Paylaş
Geçen yıl 5 ayrı şehirde yapılmıştı Kültür Yolu Festivalleri. Bu sene 11 ayrı şehirde yapılıyor.
Yeni dönemin dördüncü durağı Troya Kültür Yolu Festivali oldu.
Çanakkale’deki festival pazar günü Fatma Turgut konseriyle son buldu.
Sadece konser değil kültür yolunun amacı...
Gündüzden başlıyor festival alanında etkinlikler.
Atölyeler, workshop alanları, çocuklar için eğlence parkları, sergiler, tiyatro gösterileri, operalar...
Kısaca bir şehir festival boyunca kültür ve sanata doyuyor.
ŞEHİRLERİN MARKA DEĞERİ
Aslında Türkiye Kültür Yolu Festivalleri şehirlerin marka değerini de artırıyor.
Öyle kritik noktalarda kuruluyor ki etkinlik alanları, şehrin turistik ve tarihi yerleriyle iç içe oluyor katılımcılar.
Örneğin Troya Kültür Yolu Festivali 40’tan fazla noktada gerçekleşti. 9 gün süren o etkinliklere 1 milyondan fazla ziyaretçi katıldı.
Simge Sağın, Murat Dalkılıç, Sinan Akçıl, Gökhan Tepe gibi isimler sahneye çıktı.
Festivale henüz katılamayanlara ya da şehrine festival gelmeyenlere önerim biraz detaylıca inceleyin yapılan etkinlikleri.
Konser yap geç mantığıyla hareket edilmediğini hemen fark edeceksiniz.
Bir de emek harcandığını... Üstelik sahne tasarımından sosyal medyada paylaşılan bir duyuruya kadar... En ince detayların düşünüldüğünü hissedeceksiniz.
İş muhtemelen vizyon sahibi kişilere emanet edilmiş.
E tabii bunların hepsi için, şehirlerin enerjisini tekrardan yükselttiği, potansiyelini keşfetmelerini sağladığı için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür etmek gerekiyor.
ŞU AN ANKARA VE GAZİANTEP, SIRADA KONYA VAR
Organizasyonu yönetmek zor çünkü bir festival bitmeden diğeri başlıyor.
Mesela şu anda Ankara’da Başkent Kültür Yolu, Gaziantep’te ise GastroAntep Kültür Yolu Festivalleri devam ediyor.
Bir güzel haber ise İstanbullulara...
İlk adımın atıldığı Beyoğlu’nda 30 Eylül’de başlayacak Beyoğlu Kültür Yolu Festivali...
Fırsat bu fırsat İstanbullular vakit ayıramadıkları İstanbul güzelliklerini bir kez daha görme, tadını çıkarma fırsatı bulacak.
Ben de mutlaka birine katılıp ayrıca oradaki izlenimlerimi aktaracağım.
Tadında bırak
Bazı tartışmaları tadında bırakmak lazım.
Bazen haklılığını kanıtlamak için susmak da lazım.
Yılmaz Güney ile ilgili sözleriyle gündeme gelmişti Farah Zeynep Abdullah.
“Şiddet yanlısı” dedi önce... Sonra ailesi dava açacağız deyince “tamam ama hakimi vurmak yok” diye bir tweet attı.
En son sosyal medyada Farah’ın Güney’e saldırmasının sebebi Güney’in Kürt olması gibi bir açıklama yapılınca Farah’ta “hayır koç burcu erkeği olması” dedi.
Ya tamam Farah dalga geçiyor aklınca ama yeter.
Susmak lazım artık.
Abartmamak lazım.
Bu saatten sonra zekâ konuşturmak, espriler komiklikler yapmak bir işe yaramıyor.
Aksine mide bulandırıyor, “amaaan sen de çok uzattın” dedirtiyor.
Resmen kabak tadı veriyor.
Paylaş