Koronaya meydan okuyan okuyana

Çok ilginç bir hafta sonuydu. İrem Derici parkta piknik yaparken yakalanınca bir ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ edasıyla utanmadan, sıkılmadan gazetecilere tepki gösterdi. Derici’ye destek vermek isteyen ‘sözde astrolog’ kendine güldürdü. Murat Dalkılıç koronaya meydan okudu, partici gençler yine Rumeli Hisarı’nda toplandı.

Haberin Devamı

‘Son yasak delici’ Murat

Biz de hepimiz evde oturuyoruz sanıyorduk.
Oysa Antalya’dan gelen görüntüler durumun hiç de öyle olmadığını gösterdi.
5 yıldızlı bir otelde ‘yemekli Sevgililer Günü’ konseri yapıldı.
Sahneye de Murat Dalkılıç çıktı.
Ben artık işletmeleri, otelleri eleştirmekten yoruldum. Onlar yine günün sonunda bildiklerini okuyor.
Benim sözüm Murat Dalkılıç’a.
Daha önce 29 Ekim konseri için Mersin’deydi ünlü şarkıcı.
Tedbirsiz, mesafesiz bir halk konseri vermişti.
Sonra çok eleştirildi ama pek umursamadı.
Aradan geçen 4 ay sonrasında, benzer bir etkinlikte yine sahnede Murat Dalkılıç’ın olması çok garip değil mi? Demek ki ‘yasak delme’ konseptli konserlerin aranılan ismi artık Dalkılıç.
Millet ne der, yasak var, insanların sağlığını tehlikeye atar mıyız gibi sorulara hiç kafayı yormadan gelen teklifleri kabul ediyor demek ki.
Hiç iyi bir şöhret değil bu.

Murat Dalkılıç’ın bundan sonra;

Haberin Devamı

- “Bu dönemde işsiz kalan meslektaşlarım adına çok üzgünüm”
- “Geçinemeyecek duruma geldik. Konser vermeyi özledik”
- “Restoran ve kafeler açılsın sektör kan ağlıyor”
- “Pandeminin en çok vurduğu kişilerin başında ben geliyorum” gibi açıklamalardan kaçınması gerekiyor.
Çünkü Murat Dalkılıç;
- Meslektaşlarına haksızlık yaptı.
- İşletmeci dostlarını hiç düşünmediğini ortaya koydu.
- Parayı halkın sağlığından daha çok önemsediğini kanıtladı.

Hafta sonunun kaybedenleri
İstanbul’un bazı gençleri var. Özellikle korona döneminde çok ön plana çıkmaya başladılar.
Çevreleri tarafından;
‘Sorumsuzlar’
‘Korona particileri’
‘Kural tanımazlar’
‘Cahiller’ gibi isimlerle anılıyorlar.
Özellikle insan kalabalığının olmadığı yasak günlerinde sıcak yuvalarından çıkıp, evlerde bir araya gelip partiliyorlar.
Her zaman yakalanmıyorlar ama yakalandıkları zaman da çok hırçınlaşıyorlar.
En son örneği bu hafta sonu yaşandı.
Kalabalık, Rumeli Hisarı’ndaki meşhur parti villasında toplandı.
Evden önce bir kız grubu çıktı.
Onları Kanal D Magazin muhabiri Akif Yaman karşıladı.
Soruları cevapsız bırakan kızlardan biri “I don’t speak Turkish” yani “Türkçe bilmiyorum” dedi.
Yer mi Akif, “Hep aynı yalanı söylüyorsunuz” diye verdi cevaplarını.
Sonrası sessizlik.
Kısa süre sonra içeriden bir ‘fedai’ çıktı.
İsmi cismi belli aslında. Tekstil ile uğraşan bir arkadaşımız.
Kapıdaki magazincilerin üzerine yürüdü.
“Çekme” dedi.
“Kapat o kamerayı hemen” gibi saçma talimatlar verdi.
Tabii sonunda kendisi rezil oldu.
Ne kamera kapandı ne de magazinci arkadaşlarımız oradan ayrıldı.
Şimdi uzunca bir süre arkadaş ortamlarında ‘sohbet eğlencesi’ olacaksınız.
Değer miydi?

Haberin Devamı

Dünyadan haberi yok
Bu yazıyı paylaşan, bir astrolog.
İrem Derici ve arkadaşlarının parkta otururken çekilen görüntüsünden sonra paylaştı bunu.
Hakaret ile başladığı mesajını derin bir cehaletin içinde olduğunu ispatlarcasına devam ettirdi.
Paylaşımında; “Bir kere açık yerdesiniz” diyor. Açık yerde virüs geçmiyor sanıyor.
“Antikorluyum diyorsunuz, herif anlamıyor” diyor.
Herif dediği haberci bir meslektaşımız.
Herhalde gezegendi, yıldızlardı derken gündemi takip etmeyi unutmuş.
Antikorlu birinin virüsü bulaştırabilme ihtimali olduğundan haberi yok. En basit kuralları bilme, sonra onca insana astroloğum diye tavsiyelerde bulun. Ne güzel iş.

Koronaya meydan okuyan okuyana

Kediniz sizden bıktı mı?
Yapılan bir araştırma karantina döneminde kedilerin insanlardan bıktığını ortaya koymuş.
Haberi okudum ve benim minik Tomris’i bir gün boyunca takip ettim.
◊ Tırmalama tahtasına yarım saatte bir anlamsız hareketler yaparak saldırdığını
◊ Aşırı yemek yediğini
◊ Artık benimle karşılaşmamak için uyuma numaraları yaptığını
◊ Kendisini sürekli yaladığını
◊ Evdeki eşyalarımı tırmalayama başladığını
◊ “Git artık” dercesine sokak kapısı önünde oturma eylemi yaptığını
FARK ETTİM.
Ve tüm bunlardan sonra anladım ki ‘onlar haklı’, kedilerimiz bizden bıkmış. Pankartlarla, “özel hayatımız kalmadı” diye yakında sokağa dökülürlerse hiç şaşırmayın.

Yazarın Tüm Yazıları