Türk usulü bir Happy Hour’umuz var bizim.
Bu sezon sıkça karşımıza çıkacak bu konsept için şu kuralları aman ha unutmayın...
* Asla çok alkol almayın akşamınız berbat olur.
* Güneşle aranıza mesafe koyun, o sıcakta ayakta saatlerce beklemeyin.
* Lahmacunun şöhretine kapılıp parti sırasında lahmacun yemeye çalışmayın.
* Sahnedeki sanatçıya bulaşmayın, peçeteye istek şarkı yazıp yollamayın.
* Yanınızdakileri düşünün, puro falan içmeye kalkmayın...

Bence değil

Haberin Devamı

Sosyal medyada Bilal Özcan’ın instagram hesabında gördüm.

Mecbur bırakanlar utansın

Başlık şuydu:
‘Aysun Kayacı yıllar sonra ortaya çıktı.’
Videodaki kişi Dubai’de özel diktirdiği bir gelinliği deniyor.
Dikkatlice izledim görüntüyü.
Gerçekten de benziyor Aysun Kayacı’ya. Saç, yüz, gözler, burun...
Neredeyse kopyası.
Benzetene ‘saçmalama ne alaka’ denmez yani o derece.
Fakat ciddi bir boş vaktime denk geldi ve inceledim.
Dikkatlice baktım.
Bence o Aysun Kayacı değil.
Gerçekten değil.
Vallahi değil.
Aysun Kayacı çıkıp dese ki “o benim arkadaşlar”, yine de inanmam.

Hep aynı sorular hep aynı cevaplar...

Yeterrr artık...
Dünyaca ünlü biri ülkemize geldiğinde...
* Atatürk’ü oynamak ister misiniz?
* Türk kahvesiyle aranız nasıl?
* Şiş kebap, Adana kebap bilir misiniz?
* En çok nereyi gezmek istersiniz? (Ki bunun cevabı hep Kapalıçarşı olur...)
* İstanbul nasıl büyülü şehir değil mi ama? (Yönlendirmeye bakın...)
Gibi sorular soruluyor.
Hep aynı. Sanki yazılı bir kuralmış gibi, sanki anayasanın ilk üç maddesinden biriymiş gibi hiç şaşmıyor.
Artık şaşması lazım, değişmesi lazım, ben dinlerken kahkaha atıyorum sorunun muhatabı kim bilir neler düşünüyordur.

Yazarın Tüm Yazıları