Paylaş
Tam öğle saatleri...
Hava nasıl sıcak...
Biraz serinlemek isteyen gölge ve klimalı kafelere akın etmiş.
Masaya oturulunca herkesin ilk cümlesi...
◊ Sıcağa bak
◊ Böyle bir şey olabilir mi
◊ Eridim
◊ Ter içinde kaldım...
Öylesine zor bir gün yani.
Ben laptop’umla her zamanki gibi ‘Gizia Brasserie’de oturup bir yandan çalışıyorum, bir yandan etrafı seyrediyorum.
Ama bir anda herkesin keyfi kaçtı.
Bir gürültü koptu.
Daha önce bir yazımda bahsettiğim Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Caddesi’nin valeleri, bir arabanın içindeki 3 kişiye saldırmaya başladı.
Arabadakiler indi, valelerin meslektaşları ‘desteğe’ geldi.
Yumruk, tekme, boğaz sıkma, tokat atma. Hepsini dehşet içinde seyretti orada bulunanlar.
***
Arkada oluşan araba kuyruğunu, çalan kornaları, yeter artık diye bağırıp çağıranları hiç saymıyorum bile.
Mesleğini ‘vahşi batı’da yaptığını sanan bazı valeler yüzünden...
◊ Nişantaşı’nda korna sesleri hiç susmuyor.
◊ Haftada en az 5 hafif çaplı ayda en az 2 büyük çaplı kavga çıkıyor.
◊ Hastaneye yetişmesi gereken 10 kişiden 5’i valeler yüzünden yetişemiyor.
◊ 100 metrelik mesafe 30 dakikada gidiliyor. Şaka değil!
Çok acil, birinin çıkıp, valeci arkadaşları uyarması gerekiyor...
◊ İşinizi düzgün yapın.
◊ Bir arabayı teslim alırken arkada bekleyenleri düşünüp acele edin.
◊ Teslim alma alanları dışında araç almaya çalışmayın.
◊ Eğer müsait değilseniz ‘sen bekle abi biz hallederiz’ demeyin.
Ben, bir müşteriye vahşice saldıran o valelere bırakın arabamı, güneş gözlüğümü bile emanet etmem.
Size ne İbrahim ile Selin’den
Yahu yasaklar kalktı, biraz dışarı çıksanıza.
Hava alın hiç değilse.
Arkadaşlarınızla sohbet edin.
Bırakın klavyeleriniz ile nefret saçmayı bir süreliğine.
***
Selin Şekerci ile İbrahim Selim’in ilişkiye başladıkları haberini okudum geçen gün. Sonra da haklarında yazılanları gördüm.
Şöyle yazanlar vardı...
◊ Eyyy İbrahim Selim, sana yakışır mı programına çıkan kıza yan gözle bakmak...
◊ Nerede kaldı delikanlılık...
◊ Etik değerlere sahip çıkıyorduk n’oldu?
◊ Her programına çıkana sarkıyor musun...
Hahahah
Yahu ‘pes’
Nedendir bilmiyorum ama bana farklı geliyor bu iki ismin ilişkisi.
Olur gibi, devam eder gibi geliyor.
Ağustos sonlarına doğru, haziranda başlayan yaz aşklarının bittiğine şahit olacağız.
Ama İbrahim ile Selin’den öyle bir haber alacağımızı pek sanmıyorum.
Genç yaşta omuzlardaki yüke bak
Hafta sonu, bizim Kelebek’ten İsmail Bayrak imzalı haberi okudum.
Oyuncu Melisa Döngel’in başına gelen ve halen mücadele ettiği çok can sıkıcı olayları yazmış İsmail.
Aslında kulağıma gelmişti bu olanlar.
Melisa’yı da eskiden beri tanırım üstelik.
Ama ne aramak gelmişti o dönem içimden ne de bu olayları yazmak.
Çok zor...
En ufak bir şey altüst ederdi Melisa’nın hayatını.
Yıllar önce babası tarafından istismara uğruyor Melisa. Sonra annesinden ayrılıyor, tek başına yaşam mücadelesi veriyor.
Ve hayatta en çok kız kardeşini seviyor.
Onu da alıyor yanına.
Rusya’da yaşayan annesine de ısrar ediyor aslında.
“Gel burada bizimle yaşa” diyor.
Onun hayatında annesine kocaman bir yer var halen ama babasına yok!
O baba ki...
◊ İstismar ettiği kızına dava açacak yüze sahip...
◊ Kendi kızı için ‘onun hayatı kötü’ diyebilecek biri...
◊ Kardeşini ‘Melisa’nın yanından alın devlet korumasına verin’ diye bir öneri getirebilecek hadsizliğe sahip.
Geçmiş olsun bayım!
Sizi artık kimse ciddiye almaz.
Hatta bakmayın size baba dediğimize.
İnsan bile denmez aslında.
◊ Melisa’nın bu adama en güzel cevabı işiyle olacaktır.
◊ Kardeşine sahip çıktığı ve onu rahat ettirdiği her gün çıldıracaktır bu adam!
◊ Bu adam! Yarın öbür gün hapisten çıkınca ‘tekrar beni kapatın içeriye’ demek zorunda kalacaktır hatta.
Sevgisizliğin fotoğrafı
Uzun süreli ayrılıklarına son vermiş Mehmet Erdem ile Vildan Atasever. Merak edip fotoğraflarına baktım.
Sarmaş dolaş, yüzleri gülen, sohbet etmekten yorulan ağızlarla dolu bir fotoğraf bekledim.
Ama yok...
Karşıma bu kareler çıktı.
Bana ‘zoraki ne demek’, bir fotoğrafla anlat deseniz aynen böyle bir fotoğraf koyardım önünüze.
Bana ‘uff ya ne işim var burada’yı tarif et deseniz, alın bakın diye bu fotoğrafı gösterirdim.
Arkadaşlar...
◊ Siz barışmamışsınız ki...
◊ Barıştıysanız bile zorla olmuş belli...
◊ Berabersiniz ama kafalarınız başka yerde...
O yüzden bu fotoğraf kareleri bende ‘Bari yaz aylarımız boş geçmesin’ hissi yarattı.
Paylaş